Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2018/2144 E. 2018/1504 K. 17.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2144
KARAR NO : 2018/1504
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/04/2018
NUMARASI : 2017/482 2018/260
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/09/2018
İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 04/04/2018 tarihli ve 2017/482 Esas, 2018/260 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firma ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, hiçbir zaman icra takibine konu adreste bulunmadığını, bu adresle de hiçbir ilişkisinin olmadığını, müvekkiline dava tarihine kadar hiçbir zaman ve hiçbir şekilde icra takibi ile ilgili bir bildirim gelmediğini, söz konusu icra takibinin kötü niyetli olarak başlatıldığını ve müvekkilinin mağduriyetine neden olduğunu, müvekilinin davalıya böyle bir borcunun bulunmadığını, ihtilaf ve itiraz konusu hiçbir sözleşme ve ticari ilişki bulunmadığını, açıklanan nedenlerle; icra takibi nedeniyle davalı yana 4.167,07 TL borçlu bulunmadıklarının tesiptine, davalı kötü niyetli hareket ederek müvekkilinin mağduriyetine neden olduğundan %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı arasında 22.10.2012 tarihinde sözleşme akdedildiğini, söz konusu sözleşmenin davacı tarafından kendi el yazısı ile imzalandığını ve sistem her türlü hukuki ve fiili ayıptan ari, eksiksiz ve kullanıma elverişli olarak teslim edildiğini, davacı tarafın söz konusu güvenlik hizmetine ilişkin hizmet sözleşmesinden kaynaklı olarak cari hesap bakiye borcunun bulunduğunu, bu sebeple icra takibi başlatıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 04/04/2018 tarih, 2017/482 Esas, 2018/260 karar sayılı “Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden REDDİNE, Karar kesinleştiğinde HMK madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE, gönderilmesine, şayet yasal iki haftalık süre içerisinde taraflarca talep edilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE, ” Karar sayılı kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı, husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, mahkemece verilen görevsizlik kararının doğru olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur.
Davacı, davalı şirketle imzaladıkları güvenlik sistemi hizmet sözleşmesinden kaynaklı cari hesap alacağı ile ilgili aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemi ile eldeki davayı açmıştır.
Mahkemece, taraflar arasındaki güvenlik hizmeti sözleşmesinin tüketici işlemi olduğu kabul edilerek, Tüketici mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
Davalının istinaf taleplerinin incelenmesinde, her ne kadar mahkemece davacının gerçek kişi olmasından hareketle taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici işlemi olduğu kabul edilerek tüketici mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş ise de, taraflar arasındaki güvenlik sistemi hizmet sözleşmesi incelendiğinde, bu sözleşmeye dayalı olarak davalı şirketin elektronik güvenlik sistemlerinin kurulması ve alarm haber alma merkezi aracılığıyla bu sistemlerin izlenmesi alanında müşterilerine hizmet verdiği ve sözleşmede sistemin kurulduğu yerin iş yeri olarak işaretlendiği anlaşılmakla mahkemece verilen hizmetin iş yerine mi yoksa konuta olup olmadığı hususu araştırılmadan sözleşmenin niteliği belirlenmeden eksik incelemeye dayalı görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş olup bu aşamada davalının diğer istinaf taleplerinin incelenmesine gerek görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalının istinaf taleplerinin kabulüne, HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle:
Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE,
HMK 353./1-a-6 maddesine göre ilk derece mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA,
Dosyanın, gerekçede belirtilen hususlar çerçevesinde yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuru sebebiyle davalı tarafından yatırılan harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davalı tarafından yatırılan 134,00 TL harç ve 23,50 TL istinaf gideri olmak üzere toplam 157,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmeksine,
İstinaf yargılaması sebebiyle yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince esas hakkında verilecek karar ile hüküm altına alınmasına,
İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 17/09/2018