Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2022/3994 E. 2022/3024 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3994
KARAR NO: 2022/3024
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26/09/2022
NUMARASI: 2022/700 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 08/12/2022
Taraflar arasındaki davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uluslararası karayolu ile eşya taşımacılığı yaptığını, araçlarda bulunan takograf cihazlarının kalibrasyon muayanesinin davalı şirket tarafından yapıldığını, davalı tarafından yasa gereği istisnai haller hariç 2 yıl geçerlilik süresi olan 04/09/2018 tarihli kalibrasyon belgesi düzenlendiğini, davalı tarafça verilen takograf periyodik muayene hizmetinden geçerlilik süresi iki yıl olmasına rağmen uluslararası nakliye hizmeti dolayısıyla seferde olan … plakalı araç, İtalya’nın padova şehri, Camposampiero eyaletinde polis kontrol noktasında durdurulduğunu ve yapılan kontroller neticesinde takograf cihazının yasal düzenlemelere aykırı olduğunun belirtildiğini, söz konusu aykırılık nedeni ile müvekkili şirkete 868,00EURO tutarında idari para ceza kesildiğini, şoförün yanında cezayı ödemeye yetecek kadar nakit olmadığı için araç idare para cezasının ödemesi yapılana kadar otoparka alındığını ve takograf cihazındaki ayıp nedeni ile müvekkili şirketin aracını kullanan şoförün ehliyetine bir ay süre ile el konulduğunu, bu süreçte şoförün çalıştırılmadığını, şoför için taksi ile en yakın otele gittiğini, otelde konakladığını, bunlar için müvekkili şirketin ödeme yapmak durumunda kaldığını, ceza bedeli ödendikten sonra araç tahsis edilen başka bir şoförle yurda dönüş yaptığını, aracın davalı tarafça söz konusu cezaya ilişkin usulsüzlük ile ilgili 07/08/2020 tarihinde yeniden takograf muayenesi yapıldığını ve davalı tarafından cihazın yürürlükteki mevzuata uygun olduğunu takograf üzerinde bulunan ön paneldeki kırmızı mühürde bayi kodu numarasının silik olmasının/olmamasının takograftaki herhangi bir cezai yaptırama veya manipülasyona neden olmayacağını müvekkiline yazılı olarak bildirdiğini, cezanın iptaline ilişkin yapılan hukuki başvurunun uluslararası geçerli yönetmelik hükümlerine uymadığından reddedildiğini, itirazın reddedilmesi sonucunda doğan avukatlık ücretinin de davalı tarafın sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından Kadıköy … Noterliğince ihtarname ile idari para cezası, bundan mütevellit faturalı zararların tanziminin istendiğini, ancak zararın tanzim edilmediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E dosyası ile takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek, davalının yeddinde veya üçüncü şahıslarda olan taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının 1.537,80 EURO için uygun bir teminat mukabilinde ihtiyati haczine karar verilmesini, davalının İstanbul Anadolu … İrca Müdürlüğünün … E dosyası ile başlatılan icra takibine vaki yetkiye ve borca itirazının iptali ile takibin 3095 sk 4/a maddesine göre işletilecek faizi ile devamına, haksız itiraz nedeni ile müvekkili lehine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafa ait … plakalı ticari aracın kalibrosyon belgesini 04/09/2018 tarihinde … Ort. Ait bulunan adi ortaklığa ilişkin işletmede düzenlendiğini, söz konusu adi ortaklığın … ve …’a ait ayrı bir işletme olduğunu, araca ait işlemin ortak oldukları … Ort. Ait işletmede yapıldığını, mecburi dava arkadaşlığın söz konusu olduğunu, dava konusu husumetin adi ortaklığın tüm ortaklarına karşı yöneltilmesi gerektiğini, bir ortağa karşı daa açılması sebebi ile davanın usulden reddinin gerektiğini, arabuluculuk yoluna başvuru yapılmadığını, dava şartı yokluğundan usulden reddinin gerektiğini, müvekkilinin ikametgahı ve işyerinin Kocaeli ilinde olduğunu, uyuşmazlığın çözümünde Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, basiretli tacirin 2 gün içinde ayıp bildirme zorunluluğu olduğunu, dava dilekçesinde mühür üzerindeki bayi kodunun yada baş harflerinin bulunması gerektiğine ilişkin bir yasal düzenleme sunulmadığını, davacının İtalya sınırları içerisinde uygulandığını iddia edilen cezai işlemin dayanağının; kalibrasyon için erişim kapısının mührünün kalibrasyonu gerçekleştiren atölye ile ilgili baş harfleri taşımadığı ve dolayısıyla 3.maddede B bölüm V ek 1 reg-AB 165/2014 belirtilen hükümleri ihlal ettiğinin kaydedildiğinin açıklandığını ancak dayanak maddenin hangi kanuna dayandığını ve içeriğinin belirsiz olduğunu belirterek, davacının taksi, otel ve avukata ödendiğini iddia edilen ödemelerinin dava konusu ile illiyetinin tespit edilemeyeceğini, doğruluklarının teyit edilemeyecek belge olduğunu, kalibrasyon işlemi le cezai işlem arasında iki yıla yakın zaman geçtiğini, bu süre içerisinde takograftaki mührün düşmüş olabileceğini, davacı yada şoförlerden biri tarafından başka bir yerde yapılan gayri resmi bir müdahale sonucu mührün değiştirilmiş olabileceğini, mührün kaza eseri düşmesi neticesinde başka bir yerde mührün takılmış olabileceğini belirterek, davanın yetkisizlik sebebi ile reddine, dava şartı yokluğundan reddine, husumet yokluğundan reddine, tazminat talebnin ve davanın reddine, davacının alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesi gerektiğini savunduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince; “26/09/2022 tarihli ara karar ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine” karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; Davalı tarafından verilen Takograf kalibrasyon hizmetinin ayıplı olması nedeniyle idari para cezası tutanağı düzenlendiğini , para cezasının yanı sıra ehliyete el koyma sebebiyle yansıma sürücünün ulaşım ve konaklama bedeli olarak masraflar doğduğunu, ceza tutanağına karşı hukuki başvuru/ itiraz hakkının kullanıldığı ve avukatlık ücretinin bundan mütevellit olduğunu neticede itirazın reddi ile ceza tutanağının miktar ve içerik / cezanın sebebi yönünden kesinleştiğini ,iş bu dava ile davalının verdiği hizmet kusuru nedeni ile uğranılan belgeli ödeme ve giderlerin talep konusu edildiği hususunun da ispatlandığını belirterek verilen kararın kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Değerlendirme: Dava; hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Mahkemece davacının ihtiyati haciz talebi yaklaşık ispat koşulu sağlanamadığından reddedilmiştir.2004 s.İİK.nun 257.m.sinde ihtiyati haciz şartları;” Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1- Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;2- Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenlenmiştir.Ayrıca ihtiyati haciz kararı görevli mahkemeden talep edilebilir. Dosya kapsamında davalının tacir olduğuna ve dolayısıyla ticaret mahkemelerinin de görevli olduğuna dair bu aşamada herhangi bir delil ve belge bulunmamaktadır. Esasen mahkemece de bu hususun resen incelenmesi de gerekmektedir.Mahkemenin talebin reddi kararı bu aşamada bu yönüyle de yerindedir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız yapılması nedeni ile AAÜT m. 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken harçlar peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 08/12/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.