Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2018/649 E. 2019/1823 K. 13.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/649
KARAR NO : 2019/1823
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2017
NUMARASI : 2015/124 Esas – 2017/929 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/09/2019
Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli, 2015/124 Esas, 2017/929 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkil şirket 01/04/2008-31/12/2008, 01/01/2009-26/08/2009 tarihleri arasındaki ihale dönemlerinde …nde hasta taşıma işi ihalesini alarak güvenlik hizmetini üslendiğini, iş akdinin sona ermesinden sonra presonellerden … davalı idare ve müvekkil şirket aleyhine Edirne İş Mahkemesinin 2013/68 esas sayılı dosyasi ile işçilik alacaklarının tahsili için dava açtığını, daha sonra mahkeme gereği şirket tarafından faizi ve tüm masraları ile birlikte toplam 39.568,85 TL personellere ödendiğini, bu işçi alacaklarından müvekkil şirketin sorumlu olmadığını belirterek, davalılar adına ödenen fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 39.568,85 TL bedelin alt işveren şirketler kendi dönemi ile sorumlu olmak üzere müvekkilin ödeme yaptığı tarihten itibaren 19.093,17 TL bakımından 11/12/2013 ve 20.475,68 TL bakımından 07/02/2013 olan ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara üzerinde bırakılmasına talep ve dava etmiştir.Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davada Edirne Mahkemelerinin yetkili olduğunu ve davanın hukuk mahkemelerinde açılması gerektiğini, davacı tarafından yapılan ödemelerin zamanaşımına uğradığını, İş Kanunun 2. Maddesi gereği işçi alacaklarından bizzat sorumlu olduğu, … isimli işçilerin işvereninin davacı şirket olduğu, ve müvekkil idare ile işçiler arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığı, davacı ile müvekkil idare arasında imzalanan sözleşme ve ekleri olan şartnameler incelendiğinde işçiler üzerindeki tüm sorumluluk ve yetkilerin davacı şirkete ait olduğu, idarenin sadece hizmet personeline elverişli bir çalışma ortamı hazırlamakla yükümlü olduğu, Yargıtay kararlarında da asıl ve alt işveren arasındaki uyuşmazlık çözülürken ilgili sözleşme maddelerinin geçerli olduğunun belirtildiği, işyeri devri kapsamında son işveren olan davacının işçilik haklarından İş Yasası gereği sorumlu olduğu, davacının dava dilekçesinde husumet olarak işçilerin çalıştığı tüm işverenleri dava etmediği ve kötü niyetli olduğu, davacının Sayın Mahkemeye maliyet analizi sunduğu işçilik alacaklarında ve diğer gideler için %3 oranında bedel öngörüldüğü ve davacı firmanın bu oranı aşan bir harcama yaptığı firmanın zarara uğradığı hatta iflas ettiği beyan edilmiş ise de davacının defalarca aynı oranı öngören ihalelere katıldığı ve zarar edeceğini bilen bir firmanın tekrar ihalelere katılmasının hayatın olağan akşına aykırı olduğu, davacı ödediğini iddia ettiği bedeller için müvekkil idareye herhangi bir bildirim ve talepte bulunmayarak direk dava yoluna geçtiğini ve dava şartını eksik olması nedeni ile davanın reddinin gerektiği, davacının adı geçen işçilere idare dışında ancak şirket bünyesinde diğer işyerlerinde iş göstermesi gerektiği halde göstermediğini ve iş akdinin feshi yoluna gittiğini, davacının kendisinden talep edilen alacağı süresinde ödemeyerek miktarın artmasına kendi kusuru ile sebep olduğu ve artan bu miktarı müvekkilden talep etmesinin hukuka aykırı olduğu, müvekkil idarenin harçlardan muaf olması nedeni ile davacının ödediği harç bedellerinin müvekkil idareden istenilmesinin hukuka aykırı olduğu, hususları beyan edilerek savunma yapılmış ve davanın reddi talep edilmiştir. İstinafa konu karar, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli 2015/124 Esas, 2017/929 Karar sayılı Davanın kısmen kabul, kısmen reddine, yönelik kararıdır. Davacı vekili, bilirkişi raporuna karşı yapılan itirazların değerlendirilmediğini, müvekkili