Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2022/227 E. 2022/850 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/227
KARAR NO: 2022/850
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2021
NUMARASI: 2021/538 Esas, 2021/766 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Taşınmaz Alım-Satımı Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul ili, Bakırköy İlçesi, … pafta, … ada, … parselde kain … adlı site içerisinde bulunan, … (…) Blok, …-…-…-…-… daire nolu 5 adet taşınmazın davacıya satışı hususunda tarafların anlaştıklarını, bu konuda davacı ile davalı arasında bahse konu daireler için “ön ödemeli gayrimenkul satış sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmenin satıcının yükümlülükleri başlıklı 4.4 maddesinde gayrimenkulün teslim tarihinin 30/06/2017 olarak belinlendiğini, taşınmazların en geç belirtilen tarihte teslim edilmesi gerektiğini, yine aynı maddenin devamı niteliğinde olan Sözleşmenin 4.5. Maddesiyle “bu süre sonunda teslim edilmezse satıcı her geçen ay için alıcıya çevre kira oranına göre makul gecikme tazminatı ödeyecektir” düzenlemesinin bulunduğunu, müvekkilinin sözleşmenin tüm gerekliliklerini yerine getirdiğini, ancak dava konusu taşınmazların sırasıyla; … Blok … nolu taşınmazın 12/04/2018 tarihinde, … Blok … nolu taşınmazın 15/05/2018 tarihinde, … Blok … nolu taşınmazın 15/05/2018 tarihinde, … Blok … nolu taşınmazın 20/04/2018 tarihinde, … Blok … nolu taşınmazın 15/05/2018 tarihinde teslim edildiğini beyan ettiğini, izah olunan sebeplerle gecikme tazminatının net miktarını belirleyebilme olanakları olmadığından fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL rayiç kira bedelinin taşınmazların teslim edilmesi gereken tarih olan 30/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte öncelikle huzurdaki davanın esasa girilmeksizin belirsiz alacak veya kısmi dava açılması mümkün olmadığından usule ilişkin itirazları doğrultusunda davanın usulden reddine; mükerrer gelir elde etmeye yönelik açılmış iş bu kötü niyetli davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil sözleşmeden kaynaklı tüm sorumluluklarını tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş bulunduğunu, defalarca dairelerin teslimi için davacı yan çağrılmış olsa da hiç bir şekilde davete icabet edilmediğini, neticede davaya karşı cevaplarının ve delillerinin kabulü ile, huzurdaki haksız ve mesnetsiz davasının esastan reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “7155 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 sayılı kanunun 18/A maddesinin 1. fıkrası uyarınca arabuluculuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine…” karar verilmiş olup, karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili tarafından ilk olarak 11/09/2019 tarihinde Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesi’nde dava açıldığını, verilen görevsizlik kararı üzerine dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderildiğini ve daha sonra görevsizlik kararı verilerek asliye ticaret mahkemesine verildiğini, bu nedenle davanın açılış tarihinin 11/09/2019 olduğunun dikkatten kaçtığını, bu tarihte tüketici mahkemesinde arabuluculuğun dava kapsamında olmadığını belirterek usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf sebeplerinin somut gerçeklerden ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, Ön Ödemeli Konut Vaadi Sözleşmesinden kaynaklanan, geç teslimi iddiasına dayalı olarak cezai şart tazminatı istemine ilişkindir. Davacı …ya vekaleten … tarafından Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesi’ne açılan davada İstanbul ili Bakırköy ilçesi … ada … parselde kain … adlı site içerisinde bulunan … (…) blok …, …, …, …, … numaralı 5 adet taşınmazın davacıya satışı konusunda anlaşma yapıldığı, bu doğrultuda davacı ile davalı arasında ön ödemeli gayrimenkul sözleşmesi akdedildiği, 22 nolu daire için akdedilen ön ödemeli gayrimenkul satış sözleşmesinde davacının yetkilisi olduğu … Tic. Ltd Şirketi gösterilmiş ise de anılan şirketin sözleşmeye davacıya temlik ettiğini, teslimden sonra da tapu devrinin davacı adına yapıldığını, sözleşmelerin 4.4. Maddesinde teslim tarihinin 30/06/2017 olarak belirtildiğini, 4.5. Maddesinde de bu süre sonunda teslim edilmemesi halinde her geçen ay için gecikme tazminatının ödeneceğinin hüküm altına alındığını, müvekkili tüketici tarafından … nolu daire için 14/05/2018 tarihinde Bakırköy … Noterliği’nce ve …, …, …, … nolu daireler için ise 14/05/2018 tarihinde Bakırköy … Noterliği’nce ihtarat gönderildiğini, davalı tarafın herhangi bir ödeme yapmadığını, bu