Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2023/2864 E. 2023/2058 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2864
KARAR NO: 2023/2058
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/07/2023 ( Ara Karar )
NUMARASI: 2023/401 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali ( Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan )
KARAR TARİHİ: 09/11/2023
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir isteminin reddine yönelik verilen karara karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ödünç sözleşmesi gereği borçlulardan … A.Ş’ye ticari hayatını sürdürebilmesi için ödünç para verdiğini, Müvekkilinin, iş bu borca karşılık keşidecisi … A.Ş olan, lehtar … (ayrıca … A.Ş’nin sahibi) adına düzenlenen, 2.250.000 TL bedelli, düzenleme tarihi 28.12.2022 olan, avali … olan çeki ciro yolu ile devraldığını, Müvekkilinin borçlu ve borçlunun eşi olan aval ile samimi dostlukları olduğu ve borçlu …’un ticari hayatı sekteye uğramaması saiki ile çeki süresinde bankaya ibraz etmediğini, borçluların ödemesini beklediğini, Borçlu ve aval olan borçlunun eşi müvekkilini oyalayıp zaman kazandığını, böylece ibraz süresinin kaçırılmasını sağladığını, borçlu ve aval ödeme yapmayınca İstanbul …İcra Müdürlüğü … E. Numarası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, daha sonrasında her iki borçlu da takibe itiraz etiklerini, davalıların haksız ve kötü niyetli itirazlarının davaya konu borcu geciktirmek ve ödememek adına yaptığından, davalıların mal kaçırma ihtimaline binaen müvekkilinin dava sonunda alacağına kavuşamaması son derece yüksek olduğunu belirterek davalıların taşınır ve taşınmaz malları üzerine asıl alacak miktarı kadar Teminat karşılığı ihtiyati haciz konulmasını, mümkün olmaması durumunda ”davalıdır” şerhi işlenmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava görevsiz mahkemede açılmış olduğunu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, davaya konu edilen alacağın varlığına itiraz ettiklerini aynı zamanda alacak zamanaşımına uğradığını, süresinde ibraz edilmeyen çek kambiyo senedi vasfını yitirmiş olduğunu, avaliste başvuru hakkı bulunmadığını, müvekkil’in davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davaya ve icra takibine konu olan belgenin kambiyo senedi vasfı bulunmadığını, taraflar arasındaki temel ilişkinin mevcudiyetini ve bu temel ilişkiden dolayı alacaklı olduğunu, davacı ispat yükü altında olduğunu, davacı taraf, işbu hukuki ilişkiyi ispat edebilecek herhangi bir belgeyi dosyaya ibraz edemediğini, senetle ispat kuralını aşan nitelikteki taleplerini herhangi bir yazılı belgeye dayandıramadığını, davacı, davaya konu icra takibinde kambiyo senedi vasfına haiz olmayan senetten kaynaklanan alacak olarak 2.250.000-tl’yi takibe koyduğunu, öncelikle davacı ile müvekkili arasında herhangi bir temel ilişki mevcut bulunmadığını, davacının, diğer davalı şirket’e 2.250.000-tl ödünç para vermiş olduğunu ve senedin temelde ödünç sözleşmesine dayandığına ilişkin iddiası gerçek dışı olduğunu, davacı birine ödünç para vermişse bu kişinin … olması gerektiğini, ödünç veren olduğunu iddia eden davacı, belgenin emrine düzenlendiği lehtar da olmadığını, belge bedeli kadar diğer davalı şirket’in davacıdan ödünç aldığı iddiası gerçek dışı olduğunu, diğer davalı şirket ile … arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkilinin hamile yönelik herhangi bir ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, dava dışı …, tapuda kendi adına kayıtlı olan istanbul ili, beylikdüzü ilçesi, … mahallesi, … ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki 9 numaralı bağımsız bölümünü davacıya tapuda düşük bir satış bedeli göstermek suretiyle devrettiğini, bu taşınmazın mevcut piyasa değerinin yaklaşık 3.000.000-tl olduğunu, gerek diğer davalı şirket’e iletilen ödemeler, gerekse de …’a iletilen ödemelerin tümünün karşılığı olarak bu taşınmaz devredildiğini ve davacı’nın hiçbir alacağı kalmadığını, buna mukabil elindeki belgeyi iade etmeyen davacının, onu da icraya koymak suretiyle kötüniyetli ve sebepsiz zenginleşme gayesi ile hareket ettiğini, davacı hem kambiyo senedi vasfına haiz olmayan çeke karşılık taşınmazın kendisine devrini kabul ettiğini, hem de diğer davalı şirket’in ısrarlı taleplerine rağmen senedi iade etmediğini ve bedelsiz senedi takibe koyarak mükerrer tahsilat yollarına giriştiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, dava dışı …, tapuda kendi adına kayıtlı olan istanbul ili, beylikdüzü ilçesi, … mahallesi, … ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki … numaralı bağımsız bölümünü diğer davalı şirket’e iletilen ödemelerin karşılığı olarak davacıya devrettiğini, taşınmaz halihazırda