şirketin sadece kendi dönemine ait değil başka alt işverenlere ait işçilik alacaklarını da ödediğini, tüm hizmet sözleşmelerinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, yarı yarıya sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede açıkça bir düzenleme bulunmadığını, müvekkili hakkında kurulan hükmün bu nedenle yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.Davalı … vekili, müvekkili aleyhine hüküm tesis edilmesinin yerinde olmadığını, zira dava dışı işçilerle müvekkili arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığını, alacağın zaman aşımına uğradığını, bedelin artmasına davacının sebep olduğunu, müvekkilinin harçtan muaf olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmede müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Taraflar arasında hizmet alımı konusunda sözleşme yapıldığı, davacının alt işveren olduğu ve dava dışı işçilere ait işçilik alacaklarını ödediği hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, alt işverenin üst işveren olan Trakya Übiversi Rektörlüğünden ve diğer alt işverenden talepte bulunup bulunamayacağı, miktarı, alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, davalı idarenin harçtan sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususundadır. İlk derece mahkemesince, tarafların sunmuş oldukları deliller dosya arasına alınarak tarfaların iddia ve savunmaları kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılarak alınan rapor dosya arasına konulmuştur. İlk derece mahkemesince, ” ….davacı ile davalı idare arasında imzalanan ve dosya içeriğinde bulunan 2 adet sözleşmenin 23. Maddesinde davacının sorumluluğu bakımından teknik şartnamenin 6. Maddesine atıfta bulunulmuş ve atıf yapılan maddede yazılı tüm şartlara uyulacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin eki olan ve davacı şirket yetkilisi tarafından imzalanan “Hasta Taşıma ve Yemek Dağıtım Hizmeti Alımı Teknik Şartnamesinin 6.3. maddesinde “Yüklenicinin …. İşçilerden dolayı yasaların kendisine yüklemiş olduğu sorumlulukları eksiksiz olarak yerine getirecektir” hükmü bulunmakta olup, tacir olan davacı serbest iradesiyle imzaladığı sözleşmenin eki niteliğindeki Şartnamenin bu hükmü ile bağlıdır. Bu itibarla da uyuşmazlığın çözümü için az yukarıda belirtilen şartname hükmünün esas alınması gerekir. Madde metninden ve sözleşme ve eklerinden anlaşıldığı üzere çalışan işçilerin işe alınması ve işten çıkarılması neticesinde doğabilecek tüm yükümlülüklerden de davacının sorumlu olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik kararları bu doğrultudadır. ….Dava dışı işçilerin bazı dönemler alt işveren olmaksızın doğrudan idarenin işçisi olarak çalıştığı tespit edilmiştir. Bu itibarla kök bilirkişi raporunun aksine davalı idarenin davacı tarafından dava dışı işçilere ödenen bedelin yarısından değil, işçinin kendi yanında çalıştığı döneme tekabül eden miktarın tamamından sorumlu olacağının kabulü zorunludur. …. davalı idare ile davacı şirket arasında akdedilen sözleşme ve eki şartnameler incelendiğinde; davacı ile davalı idare arasında imzalanan ve dosya içeriğinde bulunan 2 adet sözleşmenin 23. Maddesinde davacının sorumluluğu bakımından teknik şartnamenin 6. Maddesine atıfta bulunulmuş ve atıf yapılan maddede yazılı tüm şartlara uyulacağı kararlaştırılmıştır. Davalı …San. Tic. A.Ş’nin ise işçileri çalıştıkları dönem ile sınırlı olmak üzere kıdem tazminatı ve yılık izin ücretinden sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Bilirkişi ek raporunda yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davacı şirketin davalılara rücu edebileceği miktarlar hesaplanmış, …. San. Tic. A.Ş davadan önce temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren faizle sorumlu tutulmuşken … işçilik alacağı dosyalarında taraf olup, müteselsilen sorumlu olduğuna dair hüküm kurulduğundan (taleple bağlı kalınarak) ödeme tarihinden itibaren faizle sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” gerekçeleriyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği görülmüştür. Davacının istinaf taleplerinin incelenmesinde … A.