sebeple eldeki davanın açıldığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TLK rayiç kira bedelinin taşınmazın teslim edilmesi gereken 30/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı dilekçesine ekli vekaletnamenin incelenmesinden Avukat …’in 05/08/2019 tarihli … yevmiye numaralı Bakırköy … Noterliği’nce düzenlenen vekaletnamede vekil edenlerin …, …, … Ltd. Şirketi olduğunu, vekaletnamede “dayanak” olarak belirtilen bölümde “… Ltd. Şirketi’nin münferiden temsile …’nın yetkili kılındığı, …’yı velisi …’un temsil edeceği nüfus kayıt bilgilerine göre …’nın reşit olmadığı, MK337. Maddesine göre reşit olmayan …’nın velayetinin annesinde olduğunu görülmüştür.” şeklinde belirtildiği görülmüştür. Bakırköy Tüketici Mahkemesi’nin 18/09/2019 tarihli kararı ile dosya kapsamı göz önüne alındığında davacının halihazırda adına kayıtlı mesken nitelikli konutunun bulunduğu, aile nüfus kayıt tablosu ve sözleşme konusu olan taşınmaz sayısı göz önünde bulundurulduğunda 5 adet taşınmazın konut amacı ile kullanılmak için alınmadığı, davacının tüketici sıfatına haiz olmadığı, bu nedenle tüketici mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesi ile verilen görevsizlik kararı üzerine yargılamaya Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/656 E. Numaralı dosyası üzerinden devam edilmiştir. Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/656 E- 2020/332 K. Numaralı dosyasında taraflar arasında sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesinden kaynaklanan alacak davası bulunduğu, davacının alacağı temlik adlığı, davaya konu sözleşmenin iki şirket arasında imzalanan konut sözleşmesi olduğu ve ilk imzalanan sözleşmede tarafların tacir olduğu, işin tarafların işletmelerini ilgilendirdiği, davacının alacağı temlik adlığı, ticaret şirketinin özel alanının bulunmayacağı, davanın nisbi ticari dava niteliğinde olduğu, davacının alacağı temliki ile dava dışı şirketin alacağını devralmasının durumu değiştirmeyeceğini, bu nedenle ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna dair verilen görevsizlik kararı üzerine dosya Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmiştir. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/538 E.- 2021/766 K. numaralı ilamında ise ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan konutların geç teslim edildiği iddiasına dayalı cezai şart istemine ilişkin davada arabuluculuğa başvurulmasının zorunlu dava şartı olduğu, dava açılmadan önce arabuluculuk görüşmeleri yapılmadığı anlaşıldığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair karar verilmiştir. Dava dilekçesinde davacının beş adet taşınmaz satışı konusunda davalı ile anlaştığı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, Bakırköy ilçesi … ada … parselde kain … adlı site içerisinde bulunan … (…) blok …, …, …, …, … numaralı daireler için sözleşme yapıldığı, … nolu daire için akdedilen ön ödemeli satış sözleşmesinin alıcısının … Ltd. Şirketi olarak gösterilmiş ise de alınan şirketin sözleşmeyi davacıya temlik ettiği, yine davacının şirketin yetkilisi olduğu, tapu devrinin de davacı adına yapıldığı belirtilmiştir. Dosyanın ekinde sunulan ön ödemeli gayrimenkul satış sözleşmelerinden; Bakırköy ilçesi … ada … parselde kain … adlı site içerisinde bulunan … (…) blok … nolu dairenin satıcısının … A.Ş. alıcısının … olduğu, sözleşmenin … adına velayeten … tarafından imzalandığı, Bakırköy ilçesi … ada … parselde kain … adlı site içerisinde bulunan … (…) blok … nolu dairenin satıcısının … A.Ş. alıcısının … olduğu, sözleşmenin … adına velayeten … tarafından imzalandığı, Bakırköy ilçesi … ada … parselde kain … adlı site içerisinde bulunan … (…) blok … nolu dairenin satıcısının … A.Ş. alıcısının … olduğu, sözleşmenin … adına velayeten … tarafından imzalandığı, Bakırköy ilçesi … ada … parselde kain … adlı site içerisinde bulunan … (…) blok … nolu dairenin satıcısının … A.Ş. alıcısının … olduğu, sözleşmenin … adına velayeten … tarafından imzalandığı, Bakırköy ilçesi … ada … parselde kain … adlı site içerisinde bulunan … (…) blok … nolu dairenin satıcısının … A.Ş. alıcısının … Ltd. Şti olduğu, sözleşmenin şirket vekili avukat … tarafından imzalandığı görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan 20/04/2017 tarihli temliknamede temlik edenin … Ltd. Şti temlik alanın … adına … olduğu, Bakırköy ilçesi … ada … parselde kain … adlı site içerisinde bulunan … (…) blok … nolu dairenin satışı ile ilgili … A.