Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2017/1512 E. 2018/392 K. 06.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1512
KARAR NO : 2018/392
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2017
NUMARASI : 2015/610 2017/208
DAVANIN KONUSU : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 06/03/2018
İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 21/03/2017 tarihli ve 2015/610 Esas, 2017/208 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının temlik öncesi alacaklı banka …Bank A.Ş’den kredi kartı aldığı, harcamaları bankanın …bank A.Ş. Tarafından devralınmasından sonra da devam ettiği, davalı borcunu ödemediğinden hesabın kat edildiğini, alacağın davacıya temlik edildiğini, davalı hakkında İstanbul .. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, itirazın iptali davası için yasa süre geçirildiğinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.324,48 TL alacağın icra dosyasını itiraz tarihinden itibaren %32,64 Temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle, açılan dava hakkında bilgi sahibi olmadığını, kendisine tebligat yapılmadığını, mahkemenin görevsiz ve yetkisiz olduğunu, Mersin Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu savunmuştur.
İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 21/03/2017 tarih, 2015/610 Esas, 2017/208 Karar sayılı Davanın kısmen kabulü ile, 3.317,98 TL’nin temerrüt tarihi olan 08/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek %32,64 TL temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, kararın davalı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemenin yetkili olmadığını, davanın Mersin mahkemelerinde açılması gerektiğini, yetki itirazına ilişkin bir karar verilmediğini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu, kredi kartı borcunu asgarisini bile ödeyemediğini gördüğü halde kartı kullanıma kapatmadığını, ödemede bulunmak için … Banka müracaat ettiğini, talebinin karşılanmadığını, kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalının … Bank A.Ş’den aldığı kredi kartına ilişkin borcunu ödemediğininden bahisle açılan alacak davasıdır. … Bank A.Ş’nin bu alacağı davacı …Ş.’ye temlik ettiği anlaşılmaktadır. Davalı beyan dilekçelerinde, görev ve yetki itirazında bulunmuş, mahkemece bu yönde bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır.
01/03/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesine göre; kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Buna göre; bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş, aynı Kanunun 83/2. maddesinde ise “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile diğer kanunlarda düzenleme yapılması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” diyerek kanunun uygulama alanını daha da genişletmiştir.
6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır. Bu hüküm mülga 4077 sayılı Kanunun 3/h bendindeki tüketici işlemi tanımından daha kapsamlıdır. Bundan böyle; 6502 sayılı Kanunun tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamaların tüketici mahkemelerinde çözümünü öngören 73. maddesi hükmü ile içeriği az yukarda yer alan 83/2. maddesinin açık hükmü nedeniyle yukarda sayılan sözleşme ve işlemler tüketici mahkemesinin görev alanına girmiştir.
Tüm bu nedenlerle; 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan kart hamilleri aleyhine açılacak davaları 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” Hükmünün de artık uygulanma imkanı kalmamıştır. Anılan kanun hükümleri gereği, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra davacı bankanın kredi kartı hamili olan tüketiciye karşı açtığı davaya bakma görevi tüketici mahkemesine aittir. Somut olayda, davacı vekili kredi kartı alacağının tahsili için kart hamili aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiş olup, dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca kredi kartı sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu nazara alındığında uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Ayrıca mahkemece kurulan kısa karar ile gerekçeli karar hüküm kısmı arasında çelişki olması da doğru görülmemiştir. İlk derece mahkemesinin kararı usul ve yasaya aykırı olduğundan davalının istinaf talebinin kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İstinaf talebinin KABULÜNE,
İlk derece Mahkemesi KARARININ KALDIRILMASINA,
Dosyanın gerekçede belirtilen sebeplerle yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE,
İstinaf kanun yolu başvurusu için alınması gereken harcın mahsubuyla artan 8,36 TL harcın ilk derece mahkemesince davalı tarafa iadesine,
Davalı tarafça istinaf yargılaması için yatırılan toplam 134,00 TL (istinaf başvuru harçları) yargılama giderinin ilk derece mahkemesince davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafça istinaf yargılaması için yatırılan ve kullanılmayan gider avansının ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda oy birliği ile KESİN olarak verilen karar, açıkça okundu.06/03/2018