Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi 2017/1253 E. 2018/71 K. 12.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2017/1253
KARAR NO : 2018/71
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/11/2016
NUMARASI : 2014/311 2016/622
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 12/01/2018
İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 10/11/2016 tarihli ve 2014/311 Esas, 2016/622 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı.
Dosya incelendi.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalıarasında 25/05/2001 tarihinde tıbbi malzeme, tıbbi cihaz, protez ve vücut organ protezlerinin temin, teslim ve bedellerinin ödenmesi hususunda sözleşme imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin edimlerini yerine getirerek hizmet verip ilgili faturalarını düzenleyip davalıya tebliğ ettiğini, davalının fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine fatura alacağı olan 267.305,92 TL tahsili için Şişli… İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında takip başlattıklarını fakat davalı tarafın takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı firma aleyhine fazla fiyat uygulaması nedeniyle borçlar çıkarıldığını, davacı firmanın takip konusu yaptığı asıl alacağın borcundan mahsup edildiğini, bakiye borç nedeniyle Ankara 2. Asliye Hukuk mahkemesinin 2005/2002 Esasına dava açtıklarını, davalı kurumun tacir olmaması nedeniyle faturanın kabulü veya itirazı gibi bir uygulamanın bulunmayacağını, davalı kuruma fatura edilen tıbbi malzemelerin incelendiğini, fiyat farklarının değerlendirildiğini, yapılan uygulamanın hukuka uygun olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 10/11/2016 tarih, 2014/311 Esas, 2016/622 Karar sayılı ”Davanın kısmen kabulü ile; davalının Şişli .. İcra Müdürlüğünün …esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin 91.604,63 TL asıl alacak ve 46.250,16 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, faize ilişkin fazlaya ilişkin istemin reddine, %40 icra inkar tazminatının 36.641,85 TL nin davalıdan tahsiline” kararı ile 31/03/2017 tarihli istinaf talebinden vazgeçmiş sayılmasına ilişkin ek kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı vekili ek karara karşı istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece gönderilen muhtıranın şekil olarak geçersiz olduğunu, 5502 sayılı SGK kanunu 36. Maddesi gereğince davalı kurumun harçlardan muaf olduğunu, bu hususta yargıtay kararlarının bulunduğunu, bu nedenle öncelikle ek kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir.
Davalı vekili gerekçeli karara karşı istinaf dilekçesinde, mahkemece davanın kısmen kabulü ve %40 icra inkar tazminatı ile karar ve ilam harcının davalı kurumdan tahsili değişen oranlarda avans faizi işletilmesi hükümlerinin yerinde olmadığını, taraflar arasındaki protokol ve sözleşme gereğince işlem yapıldığını, bilirkişi raporunda davalının diğer kurumlara yaptığı indirimlerin davalı için de yapılması gerektiği hususunun belirtildiğini, dosyaya sundukları belgelerin resmi belge olduğunu, bilirkişi incelemesinin yeniden yapılması hususundaki taleplerin dikkate alınmadığını, eksik incelemeye dayalı karar verildiğini, 5502 sayılı SGK kanunu 88. Maddesi gereğince icra iflas kanunundaki yazılı tazminatlar ve cezaların kurumlar hakkında uygulanamayacağını bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, ayrıca kurumun harçtan muaf olması nedeniyle hükümde bu hususun yer almadığını, faiz türünün kurumun tacir olmaması nedeniyle avans faizi olarak uygulanamayacağını kararın kaldırılmasını istinaf etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı şirket tarafından taraflar arasındaki sözleşme gereğince tıbbi malzeme satımından kaynaklı bedelin ödenmesinin temini için yapılan icra takibine davalı kurumun itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf, davalıya gönderdiği faturadaki bedelin ödenmediğini, faturaya itiraz edilmediğini iddia etmekte davalı taraf ise davacı firmanın taraflar arasındaki sözleşme gereğince sattığı ürünlerin bedelleriyle ilgili başka kurum ve kuruluşlara yaptığı indirimleri kendilerinin uygulaması gerektiğinden bahisle borçlu olmadığını savunmaktadır. Mahkemece tarafların delilleri toplanmış