Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2018/1522 E. 2019/2196 K. 21.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1522
KARAR NO : 2019/2196
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/01/2018
NUMARASI : 2017/98 2018/70
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ : 21/10/2019
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 23/01/2018 tarihli ve 2017/98 Esas, 2018/70 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.Dosya incelendi.Davacı vekili İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’ ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; Manisa 3. İş Mahkemesi’ nin 2012/404 esas 2014/509 karar sayılı dosyasında davacı … bünyesinde çalıştığı yüklenici firmalar olan davalı şirketinde içinde bulunduğu ortaklığa ait şirketlerden davacının alacaklarına istinaden müvekkili aleyhine dava açıldığını, Manisa 1. İş Mahkemesinin 2013/61 esas 2014/701 karar sayılı dosyası ile hükmedilen alacak miktarının tamamının müvekkili idare tarafından ödendiğini, davalı yüklenici şirketler ile müvekkili idare arasında imzalanan sözleşme hükümlerine göre çalışanların özlük hakları ile ilgili sorumlulukların yüklenici şirketlere ait olduğunu, müvekkili bakanlığın ödediği dava konusu alacağın tamamının davalı yüklenici şirketlere rücuen tahsili gerektiğini, bu nedenle davanın kabulü ile müvekkili Bakanlık tarafından ödenen 19.026,01 TL’ nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 23/01/2018 tarih, 2017/98 Esas, 2018/70 Karar sayılı görevsizlik kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığını, dava konusu alacağın iflastan sonra doğmuş olsa da rücuen tazminata konu alacağın kaynağı işçilik alacağı ve dolayısıyla alacak iflastan önce doğmuş olması nedeniyle müflisin borçlarından sayılması ve davaya kayıt kabul davası olarak devam edilmesi gerektiğini, mahkemenin görevli olduğunu, kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, dava dışı işçinin işçi alacaklarının tahsiline ilişkin açılmış olan Manisa 3. İş Mahkemesinin 2012/404 Esas, 2014/509 Karar sayılı ilamı gereğince yapmış olduğu ödemeyi alt işverenlerden rücuen tahsiline ilişkin alacak davasıdır. Davalının dosya kapsamında 20/11/2014 tarihinde İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/154 Esas 2014/392 Karar sayılı iflas kararının 05/12/2014 tarihinde ticaret sicil yönetmeliği gereğince tescilin yapıldığı anlaşılmıştır. Davacının davaya konu ettiği alacak, iflastan sonra verilen işçi alacaklarına ilişkin Manisa 3. İş Mahkemesinin 12/09/2014 tarihli 2013/61 Esas, 2014/701 Karar sayılı ilamı kapsamında ödeme yaptığı anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekindeki ödeme emrinden ödemenin 05/03/2016 tarihinden sonra yapıldığı açıktır. Davacının, B.K.’nun 168. (Eski B.K.’nun 147. Maddesi) maddesinde düzenlenen alacaklıya halef olma yönündeki düzenlemeye dayanarak ödemiş olduğu bedel iflastan sonra doğmuştur. Bu durumda alacak İİK.’nun 235. maddesine dayalı kayıt kabul istemine konu olabilecek müflis borçlarından olmayıp iflastan sonra doğan masa borcu niteliğindedir. Hal böyle olunca mahkemece verilen görevsizlik kararının doğru olduğu kanaatine varılmıştır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/2895 Esas, 2013/4313 Karar sayılı 21/06/2013 tarihli içtihadı da bu yöndedir. Ticaret mahkemesinin iflas tarihinden sonra doğan rücuen alacak talebine yönelik vermiş olduğu görevsizlik kararı bu nedenle yerindedir. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf talebinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,İstinaf kanun yoluna başvuran davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu.21/10/2019