Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2018/3 E. 2019/290 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/3
KARAR NO : 2019/290
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/10/2016
NUMARASI : 2014/696 2016/742
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 06/02/2019
İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 26/10/2016 tarihli ve 2014/696 Esas, 2016/742 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
Davacı vekili 08.04.2014 tarihli dava dilekçesinde özetle; “Müvekkili şirketin trafik kazası sonucu vefat veya kalıcı sakatlık olayına bağlı olarak zarar gören mağdur ve hak sahiplerine hak ettikleri tazminat bedelinin ilgili sigorta şirketlerinden tahsili için gereken hizmeti verdiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında sigorta şirketinden tazminat bedelinin tahsili işlemleri için hizmet sözleşmesi mevcut olduğunu, sözleşmeye göre, müvekkili şirket tazminat talebi için gerekli belgeleri temin edip zarardan sorumlu dava dışı sigorta şirketine baş vurmuş, fakat davalı tüm hizmeti müvekkilinin yapmış olmasına rağmen tazminatın tamamını sigorta şirketinden tahsil ederek müvekkiline aralarındaki sözleşmeye aykırı olarak hizmet bedelinin ödenmediğini, Bu sebeplerle, zararın tazmini için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile talepte bulunulmuş, fakat davalının söz konusu icra takibine haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini beyan etmiş, takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olduğundan kötü niyetle yapılan itiraz sebebiyle davalının ayrıca %20′ sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının tahsiline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı asilin 20.05.2014 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı tüzel kişilik ile aralarında bir iş akdi yaptıklarını, davacı tarafın aktin vecibelerini zamanında yerine getirmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davacı taraf ile aralarında yazılı akit gereği tüm masraflar davacı şirket tarafından yüklenilecek olup bu hizmetin karşılığı da davacının hak edilen paranın %20 gibi bir payını alacaklarını, ancak iki aydır bir günde yapılacak bir işi yapmadıklarını, kendileri ile sözle ve telefonla yapılan görüşmeler neticesinde de istenen işi yapmadıklarını beyan etmiş, dilekçesinde vs açıklamalarda bulunarak sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 26/10/2016 tarih, 2014/696 Esas, 2016/742 Karar sayılı kabul kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece birçok tebligatın kendisine gönderilmediğini, duruşma tarihlerinden haberdar olmadığını, savunmasının kısıtlandığını mahkemece eksik inceleme ile usul ve yasaya aykırı karar verildiğini, azlin haklı olup olmadığının araştırılmadığını, bilirkişiden ek rapor alınmadığını, davacı şirketin gerekli işlemleri yapmaması nedeniyle azilname gönderildiğini ve başka bir şirket tarafından tazminatın alındığını, buna ilişkin banka kayıtlarının bulunduğunu, davacının iyi niyetli olmadığını, kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki danışmanlık hizmeti nedeniyle davacının hizmet ücretinin tahsili için başlattığı icra takibine davalının itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkemece taraf delilleri toplanılmış ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının alacağı tespit edilip davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davacı danışmanlık hizmet şirketi olup davalı ise gerçek şahıstır. Taraflar arasında ticari ilişki söz konusu değildir. Davalının geçirdiği trafik kazası nedeniyle sigorta şirketlerinden tazminat bedelinin tahsiline ilişkin davacı şirket ile hizmet sözleşmesi yaptığı anlaşılmakla ticari bir davadan bahsedilemez. Bu nedenle yargılama yapmakla görevli mahkeme genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesidir. Mahkemece asliye hukuk mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermesi gerekirken işin esasına girilerek esas hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Görev kamu düzenine ilişkin olup her aşamada göz önüne alınmalıdır. Bu nedenle davalının istinaf taleplerinin esası incelenmeksizin kararın görev yönünden kaldırılarak mahkemesine iadesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalının İstinaf talebinin esas incelenmeksizin KABULÜNE,
İlk derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA,
Dosyanın, gerekçede belirtilen hususlara göre incelenerek sonucuna göre bir karar verilmek üzere mahkemesine İADESİNE,
44,40 TL maktu karar ve ilam harcının davalıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline,
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan istinaf kanun yolu karar ve ilam harcının talep halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine,
İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin esas karar ile birlikte ilk derece mahkemesince değerlendirilmesine,
Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 06/02/2019