Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2023/1754 E. 2023/1434 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1754
KARAR NO: 2023/1434
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 03/04/2023
NUMARASI: 2023/212 Esas 2023/261 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 12/07/2023
Taraflar arasındaki davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Başkanı … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin tıbbi cihaz tedarikçisi firma olduğunu, davalı şirket, müvekkili şirketten malzemeyi (…) satın aldığını, davalı taraf satın aldığı malzemelerin bedelini ödemediğini, firma hakkında 30/08/2022 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya ödeme emri 02/09/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, 05/09/2022 tarihli borca itiraz dilekçesi ile müvekkili firmaya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek borca ve işlemiş faize itiraz ettiğini, borçlunun haksız itirazı neticesinde takibin durduğunu, dava şartı olması sebebiyle 07/09/2022 tarihinde arabuluculuğa başvurduklarını, anlaşmaya varılamadığını, anlaşamama tutanağı düzenlediklerini, davalının borca yönelik itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki borcun aslına yönelik davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptalini, takibin devamına, alacak miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; “1-Dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, Mahkememizin Görevsizliğine, 2-Görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna, 3-HMK 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine ” karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili süresinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki bahse konu sözleşmenin bir ticari satımdan kaynaklandığını, müvekkili tacir sıfatı taşımasa da işbu sözleşme ticari bir mala ilişkin olduğunu, tarafların niteliğine bakılmaksızın arada kurulan ticari ilişkiden dolayı görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğundan bahisle görevsizlik kararının bozulmasına yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararının onanmasını, istinaf yoluna başvurmada hukuki yararı bulunmayan davalı tarafın kötü niyetli olduğundan bahisle aleyhine disiplin para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Değerlendirme: Dava, taraflar arasında yapılan satım ilişkisinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesi, icra takibine konu yapılan alacağın, davalı üniversite ile davacı şirket arasında gerçekleşen satış sözleşmesinden kaynaklı olduğu, davacı tacir konumunda şirket olmakla birlikte, davalı Üniversitenin tacir kişiliği bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlık mutlak ticari dava olmadığı gibi nispi ticari dava da olmadığı gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine karar vermiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 s.HMK.un 1.m.sinde görevin belirlenmesi ve niteliği;” (1) Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.” şeklinde düzenlenmiştir.Bu yasal düzenlemeye göre,görev kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflarca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi,taraflarca ileri sürülmese dahi Hakim tarafından davanın her aşamasında resen incelenir. Asliye hukuk mahkemelerinin görevi ise 6100 s.HMK.nun 2.m.sinde ” (1) Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir. ” şeklinde düzenlenmiştir. Bir uyuşmazlığın ticaret mahkemelerinde görülebilmesi için mutlak veya nispi ticari dava olması gerekir. Hangi davaların ticari dava olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4 ve 5/2 maddeleri ile özel yasalarda düzenlenmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesine göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Somut olayda davalının İstanbul …Üniversitesi olması ve tacir konumunda olmadığı dikkate alındığında, huzurdaki davanın ticari işletme ile ilgili bir husustan doğmadığı ve 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde sayılan mutlak ticari dava olarak sayılan işlerden de olmadığı anlaşıldığından uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu itibarla mahkemece yazılı gerekçeyle verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalının istinaf talebinin reddi gereklidir.Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda; davalı İstanbul …Üniversitesinin istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davalı İstanbul … Üniversitesinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız yapılması nedeni ile AAÜT m. 2/2 hükmü uyarınca davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 3.Davalı kurum harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına,5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12/07/2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.