ve bilirkişi raporu alınarak asıl alacak ve işlemiş faiz miktarları tespit edilmiştir. Davalı tarafın cevap dilekçesinde bildirdiği dosya mahkemesinden celbedilmiş, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/2002 Esas sayılı dosyasında davacı … tarafından davalı … şirketine karşı 753.174,42 YTL kamu zararına ilişkin alacak davası olduğu, 20/05/2014 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür. Mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek davanın kısmen kabulüne ve icra inkar tazminatına hükmedilmiş, davalı kurumca süresinde istinaf yoluna başvurulmuş, istinaf başvurusu için gereken harçlar yatırılmadığından bahisle HMK 344. Maddesi gereğince istinaf başvurusunda bulunmamış sayılmasına karar verilmiştir. Öncelikle davalı kurum özel yasa gereğince (5502 sayılı SGK 36. Madde) harçtan muaftır. Bu nedenle verilen ek karar usul ve yasaya uygun değildir. Öncelikle ek kararın kaldırılması düşünülmüştür. Davalının istinafı geçerli olmakla dosyanın yapılan incelemesinde taraflar arasındaki sözleşmenin 5B-H hükmünde diğer kamu kurum ve kuruluşları ile yapılan fiyat indirimleri sandık içinde aynı tarih itibariyle geçerli olacağı bildirilmiştir. Bu durumda davalı kurumca davacıdan alınan ürünlerin hangi dönemde hangi malzeme işçin hangi kuruma indirimli fiyat uygulamış olduğu indirimli fiyatı ve aynı dönemde aynı malzeme için kendisine uygulanan fiyatı davalı kurumun açıklaması ve ispatlaması gerekmektedir. Dosyada bu hususta bir ispat bulunmamaktadır. Bilirkişi raporu ve rapora dayalı verilen asıl alacak ve işlemiş faize ilişkin tespit yerindedir. Bunun yanında davalı kurumun tacir olmaması nedeniyle uygulanacak faizin yasal faiz olması gerekirken avans faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Yine 5502 sayılı yasanın 88. Maddesi gereğince davalı kurumun taraf olduğu dava ve takiplerde icra iflas kanununda yazılı tazminat ve cezalar kurum hakkında uygulanmaz hükmü gereği icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerekmektedir. Kaldı ki hükmedilen icra inkar tazminatı oranı da yanlış belirtilmiştir. Davalı tarafın istinaf talepleri bu nedenlerle kısmen yerinde olup ilk derece mahkemesi kararının düzeltilmesine ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalının 31/03/2017 tarihli ek karara ilişkin istinaf talebinin KABULÜNE,
İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/311 Esas, 2016/622 Karar sayılı 31/03/2017 tarihli EK KARARIN KALDIRILMASINA,
Davalının gerekçeli karara karşı başvurduğu istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,
İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 10/11/2016 tarih, 2014/311 Esas, 2016/622 Karar sayılı kararının hüküm fıkrasının 1. numaralı bendi 2. cümlesindeki “Bu bedele takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına” şeklindeki ifadenin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine ”bu bedele takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına” ibaresinin eklenmesine,
Hüküm fıkrasının 2 numaralı bendindeki ”%40 icra inkar tazminatının 36.641,85 TL’nin davalıdan tahsiline” şeklindeki ifadenin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine ”davacının icra inkar tazminatının 5502 sayılı yasanın 88. Maddesi gereğince reddine” ibaresi eklenmesine,
Kararın bu şekilde düzeltilmesine,
İstinaf kanun yolu başvurusu nedeni ile alınması gereken harcın mahsubuyla eksik 16,90 TL harcın davacıdan hazine adına tahsiline,
Davalı kurum harçtan muaf olduğundan yargılama gideri olarak kullanılan 40,00 TL posta masrafı ile 117,10 TL istinaf kanun yolu başvurusu için yatırdığı harç toplamı 157,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
İstinaf başvurusu nedeni ile yapılan yargılamanın niteliği ve A.A.Ü.T. hükümleri göz önünde bulundurularak karşılıklı vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
İstinaf başvurusu üzerine yapılan yargılama nedeni ile davalının yatırmış olduğu gider avansından artan kısmın ilk derece mahkemesince talep halinde kendisine iadesine,
Dair; dosya üzerinde, tarafların ve vekillerin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren HMK 361/1 maddesi gereğince iki hafta içerisinde yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okundu.
12/01/2018