Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2017/1661 E. 2018/583 K. 02.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1661
KARAR NO : 2018/583
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2017
NUMARASI : 2014/746 2017/228
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
KARAR TARİHİ : 02/04/2018
KARARIN YAZILMA TARİHİ : 04/04/2018
BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 05/04/2017 tarihli ve 2014/746 Esas, 2017/228 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin İstanbul’dan Iğdır’a seyahat etmek için gidiş-dönüş uçak bileti aldığını, ancak havaalanında check-in işlemleri sırasında bir parmağındaki kısmi kesik izi nedeni ile uçuşa kabul edilmediğini, börekçide çalışan müvekkilinin iş kazası neticesinde parmağının bir kısmının kesildiğini ve 15 gün iş göremez raporu aldığını, check-in sırasında yaralanmanın günler öncesine ait olduğu bildirilmesine rağmen havaalanında bulunan klinikten rapor aldırılmasının istendiğini ancak ücret miktarı yüzünden bu raporun da alınamadığını, uçuşa kabul edilmeyen ve cep telefonuna gecikme nedeni ile uçuşun iptal edildiğine ilişkin rapor gelen müvekkilinin otobüs ile Iğdır’a gitmek zorunda kaldığını; 250,70 TL maddi ve 10.000 TL manevi tazminatın 14.7.2013 haksız fiil tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının, parmağındaki dikişli açık yara nedeni ile uçuşa kabul edilmediğini, havalananında bulunan sağlık kliniğinden de rapor getirilmediğini, tarife ve bilet sınıf ile iptal vaktine dair önceden belirli kurallara göre davacıya kısmi iade yapıldığını; 14.7.2013 tarihli İstanbul-Iğdır uçuşuna dikişli açık yara mevcudiyeti ve sağlık raporu sunulmaması nedeni ile kabul edilmeyen davacının, 18.7.2017 tarihli Iğdır-İstanbul uçuşuna ise kendi isteği ile binmediğini, maddi tazminat talebi ayrıntılarının belirtilmediğini, kabul anlamına gelmemekle beraber davacının manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, haksız davanın reddini istemiştir.
Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 05/04/2017 tarih, 2014/746 Esas, 2017/228 Karar sayılı görevsizlik kararı davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen görevsizlik kararının yerinde olmadığını, dava konusu olayın 14/07/2013 tarihinde gerçekleştiğini, bu nedenle dava konusu olaya tüketici kanununun uygulanamayacağını, TTK 4 ve 5 maddeleri gereğince tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, kararın bozulmasını istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi gereğince davacının mağdur olduğundan bahisle açılan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davacı, davalı şirketten uçak bileti aldığını, parmağındaki kısmi ezik izi nedeniyle uçuşa kabul edilmediğini, bu nedenle otobüsle gitmek zorunda kaldığını belirtmektedir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. Maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiye, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık vb. sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 Sayılı Yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 Sayılı Yasa kapsamında olması için mutlak suretle taraflardan en az birisinin tüketici vasfını taşıması gerekir. Somut olayda davacının tüketici olduğu, davalının da sağlayıcı – satıcı olduğu sabittir. 6502 sayılı yasa 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girdiğinden dava tarihi de 12/09/2014 olmakla davaya 6502 sayılı yasanın uygulanması gerektiğinden bu yöndeki istinaf talebinin reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Dairemiz ilk derece mahkemesi kararını hem maddi olay hem de hukuka uygunluk bakımından incelemeye tabii tutarak yapmış olduğu istinaf incelemesinde; İstinafa konu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından HMK 353/1-b maddesi gereğince istinaf kanun yolu başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
İstinaf kanun yolu başvurusu için davacıdan alınması gereken harcın mahsubuyla eksik 4,5 TL harcın davacıdan ilk derece mahkemesince tahsiline,
Davanın ve dosya üzerinde yapılan yargılamanın niteliği ve avukatlık asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulan için vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
İstinaf kanun yoluna başvuru için yapılan yargılama giderlerinin kanun yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına, artan kısmın talep halinde ilk derece mahkemesince yatırana iadesine,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu. 02/04/2018