Ş. Aleyhine kurulan hükmün miktar ve karar tarihi itibariyle kesin olması nedeniyle reddine, ilk derece mahkemesinin gerekçesi, alınan bilirkişi rapor içeriği ve toplanan deliller nazara alındığında davacının istinaf taleplerinin reddine, Davalı … Üniversitesinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiştir. Zira üniversitenin harçtan muaf olmasına rağmen aleyhine harca hükmedilmesi yerinde olmadığından bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. Diğer istinaf sebepleri ise ilk derece mahkemesinin gerekçesi, alınan bilirkişi rapor içeriği ve toplanan deliller nazara alındığında alt işverenin olmadığı dönemde dava dışı işçilerin üst işveren konumundaki davalı idarede çalışmaya devam ettiği yönündeki tespitte dikkate alındığında idare aleyhine kurulan hüküm yerinde olup bu konudaki istinaf taleplerinin de reddi gerekmiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Davacının davalı …. A.Ş. yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun, bu davalı yönünden kurulan hükmün miktar yönünden kesin olması nedeniyle REDDİNE, davalı Üniversite yönünden ise ESASTAN REDDİNE,Davalı … Üniversitesinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/11/2017 tarihli, 2015/124 Esas, 2017/929 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile,Dava dışı … yapılan ödemeler yönünden 744,08 TL’nin ödeme tarihi olan 07/02/2013 tarihinden itibaren;Dava dışı … yapılan ödemeler yönünden 4.631,52 TL’nin ödeme tarihi olan ancak taleple bağlı kalındığından 11/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … rektörlüğünden alınarak davacıya verilmesine,Fazlaya ilişkin talebin reddine,Dava dışı … yapılan ödemeler yönünden 2.029,80 TL’nin dava tarihinden itibaren;Dava dışı … yapılan ödemeler yönünden 603,36 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … San. Tic. A.Ş’nden alınarak davacıya verilmesine,Fazlaya ilişkin talebin reddine,İlk derece yargılaması nedeni ile davanın redddilen kısmından dolayı davacı tarafından yatırılan peşin harçtan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla yatırıldığı anlaşılan 631,35 TL harcın talep halinde davacıya ilk derece mahkemesince iadesine, İlk derece yargılaması nedeni ile davanın kabul edilen kısmından dolayı hesap edilen 547,07 TL nispi karar harcının davalı … San. Tic. A.Ş.’den ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, Davanın kabul ve red oranına göre davacı tarafından yapılan 1.008,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,İlk derece yargılaması nedeni ile davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan davanın kabul edilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T gereğince hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,İlk derece yargılaması nedeni ile davalı … kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan davanın reddedilen kısmı üzerinden A.A.Ü.T gereğince hesap edilen 3.787,21 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Rektörlüğüne verilmesine,Davalı … tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının talep halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafından yatırılan harcın mahsubuyla bakiye 13,00 TL harcın hazine adına davacıdan ilk derece mahkemesince tahsiline,Davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf başvurusu nedeni ile yapılan yargılamanın niteliği ve A.A.Ü.T. hükümleri göz önünde bulundurularak karşılıklı vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Hem ilk derece yargılaması hem de istinaf başvurusu üzerine yapılan yargılama nedeni ile tarafların yatırmış oldukları gider avanslarından artan kısımların ilk derece mahkemesince talep halinde taraflara iadesine,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu.13/09/2019