Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2022/1144 E. 2022/1006 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1144
KARAR NO: 2022/1006
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/11/2021 (Ek Karar)
NUMARASI: 2021/705 D.İş, 2021/613 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Taraflar arasındaki davada, ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin verilen karara karşı … vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati tedbir talep eden vekili talep dilekçesi; müvekkili … Ltd. Şti. (…) Sakarya ilinde faaliyet gösteren ve yüzey kaplama uygulamaları alanında uzmanlaşmış bir firma olduğunu, müvekkilinin maliki olduğu “…” marka, 2016 model ve “…” plaka sayılı aracın ticari nedenlerden dolayı “…com” isimli internet sitesi vasıtasıyla söz konusu aracın satışı için “…” numaralı ilanı oluşturulduğunu, söz konusu ilan üzerine, karşı taraflardan … Ltd. Şti. (“…”) yetkilisi olduğunu belirten … tarafından söz konusu aracın bedelinin bir kısmının nakit ve bir kısmının çek ile ödenmek suretiyle satın alınabileceği yönünde bir teklif verildiğini, yapılan bu teklif üzerine müvekkili tarafından düzenlenmesi teklif edilen çeklerin tahsil kabiliyeti konusunda araştırmalara girişilmiş, sorulan tüm bankalardan ilgili şirketin ödeme gücünün bulunduğu konusunda cevap alındığını, sonrasında; söz konusu teklif üzerine yapılan pazarlıklar sonucunda, müvekkili tarafından söz konusu aracın 1.100.000-TL karşılığında …’ya satışı konusunda anlaşılmış ve söz konusu araç ilgili şirketin vekili olan … ile yapılan sözleşme neticesinde ilgili şirkete satılarak devredildiğini, yapılan satış anlaşması uyarınca; 1.100.000-TL tutarındaki satış bedelinin 300.000-TL tutarındaki kısmı müvekkiline nakit olarak ödendiğini, bakiye 800.000-TL tutarındaki kısım için ise iki adet çek düzenlenmiş olup müvekkiline teslim edildiğini, ilgili aracın satışı nedeniyle müvekkiline teslim edilen çeklerden ilkinin vadesi olan 31.08.2021 tarihinde söz konusu çek bedelinin tahsili için banka şubesine gidildiği ve çek bedelinin bulunmadığı ve çekin karşılıksız olduğunu, müvekkili tarafından …’nın yetkilisi … ile vekili …’a ulaşılmaya çalışılmış ise de, ilgili kişilere ulaşılması hiçbir suretle mümkün olmadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından satış işlemlerinin başlatıldığını, yapılan araştırmalar sonucunda …’nın yetkilisi olan …’ın, söz konusu şirketteki hisselerini 12.07.2021 tarihinde … isimli şahsa devredildiğini, söz konusu kişilerin, satın aldıkları aracı 16.07.2021 tarihinde … isimli kişiye 900.000-TL karşılığında “…” plaka sayısı ile devrettiklerini, müvekkili aracını devralan …’in ise, söz konusu aracı devraldığı aynı gün olan 16.07.2021 tarihinde … isimli şahsa 905.000-TL bedel karşılığında devrettiğini, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2021/18971 Sor. numaralı dosyası kapsamında … isimli şahıstan şikayetçi olduklarını, bununla birlikte; trafik sicilinde aracın halihazırda maliki olarak gözüken ve müvekkilinin dolandırılması fiiline iştirak ettiği konusunda çok ciddi şüpheler bulunan …, … ve … isimli kişiler hakkında da müvekkili tarafından “suç eşyasının alınması veya kabul edilmesi” suçlamasıyla şikayette bulunulduğunu, hazırlanan şikayet dilekçesinde, aracın iyi niyetli üçüncü kişilere devrenin önlenebilmesi amacıyla söz konusu araca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 128. maddesi kapsamında el konulması talep edildiğini, Sakarya 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin 2021/3208 Değişik İş numaralı ve 08.09.2021 tarihli kararı uyarınca ilgili aracın siciline satılamaz ve devredilemez şerhi konulmak suretiyle el konulmasına karar verildiğini belirterek, karşı tarafta yer alan kişiler aleyhine açılması