Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2017/2718 E. 2019/361 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2718
KARAR NO : 2019/361
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/09/2016
NUMARASI : 2015/590 Esas – 2016/666 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 11/02/2019
İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/09/2016 tarihli, 2015/590 Esas, 2016/666 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı şirketin eski çalışanlarından …’in davacı şirket ve davalılar aleyhine açmış olduğu tazminat davasında; İstanbul Anadolu 17. İş Mahkemesi’nin 2013/554 esas 2013/511 karar sayılı olarak verilen kararda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini; hüküm altına alınan alacak kalemlerine istinaden İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası için 17.132,39 TL’lik icra takibi başlatıldığını; 02/05/2014 tarihinde davacı tarafından dosya borcunun 4 eşit taksitte ödenmesinin taahhüt edildiğini ve borcun da bilahare ödendiğini; aradan bir yıldan uzun zaman geçmiş olmasına karşın davalılardan …. Ltd. Şti’nin sorumluluğundaki 4.243,227 TL davalılardan …nin sorumluluğundaki 3.623,652 TL davalılardan DSİ Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğundaki 5.596,092 TL’yi davacıya ödemediğini; bu nedenlerle, davalılardan bu miktarların ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir. Davalı DSİ vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davada görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu; bu nedenle dosyanın görevli iş mahkemesine gönderilmesini; ayrıca, asıl işveren olan idare aleyhine alt işveren tarafından rücu davası açılmasını öngören bir mevzuat hükmünün bulunmadığını; bu nedenle, husumetin idareye yöneltilmesinin hatalı olduğunu; davanın idare açısından husumet yönünden reddi gerektiğini; ayrıca, davacı tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının da icra dosyası celp edilerek tesbitinin gerektiğini; alt işverenin asıl işverene rücu hakkının bulunmadığını; ancak, dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edileceğini; bu nedenlerle, davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı ilamda belirtilen tutarın hepsini ödediğinden bahisle iş bu rücu davasını açmış ise de; kararda, davalı … Ltd. Şti’nin sorumlu olduğu tutar davaya konu Personel … tarafından davalı şirket aleyhine ayrıca İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası üzerinden ilamlı icraya konu edildiğini; davalı tarafından icraya konu ilam temyiz edildiğinden tehiri icra kararı alındığını; kararın, henüz kesinleşmediğini haksız ve dayanaksız açılan davanın, davalı . … Ltd. Şti yönünden öncelikle derdestlik itirazından usulden reddi gerektiğini; davada; davalı şirketin taraf sıfatı da bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini; davada görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu; ayrıca, davacı tarafın, rücuya konu alacağı ödediğini ispatlaması gerektiğini; rücu davasına konu kararın temyiz edildiğinden kesinleşmediğini; davalı şirketin İş Kanunun 6.maddesine göre işyerini devrettiği tarihten itibaren 2 yıl geçtiğinden sorumluluğunun sona erdiğini; bu nedenle, davacının, davalıya rücu hakkının doğmadığını; davacı tarafından talep edilen miktarında fahiş olduğundan reddi gerektiğini; bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine; karar verilmesini talep etmişir. Davalı … … A.Ş vekilince verilen davaya cevap dilekçesinde özetle;İstanbul Anadolu 17.İş Mahkemesi’nin 2013/554 esas sayılı ilamı temyiz aşamasında olduğunu henüz kesinleşmediğini; bu nedenle, kesinleşmeyen bir mahkeme hükmüne dayanılarak açılan bu davanın dayanaktan yoksun bulunduğunu; davacı tarafından diğer davalıların rızası alınmadan taahhüdüne dayalı yaptığı ödemeleri kabul etmediklerini; davacı ve diğer davalı DSİ’nin iş kanununa aykırı hareket ederek işçinin iş sözleşmesini hakkı olmayan nedenlerden dolayı feshetmesinden davalıya sorumluluk yüklenmesinin hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu; davalı şirketin durumunun İş Kanunun 6.maddesine göre değerlendirilmesinin gerektiğini; davalının sorumluğunun devir tarihinden 2 yıl sonra yani 31/12/2013 tarihinde sona erdiğini; bu nedenlerle, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini; talep etmiştir.İstinafa konu karar, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 02/09/2016 tarihli 2015/590 Esas, 2016/666 Karar sayılı ” Davacı tarafından, davalı DSİ Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın reddine, Davacı tarafından, davalılar … Güvenlik Sistemleri ve Tic. Ltd. Şti ve …aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, 3.696,18 TL’nin davalı … Güvenlik Sistemleri ve Tic. Ltd. Şti’den, 3.623,65 TL’nin davalı …den, Yukarıda yazılı alacakların her bir 1/4’lük bölümü için sırasıyla 05/05/2014, 05/06/2014, 04/07/2014 ve 07/08/2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, ” yönelik kararıdır. Davalı … … A.Ş vekili, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını, davacı diğer alt işverenin müvekkilinin rızası ve bilgisi dışında ödeme yaptığını, bu nedenle yapılan ödemelerin kendisinden talep edilemeyeceğini, DSİ’nin İş Kanuna aykırı hareket ederek işçinin iş sözleşmesini haklı nedenlere dayanmaksızın feshettiğini, müvekkilinin konumunun İş Kanunun 6. Maddesine göre değerlendirilmesi gerektiğini, bu durumda da müvekkiline karşı rücu talebinde bulunulamayacağını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur.
GEREKÇE : Dava alt işveren davacının dava dışı işçinin icra takibine konu ettiği işçi alacaklarını ödemesi nedeniyle asıl işverenden ve diğer alt işverenlerden ödediği bedeli rücuen talep ettiği alacak davasıdır.
Taraflar arasında, alt iş veren ve üst işveren ilişkisinin bulunduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, alt işverenin işçilik alacaklarını ödemesi halinde bunun diğer alt işverenlerden ve asıl işverenden talep edip edemeyeceği ve rüceun talep edeceği miktarın ne olacağı, diğer alt işverenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususlarındadır. İlk derece mahkemesince, icra dosyası, İş Mahkemesi dosyası celp edilmiş tarafların iddia ve savunmaları kapsamında da bilirkişi incelemesi yaptırıldığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince, asıl iş veren yönünden açılan davanın reddine, alt iş verenler yönünden ise açılan davanın çalıştırdıkları dönem esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, toplanan deliller, alınan bilirkişi rapor içeriği birlikte değerlendirildiğinde, alt işverenin icra takibinde ödemiş olduğu işçilik alacaklarının, diğer alt işverenlerden çalıştırdıkları dönem esas alınarak hesaplandığı, ihbar tazminatından sadece son alt işveren konumundaki davacının sorumlu olduğu ve bu işçi alacakları yönünden rücu talebinin yerinde olmadığı tespit edilmiştir. Kıdem tazminatı yönünden ise, alt işverenler yanına çalışılan sürenin esas alındığı görülmüştür. Rapor içeriğinde de, tüm işçilik alacakları yönünden alt işverenlerin sorumluluklarının ayrı ayrı belirlendiği tespit edilmiştir. Bu nedenle davalı alt işverenin sorumluluğu bulunmadığı yönündeki istinaf talebi yerinde değildir. Açıklanan tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
İstinaf başvurusu için yatırılan peşin harcın mahsubuyla bakiye 153,92 TL harcın hazine adına davalı … …. A.Ş.’den ilk derece mahkemesi tarafından tahsiline,
Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 11/02/2019Osman KİPER