Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2017/2950 E. 2018/94 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/2950
KARAR NO : 2018/94
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2017
NUMARASI : 2017/531 D.İş – 2017/531 Karar
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ : 18/01/2018
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/531D.İş 2017/531 K. Sayılı 17/05/2017 sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize gönderildiği, dairemizce yapılan inceleme sonucunda 2017/2325 E. 2017/1534 K. Sayılı 20/11/2017 tarihli karar ile davacının istinaf talebinin kabulü ile İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/531 D.İş 2017/531 K. Sayılı 17/05/2017 sayılı kararının kaldırılmasına, davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne, aleyhine ihtiyati haciz istenen borçlular Aleyhine ihtiyati haciz istenen borçlular .. Ltd. Şti. Ve … A.Ş.’nin üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmaz malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine dava konusu borç miktarı olan 3.173.741,56 TL’yi karşılayacak şekilde teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına oy birliği ile kesin olarak karar verildiği, verilen ilam taraflara ilk derece mahkemesince tebliğ edildiği, bu karara karşı davalılardan .. A.Ş. tarafından 21/12/2017 tarihli yargılamanın iadesi talepli dilekçe ile dairemize başvurulmuş, ilgili dosya tefrik edilerek yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
Dosya incelendi.
Davalılardan … A.Ş. İstinaf talebi ile kabul edilen ilama konu Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/930 E. 2017/218 K. Sayılı ilamının Yargıtay incelemesinde olduğu ve halen kesinleşmediği, ilama konu kararın konusunun tapu iptal ve tescil olduğu, ilama konu olan taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbirin halen devam ettiğini, davacı tarafından Kocaeli .. İcra Müdürlüğünün ..E. Sayılı dosyası ile Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin kararının ilamlı takibe konu edildiğini, Kocaeli .. İcra Mahkemesinin .. Sayılı dosyasında yargılama yapılarak takibin iptaline karar verildiğini, davacı yan tarafından İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinde verilen red kararının ve istinaf başvuru dilekçesinin taraflarına usulüne uygun tebliğ edilmediğini, usulüne uygun tebliğ edilmediği için istinaf başvuru dilekçesinden haberleri olmadığından delil sunamadıklarını, tebligatın usulüne uygun yapılmadığını, davaya konu taşınmaz üzerinde ihtiyati tedbir olduğundan ihtiyati haciz kararı verilmesinin doğru bulunmadığı gerekçeleriyle ilk derece mahkemesinin ihtiyati haczin reddine ilişkin kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, davacının istinaf talebinin yeniden incelenerek reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle dairemizce verilen 20/11/2017 tarihli kararın kaldırılmasını yargılamanın iadesi talebi ile istemiştir.
GEREKÇE: Hukuk yargılamasında kural olarak kesin hükme bağlanmış bir davaya yeniden bakılamaz ise de bunun en önemli istisnasını yargılamanın iadesi oluşturmaktadır. Bazı ağır yargılama hatalarından ve eksikliklerinden dolayı, maddi anlamda kesin hükmün ortadan kaldırılmasını ve daha önce kesin hükme bağlanmış bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir yasa yolu niteliğindeki yargılamanın iadesi müessesi, 6100 sayılı HMK’nun 374.vd. Maddelerinde düzenlenmiş olup, yargılamanın iadesi sebepleri 375. Maddede de yer almaktadır. Buna göre (Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması, davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması, vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması, yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması, karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması, ifadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması, bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması, lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması, karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması, lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması, bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması, kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması) hallerinden birisinin bulunması durumunda yargılamanın iadesi mümkündür.
Yargılamanın iadesini talep eden ihtiyati hacze konu edilen kararın dayanağı olan ilam incelendiğinde bu ilamın HMK 367/2 maddesi uyarınca kişiler hukuku, aile hukuku ve taşınmaz mal ile ilgili ayni haklara ilişkin olmadığı, sonucu itibariyle ancak tarafların mal varlığını etkilediği, bu itibarla bu ilamın takibe konulması için kesinleşmesinin gerekmediği, dolayısıyla İİK 257 ve devamı maddelerindeki ihtiyati haciz isteme koşullarının gerçekleştiği anlaşılmıştır. Tebligatın usulsüzlüğü yargılamanın iadesi sebepleri arasında sayılmadığı gibi, tebligatın usulsüzlüğü sonucunda yeni delil ileri sürülse bile verilen kararda herhangi bir değişikliğe yol açılmayacağı zira talep edenin tüm dosya kapsamı ile yeni bir belge sunmadığı da anlaşılmıştır. Her ne kadar ilamlı icra takibinin İcra Hukuk Mahkemesinde iptal edildiği, bunun da yargılamanın iadesi nedeni olarak ileri sürülmüş ise de; icra mahkemelerinin kararları İİK 68-68a maddeleri uyarınca maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemektedir. Yine dava konusu edilen taşınmazda ihtiyati tedbir olması, alacağın rehinle temin edildiği anlamını taşımaz zira ihtiyati tedbir konulan taşınmaza ihtiyati haciz uygulanmasını talep etmek mümkün olup, muhtemel başka alacaklar nedeniyle konulacak hacizler olması durumunda sıra cetveli yönünden alacaklının menfaatinedir. Ayrıca icrai hacze başlanmış olması ihtiyati haciz talep edilmesine engel değildir. İhtiyati haciz bilindiği gibi geçici hukuki koruma olduğundan ve yargılamanın iadesi şartlarının tahdidi olarak düzenlendiğinden, yargılamanın iadesini talep edenin gösterdiği sebeplerden hiç birinin, kanunda belirtilen sebeplerden olmadığı, yeni bir belgenin dosyaya sunulmadığı, somut olayın özelliğine göre HMK 375 maddesinde belirtilen hususlardan herhangi biri kanıtlanamadığından yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargılamanın iadesini talep edenin yargılamanın iadesi talebinin REDDİNE,
Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Yargılamanın yenilenmesi sırasında yapılan yargılama giderlerinin talep eden üzerinde bırakılmasına,
İstinaf yargılaması duruşmasına katılmaması sebebiyle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair; duruşmalı olarak, davacı ve davalılardan …’nin yokluğunda, davalılardan …A.Ş. vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu.18/01/2018