Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2018/380 E. 2019/1102 K. 03.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/380
KARAR NO : 2019/1102
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2017
NUMARASI : 2014/631 2017/572
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 03/05/2019
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/06/2017 tarihli, 2014/631 Esas, 2017/572 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, SSK Hastaneleriyle kurum dışı sağlık tesislerinde ihtiyaç duyulan iyileştirici nitelikteki bir kısım tıbbi sarf malzemelerinin fatura edilen birim fiyatları ile ileride yapılacak protokol fiyatları arasında kurum aleyhine fiyat farkı oluşması durumunda aradaki döviz bazındaki farkın, gruplandırma listesine göre teklif ettikleri ürünler için protokol akdcdilmemesi durumunda ise ünitelere fatura edilen birim fiyatlarıyla kurumca tespit edilecek rayiç bedel arasında kurum aleyhine fiyat farkı oluşması durumunda aradaki döviz bazındaki farkın tahsilatın yapılacağı günkü kur karşılığı olarak defaten ödeneceği taahhüdü ile davalı taraftan temin edildiğini, ancak davalı yanın ….Eğitim ve Araştırına Hastanesi Baştabipliği’nce belirlenen 7.854 USD fiyat farkını ödemediğini belirterek davalıdan ödedikleri tarihten itibaren işleyecek döviz tevdiat hesaplarına bankalarca uygulanan en yüksek faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı ….Tie. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle talebin zaman aşımına uğradığını, taahhütnamenin dayatma sonucu alındığı gibi protokol yapılıncaya kadar gcçerlidir şartı gerçekleştiğinden geçerli olmadığını, tek taraflı rayiç belirleme yönteminin kabul edilemeyeceğini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.Dava; taahhütnameye istinaden davalıdan temin edilen tıbbi malzeme fatura birim fiyatları ile protokol, protokolün akdedilmemesi halinde kurumca tespit edilecek rayiç fiyatlar arasındaki fiyat farkının tahsili istemine ilişkindir.
GEREKÇE :Dosyanın incelenmesinde, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/450 Esas, 2010/198 sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, bu kararın Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 23/03/2011 tarih 2010/15016 Esas, 2011/4322 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu, Yargıtay bozmasından sonra İstanbul 23. Asliye Ticaret Mahkemesince 11/01/2013 tarihinde 2012/19 Esas 2012/334 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verildiği bu kararın da Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 11/02/2014 tarih 2014/3063 Esas, 2014/3486 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu ve bu bozma ilamından sonra da yargılama yapılarak istinafa konu edilen İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/631 Esas 2017/572 Karar sayılı ilamı ile davanın kısmen kabulüne karar verilerek dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanununu geçici 3/2 bendinde ” Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı kanunun 26/09/2004 tarihli ve 5236 sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur” düzenlemesine yer verilmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 217/2691 Esas, 2018/2711 Karar ve 16/04/2018 tarihli emsal ilamında “….. 6100 sayılı HMK geçici 3/2 madde de Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı kanunun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı, bu kararlara ilişkin dosyaların Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemeyeceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme nedeniyle bir dosyada, 20/07/2016 tarihinden önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi nihai bir karar verilmiş ise bu karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiş olsa bile o dosyada kesinleşinceye kadar verilecek tüm kararlar HUMK hükümlerine göre temyize tabidir. Bu nedenle dana önce HUMK hükümlerine göre temyize tabi olarak görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmiş ise bu karar temyiz edilmemiş olsa bile sonrasında dosyanın gönderildiği mahkemece verilen karar dahi HUMK hükümlerine göre temyize tabi olacaktır. HMK geçici 3/2 maddedeki ilk düzenlemede ” aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan ” ibaresi değiştirilerek ” kararlar ” ibaresi getirildiğinden bu değişiklik açıkça bu sonucu getirmektedir… ” ifadelerine yer verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, dosyada daha önceden temyize tabi nihai bir karar verilmiş olduğundan yeniden verilen kararla ilgili hükmünde ilgili Yargıtay Dairesi tarafından incelenmesi gerekeceğinden dosyasın iadesine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/06/2017 tarihli, 2014/631 Esas, 2017/572 Karar sayılı dosyasının ilgili yargıtay dairesine gönderilmesi, ve buna ilişkin işlemlerin yerine getirilmesi için mahal mahkemesine İADESİNE, 6100 sayılı HUMK 352/1 maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 03/05/2019