Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2022/1944 E. 2022/1417 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1944
KARAR NO: 2022/1417
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/01/2022
NUMARASI: 2021/853 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Başkanı … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının araçlarının müvekkilinin işletimindeki köprü ve otoyollardan ücret ödemeksizin geçtiğinden bahisle davalı aleyhinde Ankara … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiklerini, icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, itirazın haksız olduğunu ve müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu beyan ile yapılacak yargılama neticesinde itirazın iptalini ve öncelikle davalının borca yeter miktarda malvarlığının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince 12.01.2022 tarihli ara kararı ile; “…Davacının muaccel bir alacağının olduğu yapılacak yargılama sonucunda belirleneceğinden davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine” yönelik karar tesis edilmiştir. Karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz koşulları oluştuğunu, müvekkili şirketin alacağını gösterir gerekli delillerin dilekçe ekinde sunulduğunu, borçlunun icra takibindeki itirazında haksız olduğunu, istinaf taleplerinin kabulüne, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/853 E. sayılı dosyasında verilen 12.01.2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olması sebebiyle, istinaf incelemesi ve yargılaması sonucu yerel mahkeme kararın kaldırılarak, ihtiyati haciz talebimizin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davacının hukuki mesnetten yoksun istinaf başvurusunun reddine, İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/853 Esas sayılı dosyasından 12/01/2022 tarihli verilen ihtiyati haciz talebinin reddi kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava konusu somut uyuşmazlık, niteliği itibariyle itirazın iptali talebine ilişkin olup, istinaf konusu karar davacının ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkindir. Davacı, davalıya ait muhtelif araçların davacının işletme hakkı bulunan köprü ve oto yollardan ücret ödemeden yapmış olduğu çok fazla geçiş nedeniyle, geçiş ücreti ve tahakkuk ettirilen ceza bedelinin tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptalini ve alacağın tahsilini teminen ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İhtiyati haciz şartları 2004 sayılı İİK 257. maddesinde,”– Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.(1) Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 -Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklindeki hükmü uyarınca, rehinle teminat altına alınmamış ve vadesi gelmiş para borçları için ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkündür. Somut uyuşmazlıkta, davacı ihlalli geçişlerden doğan alacaklara yönelik ihtiyati haciz talebini ve ekinde ihlalli geçiş listesini sunmuş olup, sunulan listedeki birden fazla plaka sayısı içeren araçlara ait ihlali geçişin açıklamasının mevcut olduğu, bu araçların ihlalli geçiş tarihleri sırasında davalı adına kayıtlı olup olmadığı yönünde dosya kapsamına herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı ve herhangi bir ihlalli geçişe ait kayıt görüntüsü de bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, her ne kadar dava konusu alacak rehinle temin edilmemiş ise de, İİK 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığı, davacının iddiasını yaklaşık olarak ispat edemediğinden ihtiyati haciz niteliğinde geçici hukuki koruma talebinin de yargılamanın bu aşamasında kabulünün mümkün olmadığı, buna paralel olarak ilk derece mahkemesince verilen talebin reddine dair kararında usul ve yasaya uygun olduğu ve davacının istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken istinaf harçları peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 01/06/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.