davacı … adına kayıtlı olduğunu, ancak davacının taşınmazı üçüncü kişilere devretmeye çalıştığını, dava süresince taşınmazın üçüncü kişilere devredilmesi halinde işbu huzurdaki uyuşmazlığın çözümünün engelleyeceğini, taşınmazın dava süresince el değiştirmesi halinde müvekkili yönünden telafisi güç zararlar doğacağını belirterek dava kesinleşinceye kadar dava konusu edilen taşınmazın üçüncü kişiye devrini önler nitelikte teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı … Ticaret AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, icra takibi ve dava yetkisiz mahkemede açılmış olduğunu, yetkili yer İstanbul bakırköy adliyesi olduğunu, icra takibine konu edilen belgenin, kambiyo senedi vasfı bulunmadığını, taraflar arasında hukuki bir ilişki olduğu davacı tarafından ispat edilemediğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davacı, davaya konu icra takibinde kambiyo senedi vasfına haiz olmayan senetten kaynaklanan alacak olarak 2.250.000-tl’yi takibe koyduğunu ancak davacının müvekkili şirket’e 2.250.000-tl ödünç para vermiş olduğunu ve senedin temelde ödünç sözleşmesine dayandığına ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu, ciro silsilesi uyarınca eğer davacı birine ödünç para vermişse bu kişinin … olması gerektiğini, ayrıca ödünç veren olduğunu iddia eden davacı, belgenin emrine düzenlendiği lehtar da olmadığını, belge bedeli kadar müvekkili şirket’in davacıdan ödünç aldığı iddiası gerçek dışı olduğunu, müvekkili şirket ile … arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkili şirket’in hamile yönelik herhangi bir ödeme yükümlülüğü bulunmadığını, dava dışı … tapuda kendi adına kayıtlı olan istanbul ili, beylikdüzü ilçesi, … mahallesi, … ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki … numaralı bağımsız bölümünü davacıya tapuda düşük bir satış bedeli göstermek suretiyle devrettiğini, bu taşınmazın mevcut piyasa değerinin yaklaşık 3.000.000-tl olduğunu, gerek müvekkili şirket’e iletilen ödemeler, gerekse de …’a iletilen ödemelerin tümünün karşılığı olarak bu taşınmaz devredildiğini, ve davacı’nın hiçbir alacağı kalmadığını, buna mukabil elindeki belgeyi iade etmeyen davacının icraya koymak suretiyle kötüniyetli ve sebepsiz zenginleşme gayesi ile hareket ettiğini, dava dışı …, tapuda kendi adına kayıtlı olan istanbul ili, beylikdüzü ilçesi, … mahallesi, … ada … parselde kayıtlı taşınmaz üzerindeki … numaralı bağımsız bölümünü müvekkili şirket’e iletilen ödemelerin karşılığı olarak davacıya devrettiğini, taşınmaz halihazırda davacı … adına kayıtlı olmakla davacı taşınmazı üçüncü kişilere devretmeye çalıştığını, taşınmazın dava süresince el değiştirmesi halinde müvekkili şirket yönünden telafisi güç zararlar doğacağını belirterek dava kesinleşinceye kadar dava konusu edilen taşınmazın üçüncü kişiye devrini önler nitelikte teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; ” ..Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebi ile, Davalılar … ve … Ticaret Aş’nin ihtiyati tedbir isteminin reddine,.. ” karar verilmiş, bu karara karşı davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesindeki savunmalarını tekrarla, davaya konu çekin bankaya ibrazının gerçekleşmemiş olması ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmadığını, kaldı ki davalılardan …’in, ihtiyati haciz red kararından sonra iki taşınmazını kardeşine devrettiği durumu karşısında; mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesindeki savunmalarını tekrarla, kendileri tarafından talep edilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddine kararının kaldırılmasına ilişkin istinaf talebinde bulunmuştur. Talep, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri istemlerine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi’ nce her ne kadar dosya istinaf incelemesi Dairemize gönderilmiş ise de, Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; dosya ile ilgili Dairemizin 28/09/2023 tarih, 2023/2226 Esas ve 2023/1728 Karar sayılı kararı ile daha önce karar verildiği ve Dairemizce işi bittiğinden İlk Derece Mahkemesi’ ne gönderildiği, ancak İlk Derece Mahkemesi’ nce dosyanın daha önce düzenlenen aynı istinaf formuyla tekrar Dairemize gönderildiği ve Dairemiz kararından sonra istinaf konusu olabilecek usule veya esasa ilişkin de yeni bir mahkeme kararı veya yeni bir istinaf talebi bulunmadığı anlaşılmakla, Dairemizce karar verilmesine yer olmadığına ve bu dosyanın kapatılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Usul ve yasaya uygun istinaf talebi bulunmadığından, istinaf talep yokluğu nedeni ile Dairemizin 2023/2864 Esasının kapatılmasına, Dair, dosya üzerinden yapılan incelemede sonunda 09/11/2023 günü oy birliği ile karar verildi.