Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2018/3030 E. 2021/506 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/3030
KARAR NO : 2021/506
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2018
NUMARASI : 2017/862 2018/568
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 10/05/2018 tarihli ve 2017/862 Esas, 2018/568 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.Davacı vekili dava dilekçei ile; davacının Slovak Cumhuriyet vatandaşı olduğunu, İstanbulda yaşadığını, davalı … ile arkadaş vasıtasıyla tanıştıklarını, sonrasında davalının yoğun ilgi ve alakasından dolayı davacı ile ailecek görüşmeye başladıklarını, bu süreç de davalı ile davalının bir kısım iş ve oırtak yatırım planlarının ortaya çıktığını, bir kısım araçç veya gayrimenkul alımı ve davacı ile ortak iş yapma tekliflerini gündeme getirdiğini, davacı tarafından davalının bu ortak iş planlarının kabul edilmediğini, bunun sonrasında davalının acil paraya ihtiyacı olduğunu beyan etmeye başladığını, ve nakit para sıkıntısını çözümleyebilmek için davacıdan 220.000,00 TL borç istediğini, davacının davacılının hareket ve tavırları ve ona karşı tam anlamıyla günvenmemesiyle birlikte en geç 2016 yılı sonunda (30/12/2016) geri ödenmek üzere davalıya 220.000,00 TL borç para verildiğini, verilen bu paraya dair banka dekontunun da dava dilekçesine eklendiğini, eklenen bu dekontta 15/01/2016 tarihinde davalıya banka havalesi ile 200.000,00 TL, nakik olarak 20.000,00 TL verdiğini, bu borcun karşılığında dava dilekçesine ek olarak gönderilen senetin davalı tarafından davacıya verildiğini, davalının aradan geçen süreye karşın borcunu ifa etmemesi üzerine senet vade tarihi olan 30/12/2016 tarihinde icra takibine konu edilmek üzere kendisine getirildiğinde senetin geçerli bir senet vasfını taşımadığı, davalı borçlu tarafından senet düzenlenirken senet metnindeki ödeme ve tanzim tarihlerinin yerlerinin değiştirilerek vadesi tanzim tarihinden önceki tarihi gösterir bir senet düzenlendiğinin fark edildiğini, davacının davalıya vermiş olduğu borç paranın geri alınabilmesi için Küçükçekmece … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla davalı borçlu aleyhine davacıya vekaleten icra takibi açıldığını,ancak davalı tarafından imzalanmış mevcut senet metni ve kendisine banka yoluyla aktarılmış paraya karşın borçu davalının herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle davalı tarafından düzenlenmiş senedin TTK hükümlerine uyarınca senet vasfı taşımaması sebebiyle davacı vekilince kambiye senetlerine mahsus takip yoluna başvurulamadığını, ilamsız ödeme emrine itiraz da bulunulduğunu, açıklanan bu sebeplerden ötürü kötüniyetli ve haksız olarak borcun ifasından kaçınıldığından … ve … plakalı araçlar kaydı üzerine ihtiyati haciz konulmasını ve itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; davanın görevsiz mahkemede ikame edildiğini ve bu yönden görev itirazlarının bulunduğunu, davacı tarafça alacak iddiasının dayanağı olarak kambiyo senedi gösterildiğini, taraflarla arasındaki uyuşmazlığın ticari iş niteliğinde bulunduğunu ve buna bağlı olarak TTK 4/1-a maddesi uyarınca davaya bakma görevinin ve yetkisinin Bakırköy Asliye Ticaret mahkemelerinde olduğunun, davacının 15/01/2016 tarihinde banka havalesi yolu ile 200.000,00 TL ve elden nakit olarak 20.000,00 TL borç verlidiğinin iddia edildiğini, dosyaya sunulan banka dekontu tetkik edildiğinde yapılan havalenin hangi nedenle gönderildiğine ilişkin bir açıklamanın olmadığını, haksız ve mesnetsiz olarak ikame edilen davanın reddine karar verilmesini ve dosyanın görevli Bakırköy Asliye Ticaret mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi Mahkemesinin 10/05/2018 tarih, 2017/862 Esas, 2018/568 Karar sayılı kabul kararı taraflarca istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece davalı tarafın takip dosyasına yaptığı itirazın haksız ve hukuka aykırı olduğu, bilirkişi incelemesi yapılmasına bile gerek kalmadan tespit edildiği halde alacaklı lehine icra inkar tazminatına hüküm kurmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçesinin kararda açıklanmadığını, davacı lehine alacağın likit olması da göz önüne alınarak icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiş ve kararı istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya ve dosya içeriğine aykırı olduğunu, eksik inceleme neticesinde karar verildiğini, dosyaya ibraz edilen banka dekontunda borç olarak gönderildiğine ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığını, kambiyo senedinin yazılı delil olarak kabul edilemeyeceğini, davacı tarafından havale edilen paranın davalıdan alınan borçlara mahsuben gönderildiğini, kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, kambiyo senedi vasfında olmayan belgeye dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Ticaret mahkemesince tarafların delilleri toplanılmış, davacı tarafça ibraz edilen adi senet nedeniyle iddiasını ispat ettiğinden bahisle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davacı dava dilekçesinde davalıya 220.000,00 TL borç para verdiğini, bu paranın 200.000,00 TL’sini banka aracılığıyla 20.000,00 TL’sini de nakit olarak verdiğini, davalının da kendisine 220.000,00 TL bedelli senet düzenleyerek verdiğini ancak senette kasıtlı olarak tediye tarihi ile düzenleme tarihini değiştirerek yazdığını, bu nedenle senedin kambiyo senedi vasfının kalmadığı belirtilmiştir. Davacı davaya dayanak senedi bu nedenle kambiyo senetlerine mahsus takiple değil ilamsız haciz yoluyla takip şeklinde takibe koyduğu ve davalının bu takibe itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Tarafların tacir olduğuna dair dosyada herhangi bir iddia ve bilgi bulunmamaktadır. Davaya dayanak senedin de yukarıda anlatıldığı şekilde adi senet vasfında olması nedeniyle mutlak veya nispi ticari dava söz konusu olmadığından yargılama yapma görevi genel hükümler gereğince asliye hukuk mahkemesine aittir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında göz önüne alınması gerektiğinden bu konuda istinaf talebi olmasa dahi resen değerlendirmek gerekmiştir. Tarafların istinaf taleplerinin esası incelenmeksizin görev hususunda karar vermek üzere kararın kaldırılarak dosyanın mahkemesine iadesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Tarafların İstinaf talebinin esası incelenmeksizin KABULÜNE,İlk derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA, Dosyanın, gerekçede belirtilen hususlara göre incelenerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere mahkemesine İADESİNE,İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davacı tarafça yatırılan istinaf başvurma harcı dışındaki istinaf karar ve ilam harcı olan 35,90 TL’nin davacı tarafça talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf kanun yolu başvurusu nedeniyle davalı tarafça yatırılan istinaf başvurma harcı dışındaki istinaf karar ve ilam harcı olan 3.757,05 TL’nin davalı tarafça talep edilmesi halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf kanun yoluna başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulanlar için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu.09/03/2021