tasarlanan taşınır davası öncesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 390/1. maddesi kapsamında uyuşmazlık konusu “…” marka, 2016 model, … motor ve … şasi numaralı, … plaka sayılı aracın muhafaza altına alınarak yediemine teslimi, sayın Mahkemece aksi kanaatte olunması halinde, söz konusu aracın iyiniyetli üçüncü kişilere devinin önlenmesi amacıyla aracın siciline ihtiyati tedbir şerhi konulmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; İhtiyati Tedbir talebinin % 20 teminat mukabilinde kabulü ile: İhtiyati tedbir talep eden vekilince tedbir talebinin yukarıda belirtilen güvence koşulunun sağlanması halinde; … Ltd. Şirketi tarafından ihtiyati tedbir talep edilen …” marka, 2016 model … motor ve … şasi numaralı, … plakalı aracın dalıdan alınarak Adalet Bakanlığınca belirlenen mevzuat kapsamında lisanslı bir yediemin deposuna yediemin olarak teslimine karar verilmiş olup, karara karşı … tarafından itiraz edilmiştir. İhtiyati tedbir kararına itiraz eden … vekili dilekçesinde özetle; müvekkili …’in İstanbul ilinde Üsküdar ve Ataşehir ilçelerinde son 20 yılı aşkın süredir oto alım satım faaliyeti gösteren … Otomotiv isimli işyerinin sahibi olduğunu, ticaretinde 3. kişilere karşı tüm malvarlığı ile sorumluluk altına girecek kadar güvenilir ve erdemli bir ticaret erbabı olduğunu, bugüne dek, bizzat kendi adına binlerce otomobil alıp satmış olmasına rağmen, böylesi bir durumla ilk kez karşılaştığını, bahse konu … marka aracın alımı konusu; 13.07.2021 günü müvekkil …’in yaklaşık 10 yıldır ticaret yaptığını, … sitesinde yerleşik müşterisi …’den 2 kişi … ve … müvekkilinin Ataşehir’de bulunan işyerine 3 adet otomobilin alım satımı (2 tane … ve 1 Adet …) için geldiğini, 2 adet aracın noter satışı gerçekleştiğini, 1 otomobilin muayenesi olmadığı için daha sonra satışı verildiğini, … Otomotiv’de birlikte oturdukları esnada …’ın telefonu çalmış ve … isimli bir arkadaşı tarafından davaya konu … marka araç kendilerine teklif edildiğini, …, bahse konu aracın değerinin yüksek olması ve halihazırda 3 adet araç satın almış olduğu için kendisinin …’ı alamayacağını söylemiş ve müvekkilim …’e böyle bir araç olduğunu, almak isteyip istemediğini sorduğunu, müvekkili de fiyatına ve aracın genel durumuna göre fiyatının makul olması kaydıyla alabileceğini söylediğini, ardından …, kendilerinin Ankara’ya dönmesi sonrasında araca bakabileceklerini ve …’e haber vereceklerini söylediğini, bahse konu aracın ertesi gün akşam saatlerinde …’ya geldiğini, İbrahim aracı alacak olan kişinin İstanbul’dan geleceğini belirttiğini, aracın genel hatlarına baktığında ise müvekkili …’u arayarak “Aracın kaputunda boya olduğunu, aracın sağ tarafında ve tavan direğinde birkaç parça göçük – ezik olduğunu, iç döşeme ve direksiyonunda deformasyonlar olduğunu” belirttiğini, müvekkili bu doğrultuda 950.000 TL’ye aracı alabileceğini belirttiğini, müvekkili ertesi gün Ankara’ya geldiğinde ise söylenenlerin dışında “aracın üzerinde kış lastiği olduğunu, jantların da tamir ve boyaya ihtiyacı olduğunu, ayrıca tamponların boyanması gerektiğini, sunroof’un fitilinin sarkık olduğunu” görüp 900.000 TL teklif ettiğini, bu esnada …’da bulunan ve kimin ruhsat sahibi olduğu bilinmeyen kişiler 910.000 TL talep etmiş ve pazarlık suretiyle aradaki rakam olan 905.000 TL’ye anlaşıldığını, müvekkili birlikte çalıştığı ve vekili olan … ile aracın ruhsat sahibi …’in vekili olan … arasında noterde araç satış sözleşmesi yapıldığını ve evrak vezneye girip bir problem çıkmaması üzerine, satış anında müvekkili … tarafından ruhsat sahibi …’in hesabına banka kanalıyla 905.000 TL para transferi gerçekleştirildiğini ve satışın tamamlandığını belirterek, ihtiyati tedbir itirazlarının kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; İhtiyati