Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2023/2868 E. 2023/2061 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2868
KARAR NO: 2023/2061
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/06/2023
NUMARASI: 2023/198 D. İş Esas, 2023/204 D. İş Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 22/11/2023
Taraflar arasındaki davada; kararda yazılı nedenlerden dolayı verilen karara karşı karşı taraf vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili; talepte bulunan müvekkilinin davacısı olduğu Gümüşhane İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/42 esas 2022/63 karar sayılı dosyasından ödeme tebligatın usulsüzlüğü şikayet yoluna gidildiğini, anılan karar gereği 3.400,00 TL ilam vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedildiğini, söz konusu kararın Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2022/2280 esas 2023/1010 karar sayılı kararı ile kesinleştiğini, alacağın hiçbir teminata bağlı olmadığı gibi ödenmediğini, Talep olunan alacağın ilama bağlı alacak olup yetki kuralını düzenleyen İ.İ.K. madde 34 “İlamların icrası her icra dairesinden talep olunabilir.” hükmü gereği İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olduğunu, borçlunun mal kaçırma ihtimalinin bulunduğunu, belirterek borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının teminatsız olarak İhtiyaten Haczine karar verilmesini talep etmiştir.Karşı taraf vekili; İİK m 257 vd maddeleri uyarınca ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, alacak miktarı itibariyle mal kaçırma ihtimalinin bulunmadığını belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; “…1-Talebin İ.İ.K’nın 257. ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla TALEBİN KABULÜ İLE, Alacaklının iddia ettiği yukarıda belirtilen alacak miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla, alacak ilama dayalı olduğundan TEMİNAT ALINMAKSIZIN borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının İHTİYATEN HACZİNE,..” karar verilmiş, bu karara karşı itiraz edilmesi üzerine 11/08/2023 tarihli ek karar ile; “…1-İhtiyati hacze İTİRAZIN REDDİNE,..” karar verilmiş, bu karara karşı karşı taraf vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında en başta müvekkil şirkete ait çeklerden dolayı icra takibi olmuş ve davacı …’nun müvekkili şirkete ait iki adet çeki Gümüşhane İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile icraya konulduğunu, söz konusu icra takibine Gümüşhane İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2020/54 Esas, 2021/17 Karar sayılı dosya ile yaptıkları itirazlarının yerel mahkemede reddedildiğini ve kararın istinaf incelemesi sırasında icra konusu alacağın …’na ödendiğini, ancak ödemeden kısa süre sonra istinaf taleplerinin Trabzon BAM 4. Hukuk Dairesinin 12/04/2021 tarih, 2021/501 Esas, 2021/606 Karar sayılı ilamı kabul edildiğini; icra takibinin iptaline dair karar istinaf ilamıyla verildiğini, bunun üzerine cebr i icra zoru ile ödemiş oldukları paranın iadesi için Gümüşhane İcra Dairesi’nde … ES. Sayılı icra dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, borçlu …’nun yaptığı itiraz süresinde olmadığı gerekçesi ile icra dairesince kabul edilmediğini, bunun üzerine …nun Gümüşhane İcra Hukuk Mahkemesi’nde2022/42 E. ve 2022/63 K. Sayılı karar ile usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itirazda bulunduğunu, mahkemece talepleri kabul edilerek söz konusu icra takibinin iptaline karar verildiğini, bu dava da … lehine 3400 TL. vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmolunduğunu, İhtiyati haciz isteyen …’nun vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin kendisine ödenmemesi ihtimaline, müvekkil şirketin mal kaçırma ihtimaline binaen ihtiyati haciz istediğini ve yerel mahkemece de talebin kabul edildiğini, talep kabul edilirken de 2.400,00 TL. vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmolunduğunu, hatta gerekçeli kararda” ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere şimdilik borçlu taraftan alınmasına” şeklinde anlaması güç bir hüküm kurulduğunu, İhtiyati haciz kararına konu ilam da vekil olmamıza rağmen, ihtiyati haciz talebinde vekil olarak adlarının geçmediğini, … tarafından yapılan icra takibine