Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2022/2144 E. 2022/1605 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2144
KARAR NO: 2022/1605
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/11/2018
NUMARASI: 2016/1236 Esas, 2018/1224 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 15/06/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı … tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; İstanbul Gaziosmanpaşa İlçesi, … Mah. … Ada … Parsel sayılı taşınmazın …kat … nolu bağımsız bölüm üzerine 300.000,00 TL miktarlı, lehtarı davacı şirket olan 25/04/2013 tarihli … yevmiye sayılı ipotek tesis edildiğini, ipotek borçlusunun … Tic.Ltd.Şti olduğunu, borçlu lehine o dönemde malik olan …, …, …, … ve … tarafından ipotek verildiğini, Gaziosmanpaşa …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ipotek borçlusu davalıların icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek, davalıların icra dosyasına yaptıkları itirazların iptali ile asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinde alacaklı şirket ile yapılan ipotek senedinden haberinin olmadığını, kardeşi … ile … tarafından kandırıldığını, …’ın nitelikli dolandırıcılık suçlaması ile birçok davasının olduğunu, …’ın önceki yıllarda imzasını taklit ederek noterden tasdikli yazılar ile Ticaret Sicil Gazetesinde ilanlar yaptırdığını, yine …’ın üzerine kayıtlı birçok taşınmazını şirket çalışanlarına bedelsiz olarak devrettiğini, tüm bunları mal kaçırmak amacıyla yaptığını, 26/03/2012 tarihinde davalı şirketin yetkilisinin … değil … ve … olduğunu, bu nedenle ipotek senedinin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “…1-Davacının davasının Kabulü ile Gaziosmanpaşa … İcra müdürlüğünün … Takip sayılı dsoyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin takip tarihindeki şartlar ile aynen devamına, 2-İcra İflas kanunu 67/2 maddesi uyarınca hükmedilen alacak bedeli olan 300.000,00 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 60.000,00 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine bunun tahsilde mükerrrer olmamak şartıyla davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,…” karar verilmiş, bu karara karşı davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece bilirkişi raporu haricinde başka bir delil toplanmaksızın karar verildiğini, davaya konu edilen ipoteğin teminat ipoteği olduğunu ve geçersiz olduğunu, TBK’nın 583 ve 584.maddelerine göre ortada geçerli bir ipoteğin bulunmadığını, ipotek akdi incelendiğinde diğer davalı … Firması ile davacı … Firmasının ticari ilişkileri kapsamında doğmuş ve doğacak borçları için müteselsil kefil olarak adına vekaleten işlem yapıldığının görüleceğini, kendisinin el yazısının kefalet akdinde bulunmadığını ayrıca davacı ile davalı şirket arasındaki borç veya alacaktan şahsen sorumlu tutulmayacağını, bu türden kefalet işlemlerinde eş rızasının arandığını, eşinden rıza alınmadığını, vekaleten kefalet akdini düzenleyen … ve …’ın vekalet yetkilerini kötüye kullandıklarını, kendisine bilgi verilmediğini, ilk derece mahkemesince bu hususu defalarca dile getirdiğini ancak değerlendirilmediğini, davacı şirketin 2017 Aralık ayında dava dışı … Mobilya firması ile birleşme kararı alarak ticaret sicilinden telkin edildiğini, buna dair ticaret sicil gazetesi ilanlarını dosyaya sunduklarını, ancak davacı vekilinin kötü niyetli şekilde bu hususu mahkemeye bildirmediğini, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın yetersiz olduğunu, sadece defter incelemesi ile karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı şirket ile davalı şirket arasında başkaca dava dosyalarının da mevcut olduğunu, davacının esasen başkaca taşınmazları da devraldığını, kendisi aleyhine doğrudan icra takibi başlatılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra inkar şartları oluşmamasına rağmen bu yönde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkeme kararında icra takip miktarına hangi türde ve hangi tarihten itibaren faiz işletileceğinin belirtilmediğini, infazda tereddüt oluşturulduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf taleplerinin kabulü ile aleyhindeki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde alacaklısının … A.Ş., borçlularının … Tic. Ltd. Şti ile …, …, …, … ve … oldukları, icra takip miktarının 3000.000,00 TL olarak gösterildiği, dosyamız davalıları borçluların takibe itiraz etmeleri üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın da bu nedenle açıldığı anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan ipotek akit belgesinden anlaşıldığı üzere; Gaziosmanpaşa … Mah., …-… Pafta, … Ada, … Parsel malikleri …, …, …, … ve … 25/04/2013 tarihli 300.000,00 TL bedelli ipoteğin davacı şirket lehine konulmuş olduğu görülmüştür. Mahkemece davacı ve davalı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı vekili ticari defterlerini sunmuş, davalı şirkete ise defterlerini sunması için Tebligat Kanunu’nun 35.maddesi hükümleri uyarınca kesin süre ihtaratlı davetiye çıkartılmış, defterlerin sunulmaması üzerine bu kez sadece davacı şirket defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve buna göre davacı şirket defterleri incelendikten sonra alacak miktarı tespit edilerek alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiştir. Davalı istinaf dilekçesinde; davacı şirketin … A.Ş. ile birleşmiş olduğunu, bu hususun mahkemece araştırılmadığını iddia etmiştir. Dosyaya ibraz edilen Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 08/01/2018 tarihli 9489 sayılı örneğine göre, davacı şirket … A.Ş. ile birleştiği görülmektedir. Yargılama sırasında bu husus göz ardı edilmiştir. Mahkemece,davada taraf olan davalı … Tic Ltd.Ştinin dava dışı birleşen … A.Ş.’nin birleşme ile ilgili ticaret sicil memurluğundaki kayıtları getirtildikten sonra, devralan … A.Ş.’ye tebligat çıkartılarak taraf teşkili tamamlandıktan sonra,tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre karar verilmesi gerekirken davalı tarafın husumet itirazına ilişkin bu eksiklik giderilmeksizin karar verilmiş olması sebebi ile davalı bu yöndeki istinaf taleplerinde haklıdır. Bu değerlendirmeler doğrultusunda; davalının diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin istinaf taleplerinin usule ilişkin nedenlerle kabulüne, HMK m.353/1-a-6 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen kapsamda yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davalı …’ın istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-6 uyarınca İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 19/11/2018 tarih, 2016/1236 Esas, 2018/1224 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen gerekçe kapsamında yargılama yapılmak üzere dosyanın kararı veren İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, 3.Davalı …’ın yatırmış olduğu istinaf karar harcının talep halinde bu davalıya iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 15/06/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.