tedbire konu alacakla ilgili olarak İstanbul Anadolu 3. ATM 2021/665 Esas sayılı dosyada dava açılmış olmakla ihtiyati tedbire itirazın asıl uyuşmazlığın görüldüğü mahkemede incelenmesi gerektiğinden dosyanın İstanbul Anadolu 3. ATM 2021/665 Esas sayılı dosya içerisine gönderilmesine karar verilmiş olup, karara karşı karşı taraf … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Karşı taraf … vekili istinaf dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir kararına itiraz edildiği esnada davacı tarafından müvekkili aleyhine açılmış dava bulunmadığı için ihtiyati tedbire itirazın değişik iş dosyasına bakan mahkeme tarafından karar verilmesi gerektiğini, ihtiyati tedbir talebinde bulunan şirket Sakarya Sulh Ceza Hakimliğince araç hakkında trafik kaydına satılamaz şehri konularak El koyma kararı verilmesine rağmen müvekkilinin Anayasal mülkiyet hakkına ve Zilyetlik Hukukuna aykırı olacak şekilde aracın yediemin otoparkına çekilmesini talep ettiği ve bu şekilde karar verildiğini, uyuşmazlık konusu araç alım satımı olmayıp, araç bedelinin ilk satıcı ile ilk alıcı arasında ödenmemesine dayandığını, dava konusunun para alacağı olması sebebiyle ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, davacı adına kayıtlı … plakalı aracın dolandırılmak suretiyle karşı tarafların eline geçmiş olmasından dolayı araç kaydına tedbir konularak üçüncü kişilere devrinin önlenmesine ilişkindir. HMK m. 397’de; (1) İhtiyati tedbir kararı dava açılmasından önce verilmişse, tedbir talep eden, bu kararın uygulanmasını talep ettiği tarihten itibaren iki hafta içinde esas hakkındaki davasını açmak ve dava açtığına ilişkin evrakı, kararı uygulayan memura ibrazla dosyaya koydurtmak ve karşılığında bir belge almak zorundadır. Aksi hâlde tedbir kendiliğinden kalkar. (2) İhtiyati tedbir kararının etkisi, aksi belirtilmediği takdirde, nihai kararın kesinleşmesine kadar devam eder. (3) Tedbir kalkmış veya kaldırılmış ise bu husus ilgili yerlere bildirilir. (4) İhtiyati tedbir dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır.” hükümlerine yer verilmiştir. Mahkemece 14.09.2011 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararına davalı tarafın da 22.09.2021 tarihinde itiraz edildiği, mahkemece itirazla ilişkin 03.11.2021 tarihinde karar verildiği, davacının tedbir kararından sonra esasa ilişkin 28.09.2021 tarihinde dava açıldığı anlaşılmaktadır. Tedbir kararına itiraz incelenmeden önce esas davanın açılmış olduğu, ihtiyati tedbir dosyasının asıl dava dosyasının eki sayılacağında esas dava dosyasına bakan mahkeme İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/665 Esas sayılı dosyasında karar verilmesi gerektiği göz önüne alındığında, mahkemece bu hususta karar verilmiş ise de, mahkemenin dosyaya esas mahkemesine göndermesi gerekirken karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu değerlendirmeler doğrultusunda, karşı taraf … istinaf talebinin kabulü ile HMK m. 353/1-b-2 uyarınca ilk derece mahkemesince verilen 03/11/2021 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Karşı taraf …’in istinaf talebini KABULÜ ile HMK m.353/1-b-2 uyarınca İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 03/11/2021 tarih, 2021/705 D.İş, 2021/613 Karar sayılı EK KARARIN KALDIRILMASINA, İhtiyati tedbire itirazın değerlendirilmesi hususunda dosyanın asıl davanın görüldüğü İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne mahkemesine gönderilmesine, Gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Karşı taraf …’in yatırmış olduğu istinaf harçlarının talep halinde iadesine, 4.Karşı tarafın yapmış olduğu 38,00TL’nin talep edenden tahsili ile karşı taraf …’e verilmesine, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 14/04/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.