Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2018/1120 E. 2020/287 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1120
KARAR NO : 2020/287
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2017
NUMARASI : 2017/324 2017/1331
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 07/02/2020
İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/324 Esas, 2017/1331 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi. Davacı vekili; müvekkilinin 05/05/2013 tarihinde Endonezya’da ….Ltd.’nin donatan, …. A.Ş.’nin işletmeci olduğu… gemisinde yağcı ustası olarak çalışmakta iken iş kazası geçirdiğini ve bel bölgesinde hasar oluştuğunu, eski sağlığına kavuşamadığını, geminin koruma ve tazminat sigortası ile … tarafından sigortalandığını, davalı … Ltd. Şti.’nin de bu şirketin yerel temsilcisi olduğunu, bu dava açılmadan önce dosyamız davalılarına karşı İstanbul Anadolu 4.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/76 Esas sayılı dosyasında tazminat davası açılmış olduğunu, bu davada maluliyet raporu alınmadan davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğini, ancak Yargıtay içtihatlarına göre doğmamış haktan feragat edilemeyeceğini, kaldı ki kaza nedeniyle müvekkilinin organik mental bozukluk gibi ağır bir psikolojik rahatsızlığının mevcut olduğunu, bu nedenle müvekkili adına sunulan feragat beyanının gerçek iradesini yansıtmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … A.Ş. vekili; bu davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, ayrıca kesin hükmün söz konusu olduğunu, zira davacı tarafın daha önce aynı taleple açmış olduğu davadan fazlaya ilişkin hakları da dahil olmak üzere feragat ettiğini, davacının iradesinin saklatlanmasının da söz konusu olmadığını, kaldı ki bu davanın feragatin iptaline yönelik bir dava olmadığını, irade fesadı iddiasının 1 yıllık hak düşürücü sürede de ileri sürülmediğini, tazminat hakkının kazanın meydana gelmesiyle doğduğunu, ayrıca müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili; hukukumuzda ‘yerel temsilci’ şeklinde bir tabir olmadığını, kaldı ki davanın doğrudan müvekkiline karşı açıldığını, müvekkilinin …. adına hareket etme yetkisinin bulunmadığını, ayrıca görev itirazında bulunduklarını, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, yine kesin hüküm itirazında bulunduklarını, müvekkilinin kusurunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 14/12/2017 tarih, 2017/324 Esas, 2017/1331 Karar sayılı “Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE” kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, doğmamış haktan feragat edilemeyeceğini, bu yönde birçok Yargıtay kararı bulunduğunu, Yerel Mahkemenin feragatin iptali için ayrı bir dava açılması gerektiğini gerekçesinde belirtmiş ise de; taleplerinin imzalanan ibranamenin makbuz hükmünde olduğu ve irade sakatlığı nedeniyle feragatin geçersiz olduğundan bahisle zararın karşılanmasına ilişkin olduğu, bu beyanın yeterli olduğu, ayrıca feragatin iptali için dava açmaya gerek bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava; gemi adamı olarak çalışan davacının geçirdiği iş kazasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalılar aynı konuda daha önce açılan davanın feragat ile sonuçlandığını belirterek kesin hüküm bulunduğunu belirtmişlerdir.İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/76 Esas 2015/84 Karar numaralı dosyası dosya içerisine alınmıştır. 17/02/2015 tarihinde açılan davada davacı vekilinin 04/03/2015 tarihli feragat dilekçesi sunduğu, 06/03/2015 tarihinde davanın feragat nedeniyle reddine dair karar verildiği görülmüştür. 6100 Sayılı HMK 307. Vd. Maddelerinde davaya son veren taraf işlemleri düzenlenmiş olup 311. Maddede feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı hüküm altına alınmıştır.HMK 114/ı. Maddesi gereğince aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartı olarak sayılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/76 Esas sayılı dosyasında aynı olaya ilişkin aynı talep ile ve aynı davalılara yönelik olarak açılan tazminat davasında, davacı tarafça davadan feragat edilmesi üzerine feragat nedeniyle davanın reddine dair karar verildiği, kararın 19/03/2015 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilince feragat beyanının maluliyet ve aktüerya raporu alınmadan önce yapılmış olaması sebebiyle ayrıca feragat iradesinin geçersiz olduğu belirtilerek dava açılmış ise de; davacı tarafın tazminat hakkının kaza tarihi itibariyle doğmuş olduğu, rapor alınmadan sunulan feragat beyanının geçerli bir beyan olduğu, feragat beyanının sakatlığının tespiti açısından ayrı bir dava açılması veya İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/76 Esas 2015/84 Karar sayılı dosyasında ileri sürülmesi gerektiği belirtilerek daha önce kesin hükme bağlanmış olan konuda açılan davanın dava şartı yokluğundan usulen reddine dair verilen kararın dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına göre ilk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,İstinaf kanun yolu başvurusu için alınması gereken harcın mahsubuyla eksik 18,50 TL’nin davacı ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline, Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 07/02/2020