Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2018/313 E. 2019/1697 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/313
KARAR NO : 2019/1697
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2017
NUMARASI : 2016/622 2017/597
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 16/07/2019
BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 04/07/2017 tarihli ve 2016/622 Esas, 2017/597 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
Davacı vekilinin 28/06/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Autopia Beylikdüzü projesinde bulunan …bağımsız bölüm, … numaralı bağımsız bölümlerin satışına ilişkin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, buna isitinaden de projeler ve teknik şartnameler hazırlanarak taraflar arasında mutabakat sağlandığını, ancak davalı İle yapılan satış vaadi sözleşmesine, projeye ve teknik şartnameye aykırı olarak bağımsız bölümlerin ayıplı şekilde inşa edildiğini, sözleşme ve eklerine göre iş yerlerinin 6 metre yüksekliğinde olacak şekilde imar ederek teslim etmesi gerekirken 1 adet 3 metre yüksekliğinde imal ederek teslim etmesi nedeni ile müvekkilinin zarara uğradığını, sözleşmeye aykırı teslim nedeni ile teslim edilen işyerinin %50’i oranında da değersiz olduğunu ileri sürerek şimdilik 1.000,00-TL tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirketin yazılın beyanında özetle; davalı şirketin tam bölünme ile 3 ayrı şirkete bölündüğünü, TBK.’nın 176. Maddesi uyarınca hak ve borçların …. Tic. A.Ş.’ye kaldığını, dava konusu 2 adet bağımsız bölümün davalıya satıldığını, ancak sözleşmeye aykırılık iddiasının yerinde olmadığını sözleşmenin 5.1’inci maddesine göre bağımsız bölümün tamamlanmamış halde teslim edildiğini, projelerin serbest şekilde davalının incelenmesine sunulduğu, tapu devir sırasında ayıp ihbarında bulunulmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 04/07/2017 tarih, 2016/622 Esas, 2017/597 Karar sayılı kabul kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın hatalı olup usul ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, davaya konu taşınmazın 31/03/2013 tarihinde davacıya tapusunun devredildiğini, dava açılmadan önce davacının herhangi bir sözlü veya yazılı ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının iddiasına konu ettiği ayıba ilişkin borçlar kanunu 223. Maddesine uygun şekilde yapılan bir ayıp ihbarının söz konusu olmadığını, bağımsız bölümlerin ayıpsız olarak teslim edildiğini, sözleşmenin 5.1. Maddesine göre bağımsız bölümün natamam teslimi şeklinde kararlaştırıldığını, teslim şekline göre bağımsız bölümlerin hazır hale getirildiğini, sözleşmenin 3b3 maddesi gereğince bağımsız bölümün tüm projelerinin davacının serbest incelemesine sunulduğunu, bilgi verildiğini, davanın reddi gerektiğini, kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı tarafından davalıdan satın alınan dükkandaki ayıp nedeniyle bedel indirimi talebine ilişkindir. Mahkemece taraf delilleri toplanılmış, bilirkişi raporu alınmış, davacı tarafça yapılan ıslah da göz önüne alınarak davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Taraflar davaya konu bağımsız bölümün davacıya teslim edildiği tarih yönünden herhangi bir beyanda bulunmamışlar, davacı taraf geç teslimden de bahsetmemiştir. Taraflar arasındaki tarihsiz adi satış vaadi sözleşmesinin 5.2. Maddesi gereğince teslim tarihi 31/12/2011 olarak belirtilmiş, bu sürenin 90 gün uzatılabileceği kararlaştırılmıştır. Bu durumda taşınmazın en geç teslim tarihi tapu devrinden önce olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu bağımsız bölümün tapuda devir tarihi 03/01/2013 olup dava 27/06/2016 tarihinde açılmıştır. Bilirkişi raporuna ve dosya içeriğine göre satın alınan dükkandaki ayıp, yüksekliğinin 6 metre olması gerekirken 3 metre olarak yapılmış olmasından kaynaklanmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK.’nun bu konudaki 223. maddeye göre, (818 sayılı BK’nun 198.maddesi), alıcı, teslim aldığı malı işlerin olağan akışına göre, imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp gördüğü zaman bunu satıcıya uygun süre içinde ihbar etmekle yükümlüdür. Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirme ile meydana çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa, bu durumu da hemen satıcıya bildirmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. O halde, gizli ayıpların, dava zamanaşımı süresi içinde ve ayıp ortaya çıktıktan sonra hemen (dürüstlük kuralına uygun olan en kısa sürede), ihbar edilmesi; ayıbın açık mı, yoksa gizli mi olduğunun tayininde ise, ortalama (vasat) bir tüketicinin bilgisinin dikkate alınması, gerekmektedir. TBK’nun 223 (BK’nun 198. maddesi) hükmü ile ayıplar yönünden kendisine yüklenen “hemen ihbar” mükellefiyetini yerine getirip getirmediğini ispat yükü davacıdadır. Davacı bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, dava tarihine kadar satıcıya herhangi bir ihbarda bulunmadığı anlaşılmıştır. Davanın süresinde açılmaması nedeniyle davalının istinaf talepleri yerinde olup kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulması hususu müzakere edilmek üzere düzenlenen inceleme raporu heyete tevdi edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalının istinaf taleplerinin KABULÜ İle;
Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 04/07/2017 tarih, 2016/622 Esas, 2017/597 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davacının davasının REDDİNE,
Peşin alınan 29,20 TL harçtan alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile eksik 15,20 TL harcın davacıdan hazine adına tahsiline,
İlk derece yargılaması nedeniyle, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesine göre hesaplanan 14.440,63 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf kanun yolu sebebiyle alınması gereken harcın mahsubuyla artan 2.483,00 TL harcın talep halinde davalı vekiline iadesine,
İstinaf kanun yolu sebebiyle davalı tarafından yapılan 130,10 (istinaf başvuru harçları) ve 35,00 TL (posta masrafı) olmak üzere toplam 165,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf kanun yolu sebebiyle yapılan yargılamanın niteliği ve AAÜT göz önünde bulundurularak davalı kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren HMK 361/1 maddesi gereğince iki hafta içerisinde yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu. 16/07/2019