banka hacizleri konulur konulmaz hemen 2022 yılında 62.430,35 TL. ödenerek dosya alacağının müvekkili şirket tarafından kapatıldığını, müvekkili şirketin bu kadar parayı anında ödediği göz önüne alındığında 3.400,00 TL gibi çok düşük bir parayı ödemeyeceği endişesi ile ihtiyati haciz kararı istemek ve bu karara kimden alınacağı belli olmayan bir vekalet ücreti eklemenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkemenin bu yönde ki itirazlarını usuli olarak ihtiyati haciz kararı verilmesinin yasal zemini olduğu gerekçesi ile kabul etmediğini, Oysa burada ki en önemli hususun borçlunun gerçekten mal kaçırma ihtimalinin olup olmadı ve yine en önemli ikinci husus ne kadarlık bir borcu ödememek için mal kaçırılma ihtimali olduğunu, Yerel mahkeme kararının en son hükmettiği vekalet ücretine yönelik kısmı da tamamen hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek, istinaf taleplerinin kabulü ile kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.İhtiyati haciz talep eden vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; borçlunun mal kaçırma ihtimalinin olup olmadığı yönünden incelenerek karar verilmesi gerektiği yönündeki iddialarının yerinde olmadığını, ilgili maddeye bakıldığında vadesi gelmemiş borçtan dolayı ihtiyati haciz istenebilmesi için aranan şartlar ile muaccel olmuş bir alacak için ihtiyati haciz konulabilmesi için istenen şartlar aynı olmayıp kanunun bu konudaki ayrımının çok açık olduğunu, Dolayısıyla itiraza konu olan ihtiyati haciz kararına bakıldığında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için bütün şartların oluştuğunu, istinaf istemlerinin haksız olduğunu belirterek istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir.2004 s.İİK.nun 257.m.sinde ihtiyati haciz şartları;” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenlenmiştir.Talepte bulunan müvekkilinin davacısı olduğu Gümüşhane İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2022/42 Esas 2022/63 Karar sayılı dosyasından ödeme tebligatın usulsüzlüğü şikayet yoluna gidildiğini, anılan karar gereği 3.400,00 TL ilam vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedildiğini, söz konusu kararın Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi’nin 2022/2280 esas 2023/1010 karar sayılı kararı ile kesinleştiğini, alacağın hiçbir teminata bağlı olmadığı gibi ödenmediğini, talep olunan alacağın ilama bağlı alacak olup yetki kuralını düzenleyen İ.İ.K. madde 34 “İlamların icrası her icra dairesinden talep olunabilir.” hükmü gereği İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ihtiyati haciz kararı vermeye yetkili olduğunu, borçlunun mal kaçırma ihtimalinin bulunduğunu, belirterek borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının teminatsız olarak ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. Karşı taraf vekili; İİK m 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığını, alacak miktarı itibariyle mal kaçırma ihtimalinin bulunmadığını belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesi tarafından, alacağın ilama dayalı olması nedeniyle, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, itirazın duruşmalı değerlendirilmesi suretiyle itirazın reddine karar verilmesi üzerine, aleyhine karar verilen borçlu vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İddia, savunma, dosya kapsamı ve istinaf nedenleri hep birlikte değerlendirildiğinde; somut olayda, ihtiyati haciz talebinin Gümüşhane İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/42 E.-2022/63 K.sayılı dosyasında verilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin tahsiline ilişkin olduğu,vekalet ücretine ilişkin ilamın istinaf incelemesi aşamasınıda tamamladığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İstinaf talebinin reddi gerekmiştir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda; karşı tarafın istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince karşı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız yapılması nedeni ile AAÜT m. 2/2 hükmü uyarınca ihtiyati haciz talep eden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken harçlar peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 22/11/2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.