Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/2358
KARAR NO: 2023/1712
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2023
NUMARASI: 2023/57 Esas, 2023/62 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 28/09/2023
Taraflar arasındaki davada; ihtiyati haciz kararına karşı yapılan yetki itirazının kabulü ile, mahkeme tarafından işbu dosyada verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talebinde bulunan vekili; İhtiyati haciz talebinde bulunan vekili, İstanbul Anadolu 25. İcra Hukuk Mahkemesi 2021/3 Esas, 2022/856 Karar sayılı dosyasında 62.048,50 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, alacağın ilama dayalı olduğunu, borçlunun malvarlıklarını kaçırma, gizleme ve devretme eğilimi içerisinde bulunduğunu, alacağın tahsilini teminen borçlu aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili; ihtiyati haciz başvurularında yetkili mahkeme aleyhine ihtiyati haciz istenen tarafın ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, davalı şirketin kanuni ikametgahının Sarıyer/İSTANBUL adresi olduğunu, bu nedenle yetkili Mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olup ihtiyati haciz kararı veren İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkisiz olduğunu, Davacı tarafın başvurusu sonucu Mahkememizin vermiş olduğu İhtiyati Haciz Kararından karşı taraf tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konulmuş ve 25/01/2023 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü … T. Dosyası ile davalı-borçlu Şirket’e haciz uygulanması ile haberdar olunduğunu, davacı şirketin işbu mesnetsiz ve gerçek dışı iddialara ilişkin de yaklaşık olarak ispata elverişli hiçbir bilgi veya belge sunmadığını, davalı şirket ile davacı şirket arasında İstanbul Anadolu 25. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/3 Esas dosyasında görülen dava istihkak davası olduğunu, İstihkak davasının kabulünün esasen mülkiyetin aidiyetin tespitine yönelik bir karar olduğunu, mahiyeti gereği kesinleşmeden icraya konulmasının mümkün olmadığını, bu sebeple kesinleşmeyen yani vadesi gelmemiş bir alacak hakkında ihtiyati haciz kararı alınması mümkün olmadığını belirterek öncelikle yetkili Mahkeme İstanbul Mahkemeleri olması sebebiyle yetki itirazın kabulü ile yetkisizlik kararı verilmesine, davalı-borçlu şirket’in yokluğunda hiçbir belgeye dayanmadan verilen ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 2023/57 D.İş 2023/62 karar sayılı ilamı ile; “Alacaklı vekilinin talebinin kabulü ile İİK.’nun 257 ve müteakip maddeleri gereğince … AŞ’nin (VD No Maslak vergi dairesi …) 62.048,50-TL’lik alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere, borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İhtiyati Haciz Konulmasına, İİK 259/2. Maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı ilama dayalı olduğundan teminat alınmasına Yer Olmadığına…” karar verilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine ilk derece mahkemesince verilen 03/03/2023 tarihli ek karar ile; “İhtiyati haciz kararına karşı yapılan yetki itirazının Kabulü ile, Mahkememiz tarafından iş bu dosyada verilen ihtiyati haciz kararının Kaldırılmasına…” karar verilmiş olup, karar süresinde ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf edilmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacak ilama dayalı olduğundan herhangi bir teminat aranmaksızın müvekkili lehine ihtiyati haciz kararı verildiğini, davalı tarafça itiraz edildiğini, itiraz üzerine her iki tarafın yerleşim yeri itibari ile mahkemenin yetkili olmadığını, mahkemenin yetkili olmasını gerektirir özel bir durumun olmadığını, belirterek yetki itirazının kabulüne karar verdiğini, ihtiyati haciz ilama dayanıyorsa yetki olarak Türkiye’nin herhangi bir yerinde açılabileceği ve alınabileceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı taraf vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; İİK m.258’nden anlaşılacağı üzere yetki konusunda yine İİK m.50’ye atıf yapıldığını, HMK m.6’da genel yetki kuralına yer verildiğini, özel yetki kuralına yer verilmediğini, bu sebeple ihtiyati haciz istenen tarafın ikametinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin yetkisiz olduğunu belirterek ihtiyati haciz talep eden tarafın istinaf talebinin reddini talep etmiştir. Dava, ihtiyati haciz talebine ilişkindir. 2004 s.İİK.nun 257.m.sinde ihtiyati haciz şartları;” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenlenmiştir. İhtiyati haciz talebinde bulunan vekili, İstanbul Anadolu 25. İcra Hukuk Mahkemesi 2021/3 Esas, 2022/856 Karar sayılı dosyasında 62.048,50 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, alacağın ilama dayalı olduğunu, İİK m.259/2. Fıkrasına göre; teminat aranmadığı, teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğini belirterek ihtiyati haciz talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; 2023/57 D.