Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2017/2263 E. 2018/50 K. 12.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/2263
KARAR NO : 2018/50
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/04/2017
NUMARASI : 2016/867 2017/454
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 12/01/2018
İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 20/04/2017 tarihli ve 2016/867 Esas, 2017/454 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı-boçlu’nun sözleşmeli avukatlığını yapmakta iken davalı-borçlu tarafından haksız yere sözleşmesinin feshedildiği, müvekkil tarafından taraflar arasındaki avukatlık hizmet ve hukuki danışmanlık sözleşmesi kapsamında doğan alacaklarına ilişkin olarak davalı-borçludan olan alacaklarının bir kısmı olan 26.276,10 TL alacağı tahsili için davalı-borçlu hakkında İstanbul Anadolu ..İcra Müdürlüğü’nün .. E. Sayılı dosyası ile 21/06/2016 tarihinde icra takibi başlattığını, davalı borçlunun 30/06/2017 tarihinde 27.780,77 TL’nin haricen kendisine ödeme yaptığını ve 01/07/2017 tarihinde ise icra takibine takibe konu borcun bulunmadığını öne sürerek itiraz ettiğini, ödemeyi icra dosyasına bildirdiklerini ve bakiye 3.465,14 TL’nin davalıdan tahsili için borç muhtırası gönderdiklerini, halen ödeme yapılmadığını, bakiye tahsilatın yapılabilmesi yönünde icra işlemlerinin devam edebilmesi için itirazın iptali ile davalı-borçlunun alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan icra takibinin haksız olduğunu, iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirket tarafından icra takibine ilişkin alacağın 30/06/2016 tarihinde davacı tarafa ödendiği, müvekkilinin icra takibine başlatılmasına sebebiyet vermediğini, davacının takibi başlattığı tarihte muaccel, talep edilebebilir bir borç olmadığını, müvekkilinin takipten haberdar olmadan davacıya ödeme yaptığını, müvekkili şirketin bu borçtan sorumlu olmadığını ve bu nedenlerle davanın reddine ve davacının takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 20/04/2017 tarih, 2016/867 Esas, 2017/454 Karar sayılı görevsizlik kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, taraflar arasındaki ilişkinin mahiyeti gözetilmeksizin uyuşmazlığın çözümünde asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilmeksizin görevsizlik kararı verildiğini, ayrıca görevsi,zlik kararıyla birlikte lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmediğini, bu nedenle usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Davacı avukat eldeki davada ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili için yaptığı icra takibine davalının itirazının iptalini istemekte olup, bu husustaki ihtilafın taraflar arasındaki vekalet akdinden kaynaklandığı hususunda duraksama bulunmamaktadır. Mahkemece, davanın nispi veya mutlak ticari dava olmadığı genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Taraflar arasında “vekalet sözleşmesi” yapıldığı, davalı şirketin ticari işletmeleriyle ilgili hukuki haklarının korunması amacıyla, mesleki faaliyetleri için davacıya vekalet verdiği, davalının şirket olup ticari amaçla hareket ettiği, davacı avukatta mesleği ile ilgili olarak vekil sıfatını taşıdığından, taraflar arasındaki ilişkinin genel hükümlere göre Asliye Hukuk mahkemesi görevli olduğu kararı yerindedir. HMK.’nun 20. Maddesi görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemleri düzenlemiştir. HMK’nun 331/2. maddesi görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine, görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinde bu durumu tespit ederek davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği yönünde hüküm bulunmaktadır. İlk derece mahkemesi kararında belirtildiği gibi yargılama gideri ve vekalet ücretleri hususunun görevli mahkemece değerlendirilmesi yönündeki hükmü HMK.’nun 331/2. maddesine göre yerindedir. Davalı vekilinin görevsizlik kararı gereği vekalet ücretine ilişkin talebi HMK.’nun 331/2. maddesine göre yerinde değildir. Açıklanan tüm bu nedenlerle istinaf talebinin esastan reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yolu başvurusu için alınması gereken harcın mahsubuyla eksik 16,90 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 12/01/2018