Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2022/320 E. 2022/663 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/320
KARAR NO: 2022/663
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2021
NUMARASI: 2021/749 Esas, 2021/1168 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 17/03/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; Davalı kurum ile müvekkili şirket arasındaki anlaşma gereğince, müvekkili şirket tarafından davalı kuruma hizmet verildiğini, taraflar arasında kurulan ticari ilişki kapsamında düzenlenen faturalar ve cari hesap uyarınca müvekkili şirketin toplamda 55.722 TL’lik hizmet verdiğini, davalı tarafça çeşitli dönemler halinde ödemeler yapıldığını, nitekim takip tarihine kadar 41.148,18 TL ödeme yapıldığını, davalı tarafın müvekkili şirketten hizmet alımından vazgeçmiş olduğu halde kalan bakiye 14.574 TL borcunu ödemediğini, davalının borcunu ödememesi üzerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin davalının afaki itirazı üzerine durdurulduğunu beyan ederek, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki İtirazın İptaline, Takibin Devamına ve %20 icra inkar tazminatına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; “…Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, …” karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, verilen kararda yargılama giderleri ile vekalet ücretine ilişkin bir karar oluşturulmadığını, kararın bu yönden istinaf ettiklerini, Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere; ilk derece mahkemesinin kararında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya görevli mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderlerinin hüküm altına alınmasına bendinin eklenmesinin zorunlu olduğunu belirterek, gerekçeli kararın hükmünde düzeltme yapılarak yeniden esas hakkında karar verilmesini talep etmiştir. Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı ve cari hesap ilişkisi nedeni ile açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince; TTK’nın 4 ve 5.maddeleri gereğince; davalının tacir olmayan üniversite olduğu, davanın ticari dava olmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemelerin genel görevli asliye hukuk mahkemeleri olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediği gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.HMK m. 20’de :” Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde dava açılmamış sayılır ve görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemece bu konuda resen karar verilir. Dosya kendisine gönderilen mahkeme, kendiliğinden taraflara davetiye gönderir.”HMK m. 331, f. 2’de, “görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerini o mahkemenin hüküm altına alacağı, davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemece dosya üzerinden yargılama giderlerinin hüküm altına alınacağı düzenlenmiştir.”Madde metinlerinden de anlaşılacağı üzere, mahkemenin kendisini görevli görmemesi halinde görevsizlik kararı vermesi durumunda bu kararların kesinleşmesi akabinde, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde kararı veren mahkemeye tarafların başvurarak dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmemeleri gereklidir. Bu aşamada görevli ve yetkili mahkemece yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmolunacaktır. Aksi halde ise, mahkemece talep üzerine ya da re’sen dosya ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar vermesi gereklidir. Davanın açılmamış sayılmasına karar verecek olan mahkemenin bu kararı nihai hüküm niteliğinde olduğundan yargılama giderleri ve vekalet ücretleri de bu kararla birlikte hüküm altına alınacaktır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, davanın her safhasında re’sen gözetilir. 6102 sayılı TTK’nun 6335 sayılı Kanunla değişik 5. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Sayılı TTK 4/1-a maddesine göre “Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır”. Dava konusu uyuşmazlık,6102 s.TTK. 4.m.sinden kaynaklanan bir uyuşmazlık olduğu,tarafların tacir sıfatının bulunduğu,bu nedenle davaya bakma görevinin Asliye hukuk mahkemesinin görev alanında kalmadığı açıktır. Somut olaya bakıldığında; ilk derece mahkemesince verilen kararda HMK m. 20 uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, HMK m. 331/2 uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine karar verilmiş olduğundan ve davanın da ticari dava olmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemelerin genel görevli asliye hukuk mahkemeleri olduğu gözetildiğinde verilen karar ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davalının istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davacı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 17/03/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.