Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2017/2622 E. 2019/230 K. 25.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2622
KARAR NO : 2019/230
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/01/2017
NUMARASI : 2017/54 2017/50
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 25/01/2019
BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 18/01/2017 tarihli ve 2017/54 Esas, 2017/50 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketlerin Milli Savunma Bakanlığı İzmir Tedarik Bölge Başkanlığı’nın yaptığı yemek ihalesini kazandığını, taraflar arasında Hizmet Alımları Tip Sözleşmesi imzalanarak yürürlüğe girdiğini, davalı şirketlerin işçisi olarak çalışmayan başlayan .. iş sözleşmesinin bildirimsiz olarak feshedildiği acnak hak ettikleri tazminat ve alacaklarının kendisine ödenmediği iddiasıyla alt işveren-üst işveren ilişkisine dayanarak İş Mahkemesinde kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin, fazlaşa çalışma, hafta tatili , bayram ve genel tatil ücreti talepli dava açtığını, yapılan yargılama sonucunda Alaşehir 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16/06/2015 tarih 2013/93 Esas ve 2015/393 Sayılı kararına istinaden Karşıyaka … İcra Müdürlüğü’nün 2016/4552 Sayılı dosyasına toplam 26.315,19.-TL müvekkili idareci ödeme yapıldığını, davalı şirketlerle imzalanan Hizmet Alım Tip Sözleşmesinin “yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları başlıklı 23. Maddesi gereğince “yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı, personele ilişkin sorumlulukları, ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin Altıncı Bölümünde belirlenmiş olup Yüklenici bunlanı aynen uygulamakla yükümlüdür ” firma ile çalışanları arasında herhangi bir sorun meydana geldiğinde idare taraf olmayacaktır hükmü getirildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 26.315,19-TL ‘nin ödeme tarihi olan 28/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketlerden tahsili ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 18/01/2017 tarih, 2017/54 Esas, 2017/50 Karar sayılı usulden red kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirket iflas halinde olduğuna göre davanın kayıt kabul istemine ilişkin olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, bu durumda İİK 235. Maddesi gereğince iflasa karar veren yerdeki ticaret mahkemesinin görevli olduğunu, bu yönde Yargıtay kararları bulunduğunu, kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, üst işveren davacının, alt işveren olan davalı şirketler tarafından çalıştırılan işçinin başlatmış olduğu icra takibi tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı miktarın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı, hizmet alım ihalesinin davalılar tarafından üstlenildiğini, taraflar arasındaki sözleşme ve eki niteliğindeki şartnamelere göre, davalı yüklenicilerin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili tazminatlarından sorumlu olduklarını ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin işçilik tazminatlarının tahsili için başlattığı icra takibin sonunda toplam 26.315,19 TL ödendiği tartışmasızdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçilere ödenen bu tazminattan hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Mahkemece taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikteki hizmet ilişkisinden kaynaklanmadığı, bu nedenle ticaret mahkemesi görev alanına girmediğinden bahisle görevsizlik kararı verdiği anlaşılmaktadır. Davacı kamu kurumu olup tacir değildir. Taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi özel hukuk alanında hükümler doğuran ve Türk Borçlar Kanununa tabi olup niteliği gereği ticari mahiyette değildir. Yargıtayın yerleşik içtihatları ve mevzuat gereği taraflardan birinin kamu tüzel kişiliği olması durumunda hizmet sözleşmesine ilişkin ihtilaflarda asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu açıktır. Davalı müflis şirketin 12/10/2009 tarihinde iflasına karar verildiği, davaya konu alacakla ilgili rücu hakkının ise iflas kararından sonra doğduğu anlaşılmaktadır. İcra iflas kanunu 235. Maddesinde düzenlenen kayıt kabul talebinden bahsedilemez. Bu nedenle müflis şirketin genel hükümlere göre sorumlu olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Her ne kadar davacı vekili istinaf aşamasında davalı …Limited Şirketi hakkındaki davasından vazgeçtiğini yazılı olarak bildirmişse de bu hususun görevli mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemenin karar ve gerekçesi yerinde olup istinaf talebinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yoluna başvuran davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 25/01/2019