Ş. ile imzalanan 07/01/2016 tarihinde konut satış sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacakların 3.270.000,00 TL bedel karşılığı …’ya temlik edildiği görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan tapu kayıt fotokopilerinin incelenmesinden Bakırköy Kartaltepe … ada … parselde arsa vasıflı konut nitelikli … normal kat … numaralı bağımsız bölümün 29/09/2017 tarihinde … adına tescil edildiği görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan tapu kayıt fotokopilerinin incelenmesinden Bakırköy Kartaltepe … ada … parselde arsa vasıflı konut nitelikli … normal kat … numaralı bağımsız bölümün 29/09/2017 tarihinde … adına tescil edildiği görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan tapu kayıt fotokopilerinin incelenmesinden Bakırköy Kartaltepe … ada … parselde arsa vasıflı konut nitelikli … normal kat … numaralı bağımsız bölümün 29/09/2017 tarihinde … adına tescil edildiği görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan tapu kayıt fotokopilerinin incelenmesinden Bakırköy Kartaltepe … ada … parselde arsa vasıflı konut nitelikli … normal kat … numaralı bağımsız bölümün 29/09/2017 tarihinde … adına tescil edildiği görülmüştür. Dosya içerisinde bulunan tapu kayıt fotokopilerinin incelenmesinden Bakırköy Kartaltepe … ada … parselde arsa vasıflı konut nitelikli … normal kat … numaralı bağımsız bölümün 02/04/2019 tarihinde … adına tescil edildiği görülmüştür. Tüm dairelerin yine velayeten … tarafından teslim alındığına dair tutanakların dosya içerisinde olduğu görülmüştür. Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacı …’ın davaya konu taşınmazlar ile ilgili sözleşmelerin yapıldığı tarihte 11 yaşında olduğu, dört adet gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin sözleşmelerinin annesi tarafından velayeten imzalandığı, nüfus kaydının incelenmesinden …’un bekar olduğu, bekar olması sebebi ile evlilik dışı dünyaya gelen çocuğun velayetinin kendisine ait olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar Bakırköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davacının alacağı temlik aldığı, davaya konu sözleşmenin iki şirket arasında imzalanan konut satış sözleşmesi olduğu gerekçesi ile ticaret mahkemesinin görevli olduğuna dair görevsizlik kararı verilmiş ise de, davaya konu dört adet sözleşmenin davacıya velayeten annesi … tarafından imzalandığı, yine davaya konu … numaralı dairenin alıcısının … Ltd. Şti olduğu, söz konusu taşınmaz ile ilgili hak ve alacağın davacıya temlik edildiği ve söz konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiğine dair tapu kaydının da dosya içinde bulunduğu anlaşıldığından, eldeki davanın genel hükümlere göre genel mahkemede görülmesi gerektiği, asliye hukuk mahkemesinin davaya bakmak ile görevli olduğu, her ne kadar dosyada Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebi ile usulden red kararı verilmiş ise de, Asliye Ticaret Mahkemesinin davaya bakmakla görevli olmadığı anlaşıldığından görev de kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında incelenmesi gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının görev yönünden kaldırılması gerekmektedir. Bu itibarla; davalının istinaf talebinin kabulü ile HMK m.353/1-a-3 uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevsizliğine, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, dosyanın görevli Bakırköy (Nöbetçi) Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m. 353/1-a-3 uyarınca BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 02/09/2021 tarih, 2021/538 Esas, 2021/766 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle DAVANIN USULDEN REDDİNE, BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin GÖREVSİZLİĞİNE, 3.Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara usulüne uygun olarak tebliğinden itibaren, taraflarca 6100 s.HMK’nın 20.maddesine göre 2 haftalık kesin süre içinde ilk derece mahkemesine DOSYANIN GÖREVLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİ İÇİN müracaat edilmesi halinde, davanın esastan görülmesi için DOSYANIN görevli BAKIRKÖY (NÖBETÇİ) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, Dairemiz kararının ilk derece Mahkemesince taraflara usulüne uygun olarak tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflarca DOSYANIN GÖREVLİ MAHKEMEYE gönderilmesinin talep edilmemesi halinde, ilk derece mahkemesince dosya esasa kaydedilerek 6100 s.HMK’nın 20.maddesi gereğince işlem yapılmasına ve karar verilmesine, 4.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca taraflar lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 5.Davacının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 31/03/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.