Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2017/2251 E. 2018/2131 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2017/2132
KARAR NO : 2018/2140
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/03/2017
NUMARASI : 2016/269 2017/290
DAVANIN KONUSU : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 29/11/2018
BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 15/03/2017 tarihli ve 2016/269 Esas, 2017/290 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
Davacı vekili dava dilekçesinde, 13/05/2015 tarihinde vefat eden müvekkillerinin murisi …’in davalı bankadan 15/01/2014 tarihinde tüketici kredisi kullandığını, bakiye borcun hayat sigortası kapsamında karşılanmasının talep edildiğini, sigorta şirketinin murisin poliçe düzenlenmesi sırasında ölümüne neden olan hastalığı gizlediği gerekçesiyle ödeme yapılmadığını, kalan 5.328,56 TL kredi borcunun hayat sigortasından karşılanmasını, müvekkilleri tarafından ödenen 1.786,00 TL’nin ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, TTK’nun 4. maddesine göre, şikayete konu uyuşmazlığın mutlak ticari davalar arasında sayıldığını, hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklı davaların ticari dava niteliği olduğundan Ticaret Mahkemelerince görülmesi gerektiğini, davalı ikametgahı itibariyle dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerektiğinden Bursa Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, poliçede dava dışı … Bankası T.A.O.’nun daini mürtehin kaydı bulunduğundan davacıların taraf sıfatının bulunmadığını, bankadan kredi kullanılması aşamasında isteğe bağlı biçimde sigorta yapıldığını, davacılar murisinin de sigorta poliçesi yaptırdıktan sonra vefat ettiğini, sigorta poliçesi yapıldığı dönemde ve öncesinde sigortalının kanser hastalığının bulunduğu ve ölümünün de bundan kaynaklandığını, kanser hastalığına bağlı vefatların teminat dışı olduğunu sigortalının beyan ve bildiri mükellefiyetine aykırı davrandığını bu sebeple tazminat ödemesi yapılmadığını ileri sürmektedir.
Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 15/03/2017 tarih, 2016/269 Esas, 2017/290 Karar sayılı kabul kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davaya konu 15/01/2014 başlangıç tarihli sigorta poliçesi uyarınca sigorta öncesinden gelen kanser hastalarına bağlı vefatın teminat kapsamı dışında olduğunu, sigortalının sigortaya giriş öncesi kanser hastalığı bulunmadığını beyan ettiğini, gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunu, TTK 1435 ile 1439 maddeleri arasında sigorta öncesinden gelen ve vefata neden olan beyan edilmeyen hastalık nedeniyle sigorta tazminatının reddinin gerektiğini, bilirkişinin davaya konu hastalık konusunda uzman olmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığını, rapora itirazların değerlendirilmediğini, ölüm belgesi ile raporun çelişkili olduğunu, mahkemece taleple bağlılık ilkesine uyulmadığını, verilen hükmün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacıların murisi …’in dava dışı bankadan kullandığı tüketici kredisi nedeniyle muris ile davalı sigorta şirketi arasındaki hayat sigortası poliçesinden kaynaklı kredi borcu tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece taraf delilleri toplanılmış, bilirkişi incelemesi yapılmış, davacıların murisinin ölüm sebebinin kanser olmaması nedeniyle poliçe kapsamında bakiye kredi borcundan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür. Davalı gerek bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde gerek istinaf dilekçesinde murisin vefatının kanser rahatsızlığından kaynaklandığı bunun da sigorta poliçe kapsamı dışında kaldığı, mahkemece bu konuda yeterince inceleme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesinde tıp doktoru …’ın raporunda murise ait hastane epikriz raporları incelenip buna göre vefat sebebinin enfeksiyon hastalıkları grubuna giren pnömoni (solunum sistemi ve akciğerlerde yaygın enfeksiyon) sepsis (mikroorganizmaların dokularda ve vücut sıvılarında hızla çogalması) ve septik şok olduğu açıkça belirtilmiş olup rapor içeriğinde bunların kanser veya kötü tümör kaynaklı olduğuna ilişkin açıklama bulunmamaktadır. Davacıların murisi ile davalı arasında poliçe arasında kanser rahatsızlığı dışında vefat poliçe kapsamında olmakla mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar dosya kapsamına ve usul ve yasaya uygun görülmüştür. İstinaf talebinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerleDairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yolu başvurusu için alınması gereken harcın mahsubuyla eksik 366,02 TL’nin davalıdan ilk derece mahkemesince hazine adına tahsiline,
Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu.29/11/2018