Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2023/1342 E. 2023/1157 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1342
KARAR NO: 2023/1157
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2022
NUMARASI: 2022/506 Esas, 2022/791 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 24/05/2023
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2019/899 Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; yanlar arasında ofis hizmetleri için 24 aylık sanal ofis kiralama sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin ödeme yaptığı aylara ilişkin hizmet alamadığını, bu nedenle kira bedellerini geri istediğini, başlattıkları icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak da alacak şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “…Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca USULDEN REDDİNE;..” karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklanmış olması sebebi ile davayı sulh hukuk mahkemesinde açtıklarını, görevsizlik kararı ile istanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, İstanbul BAM 18. Hukuk dairesinin 2022/1602 esas- 2022/1703 Karar sayılı dosyasından verilen karar ile mahkemelerin öncelikli olarak görev hususunu irdelemelerinin gerekli olduğu gerekçesi ile kararın kaldırıldığını, mahkemece tarafların tacir olup olmadıklarının araştırıldığını ve buna göre mahkemenin görevli olduğu kanaatine vardığını, ancak bu kez arabuluculuk dava şartının gerçekleştirilmemiş olması nedeni ile davanın usulden reddine karar verildiğini, pek çok emsal yüksek yargı kararında belirtildiği şekilde, mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararı sonucunda arabuluculuk dava şartı olan mahkemelere gönderilen dosyalarda arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir nitelikte olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, eldeki davada da arabuluculuk son tutanağını dosyaya ibraz ettiklerini, bu şekilde dava şartı eksikliğinin tamamlandığını belirterek, kararın kaldırılmasına, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, sanal ofis kiralama sözleşmesi uyarınca sözleşme şartlarının yerine getirilmediği iddiası ile sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır. İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosyanın İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği ve İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından da arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı akabinde temin etmiş olduğu 03/02/2022 tarihli, 2022/12026 arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Oturum Tutanağı’nı dosyaya ibraz etmiştir. Dairemizin 2022/1606 Esas ve 2022/1703 Karar sayılı ilamı ile görevli mahkemenin belirlenmesi için öncelikle tarafların tacir olup olmadıklarının açıklığa kavuşturulması ile mahkemenin görevinin belirlenmesi için kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş ve bu aşamadan sonra ilk derece mahkemesince Dairemizin kaldırma kararı üzerine davacı hakkında Vergi Dairesine yazı yazılmış ve Gelir İdaresi Başkanlığının 25/02/2022 tarihli yazı cevabına göre, davacı …’ın 02/11/2020-31/03/2022 tarihleri arasında belirli mala tahsis edilmemiş mağazalardaki başka ülke ile yapılan toptan ticaret (çeşitli malların toptan ticareti) faaliyetinde bulunmuş olup, bilanço esasına göre defter tuttuğuna ilişkin cevap bildirilmiştir.İlk derece mahkemesince Dairemizin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama neticesinde; davanın ticari dava olduğu ve ticari davalarda arabulucuk dava şartının zorunlu olduğu gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İddia, savunma ve istinaf nedenleri ile dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 6502 sayılı Kanunun ”Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 73/A maddesi şu şekildedir: ”MADDE 73/A- (Ek:22/7/2020-7251/59 md.) (1) Tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Şu kadar ki, aşağıda belirtilen hususlarda dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz: a) Tüketici hakem heyetinin görevi kapsamında olan uyuşmazlıklar b) Tüketici hakem heyeti kararlarına yapılan itirazlar c) 73 üncü maddenin altıncı fıkrasında belirtilen davalar ç) 74 üncü maddede belirtilen davalar d) Tüketici işlemi mahiyetinde olan ve taşınmazın aynından doğan uyuşmazlıklar” ibarelerine yer verilmiştir. Bu kapsamda, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a eklenen 73/A maddesi uyarınca tüketici mahkemelerinde görülen uyuşmazlıklar veya konusu para ile belirlenemeyen uyuşmazlıklar zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi kılınmış ve dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması zorunlu bir dava şartı haline getirilmiştir. Davacı vekili, İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/899 E -2020/522 K sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilmesinden sonra 03/02/2022 tarihli arabuluculuk son oturum tutanağını dosyaya ibraz etmiş olup, arabuluculuğa başvuru şartını yerine getirmiştir. Arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun Anayasa’nın 36.maddesi ile düzenlenen kişilerin hak arama hürriyetini aşırı derecede zorlaştıracak şekilde yorumlanmaması gereklidir. Bu nedenle HMK m.115/3 uyarınca arabuluculuk dava şartı noksanlığı davanın esasına girilmeden önce fark edilip bu yöndeki eksiklik davacı vekili tarafından giderilmiş olduğundan, mahkemece esasa ilişkin deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Bu değerlendirmeler ve yasal düzenlemeler doğrultusunda; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK m.353/1-a-4 gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen kapsamda yargılamaya devam edilerek esas hakkında hüküm kurulması için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-4 uyarınca İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 06/12/2022 tarih, 2022/506 Esas, 2022/791 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen gerekçe kapsamında yargılama yapılmak üzere dosyanın kararı veren İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davacı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,4.Davacının yatırmış olduğu istinaf karar harçlarının talep halinde yatıran tarafa iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,5.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 24/05/2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.