İş 2023/62 karar sayılı ilamı ile; “Alacaklı vekilinin talebinin kabulü ile İİK.’nun 257 ve müteakip maddeleri gereğince … AŞ’nin (VD No Maslak vergi dairesi …) 62.048,50-TL’lik alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere, borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, İİK 259/2. Maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı ilama dayalı olduğundan teminat alınmasına YER OLMADIĞINA…” karar verilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine ilk derece mahkemesince verilen 03/03/2023 tarihli ek karar ile; “İhtiyati haciz kararına karşı yapılan yetki itirazının KABULÜ ile, Mahkememiz tarafından iş bu dosyada verilen ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA…” karar verilmiş olup, karar süresinde ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf edilmiştir.Dosya kapsamında yapılan incelemede; İstanbul Anadolu 25.İcra Hukuk Mahkemesi 2021/3 E 2022/856 K sayılı dosyasından ” Davalı 3. Şahıs … firması taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca 62.048,50 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak 3. Şahıs … firmasına verilmesine,”şeklinde hüküm kurulduğu ve talep eden tarafından bu ilamla ilgili öncelikle ihtiyati haciz konulmasına dair karar verildiği sonrasında ise davalı vekilinin itirazı üzerine yetki itirazını kabul ederek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiği, 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 34.maddesinde ilamların icrasının her icra dairesinden istenebileceğine ilişkin yasal düzenleme “İlamların icrası her icra dairesinden talep olunabilir. Alacaklı yerleşim yerini değiştirirse takibin yeni yerleşim yerini icra dairesine havalesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Eldeki davada verilecek karar sonucu itibariyle icra dairelerini ilgilendirmekle ve dava konusu uyuşmazlık yönünden yetkinin kamu düzenini ilgilendiren bir boyutunun bulunmaması, takip konusu alacağın ilama müstenid olması nedenleriyle, yurt genelinde her yerdeki görevli Mahkemelerinden ihtiyati haciz talebinde bulunabilecektir. Aynı Kanun’un 261.maddede haciz kararı verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazının istenebileceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen 24.01.2023 tarihli teminat alınmaksızın ihtiyati haciz konulması kararı yerinde olduğu, itiraz üzerine yetki gerekçesiyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına yönelik ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, istinaf talebinin kabulü gereklidir.Bu itibarla; ihtiyati haciz talep edenin istinaf talebinin kabulüne, HMK m.353/1-b-2 uyarınca ilk derece mahkemesince verilen 03/03/2023 tarihli aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen tarafın ihtiyati hacze itirazının kabulü kararının kaldırılmasına, 2004 s.İİK.nun 257.m.sindeki ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yasal şartların mevcut olması nedeniyle ilk derece mahkemesince verilen 24/01/2023 tarihli ihtiyati haciz talebinin kabulü ile ihtiyati haciz konusu alacağı karşılar miktarda aleyhine ihtiyati haciz istenenin mal ve hakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına ilişkin kararı uyarınca işlem yapılmasına karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.İhtiyati tedbir talep edenin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK m. 353/1-b-2 uyarınca İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 03/03/2023 tarih, 2023/57 D.İş Esas, 2023/62 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 24/01/2023 tarihli 2023/57 D.İş Esas, 2023/62 Karar sayılı ihtiyati haciz konulması kararı uyarınca işlem yapılmasına, 2. İlk derece mahkemesince verilen 24/01/2023 tarihli ihtiyati haciz talebinin kabulü kararı uyarınca işlem yapılmasına, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız yapılması nedeni ile AAÜT uyarınca ihtiyati tedbir talep eden lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4.Talep edenin istinaf başvurusu kabul edildiğinden yatırmış olduğu istinaf karar harcının talep halinde iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 5.İhtiyati tedbir talep edenlerin yargılama sırasında yapmış olduğu toplam 151,00 TL yargılama giderinin karşı taraftan alınarak ihtiyati tedbir talep edene verilmesine, 6.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 28/09/2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.