Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2022/1612 E. 2022/1461 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1612
KARAR NO: 2022/1461
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2022
NUMARASI: 2022/43 Esas, 2022/63 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ:02/06/2022
Taraflar arasındaki davada, ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin verilen karara karşı taraf vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından verilen dilekçede; borçlunun müvekkiline 01/12/2002 işlem tarihli … A.Ş. Mimaroba/İstanbul şubesinden gönderilen 150.000,00-TL borç olarak gönderilen ücret nedeniyle borçlu olduğunu, Beyoğlu … Noterliği’nin 16/08/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile borçluya ihtarname gönderildiğini fakat henüz bir ödeme yapılmadığını, borçlunun mal kaçırma hazırlığı içinde olduğunu, alacağın rehinle temin edilmediğini belirtilerek borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarı kadar ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince; Talebin, İcra İflâs Kanununun 257 ve devamı maddeleri gereğince yerinde olduğu anlaşılmakla kabulü ile; yukarda kimliği yazılı alacaklının 150.000,00TL alacağının ifasının temini için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ve alacaklariyle diğer haklarının borca yeter miktarının İ.İ.K’nunda belirtilen muayyen tahditler dairesinde ihtiyaten haczine, alacağın % 20 oranında 30.000,00 TL nakdi veya banka teminat mektubunun alacaklı tarafından Mahkememiz veznesine teminat olarak depo edilmesine karar verilmiş olup, karara karşı … tarafından itiraz edildiği anlaşılmıştır. İhtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından verilen itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine konulmuş olup itiraz ettiklerini, hem esas hem de Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … talimat dosyasıyla uygulandığını, ihtiyati haciz şartlarının kesinlikle oluşmadığını, ihtiyati haciz talep eden tarafın sunduğu banka dekontunun “Emanet Gönderilen” olarak yazılı olduğunu, dava sonuçlanıncaya kadar alacaklının teminatına tedbir konulmasını, iş bu nedenlerle itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. …’in ihtiyati hacze itirazı üzerine dosya Dairemize gönderilmiş olup, Dairemizin 20/01/2022 tarih, 2022/164 Esas, 2022/127 Karar sayılı ilamı ile; “Aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen … vekili istinaf dilekçesinde; aynı uyuşmazlıkla ilgili asıl davanın Küçükçekmece 9. AHM’nin 2021/494 Esas sayılı itirazın iptali davasının açıldığını belirtmiştir. Mahkemece yapılması gereken bu dosyanın getirtilerek ihtiyati hacze itiraz yapıldığı sırada eğer bu dava açılmış ise verilen ihtiyati haciz talebi hakkındaki ara kararına itirazın asıl dava dosyasında değerlendirilmesi için iş bu dosyanın asıl dava dosyası içerisine gönderilmesine karar vermekten ibaret olmalıdır. Yazılı eksikliğin giderilmesi için istinaf taleplerinin kabulü ile kararın ortadan kaldırılması gereklidir.” gerekçesiyle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırıldığı anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonucunda; İhtiyati hacze yapılan itirazın reddine, Mahkememizin 27/08/2021 tarihli ihtiyati haciz kararının devamına karar verilmiş olup, bu karara karşı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Karşı taraf … vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 2022/164 esas, 2022/127 karar sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiğini, mahkemece yeniden ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin ihtiyati haciz talep eden …’e karşı hiçbir borcu bulunmadığını, alacağın varlığını gösteren hukuki hükme haiz bir belge bulunmadığını, banka havalesi ile gönderilen paranın müvekkilin alacağı için ya da başka bir iş için ödenen para olabileceğini, sadece banka dekontuna dayanarak ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ihtiyati haciz talep eden karşı tarafın dayanağı olan banka dekontunun açıklamasında “emanet gönderilen” yazılı olup, havale edilen para borç olarak verilmiş olsaydı açıkça ifade edileceğini, ödeme tutanağından anlaşılacağı üzere sahiplerine ulaştırıldığını, bu durumu her şekilde ispat edebileceğini, … Ticaret Limited Şirketinin müdürü olan …’ün müvekkiline emanet olarak havale ettiği paranın emanet sahiplerine verildiğini, karşı tarafça iddia edilen borcun muaccel olduğuna dair bir delil bulunmadığını, noter aracılığıyla ihtarname gönderildiği söylenmişse de müvekkilene tebligat ulaşmadığını, ihtiyati haciz talebinde müvekkilinin eski adresini gösterdiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında doğru adresin gösterildiğini, icra dosyasına itiraz üzerine takibin durduğunu, alacaklı tarafından Küçükçekmece 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/494 Esas sayılı dosyasından itirazın iptali açıldığını, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin işbu ihtiyati haciz talebi ve kararı için yetkili olmadığını, İhtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati haciz talep eden vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 18. Hukuk Dairesince verilen kararın esasa ilişkin olmadığını, istinaf talebinin reddine karar verilmesi talep etmiştir. Dava, ihtiyati hacze yapılan itirazın kabulüne ilişkin kararın kaldırıldırılarak ihtiyati haciz konulmasına ilişkindir. İhtiyati haciz talep eden 01.12.2002 işlem tarihli … A.Ş’ye Mimaroba şubesine gönderilen 150.000 TL alacak konusunda ihtiyati haciz talep etmiştir. Mahkemece verilen ihtiyati haciz kararı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesinin 2022/164 Esas, 2022/127 Karar sayılı ilamı ile asıl alacağı ilişkin Küçükçekmece 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/494 Esas sayılı itirazın iptali davası açıldığından, itirazı incelemeye yetkili mahkemenin tespit edilerek karar verilmek üzere İhtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği, mahkemece duruşma açılarak ihtiyati haciz kararına itirazın değerlendirildiği, ihtiyati hacizi itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Türk dil kurumunun “emanet” kelimesine “birine geri alınmak üzere geçici olarak bırakılan ve teslim alanaca korunması gereken vedi ya” olarak tanımladığı dikkate alınarak, davacı tarafından dekontta yazılan açıklama karz ilişkisini açıkça ortaya koymaya yeterlidir. İcra ve İflâs Kanunu’nun 257’nci maddesinin 2’nci fıkrası uyarınca “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-) Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 -) Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa”. Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder. İcra ve İflâs Kanunu’nun 258’inci maddenin 1’nci fıkrası uyarınca, “…Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur….” Bu hükme göre, alacaklı alacağının varlığı ile birlikte alacağın vadesinin geldiği veya alacağının vadesi gelmemişse, İİK’nın 257/II hükmündeki sebeplerin varlığı hakkında mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermek zorundadır. Daha açık bir anlatımla sadece alacağın varlığı, ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli veya tek şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için kesin bir ispat aranmamakta ise de özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yazılı bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. İİK m. 257/II’deki hususlar, bir vakıaya veya üçüncü kişilerle yapılan işlemlere dayandığından, bu konuda mahkemeye kanaat verilmesi için gerekli her tür delilden yararlanmak mümkündür. Özellikle resmi makamlar tarafından düzenlenen ve bu konudaki tespitleri içeren resmi belgelerin dikkate alınması olanaklıdır. Somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasında karz ilişkisine dayalı hukuki ihtilafın bulunduğu, davacı tarafından banka aracılığıyla gönderilen havalenin borç niteliğinde olduğu anlaşılmakla, ihtiyati haciz koşulları oluştuğundan, karşı taraf istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda; karşı tarafın istinaf talebinin HMK m. 353/1-b-1 uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince karşı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca karşı talep eden lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken harçlar peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 02/06/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi