Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/948 E. 2021/949 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/948
KARAR NO : 2021/949
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/12/2020 (Tensiben)
NUMARASI: 2020/645 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında, tensip ara kararı ile ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 3996 sayılı Bazı Yatırım Ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletme hakkı sahibi; davalının ise, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçiş ücreti ödemeksizin geçiş yapan kişi olduğunu, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişlerin 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulandığını, bununla birlikte geçiş tarihini izleyen 15 günlük sürede geçiş ücretini ödeyenlere 6001 sayılı Kanun’un 30/7 maddesi uyarınca ceza uygulanmamakta olduğunu, davalının maliki bulunduğu … plakalı araçların ücret ödemeksizin yaptığı köprü ve otoyol geçişini gösteren ihlalli geçiş listesinin ekte sunulduğunu, ihlalli geçişler nedeni ile doğan müvekkili şirket alacağının İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek; müvekkil şirketin fazlaya ilişkin ve başkaca tüm yasal talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalarının kabulüne, davalı tarafın itirazının iptaline, takibin 4.646,95 TL (geçiş ücreti–para cezası), 1.526,04 TL Faiz – (ticari-yıllık) ve 274,72 TL KDV olmak üzere toplam 6.447,71 TL üzerinden ve yıllık işleyecek ticari faiz ile birlikte devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalı/borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının, müvekkil şirket alacağını ve fer’ilerini karşılayacak miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince 31/12/2020 tarihli tensip tutanağı ile “davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin yargılama gerektirdiği anlaşılmakla itiraz yolu açık olmaz üzere reddine” yönelik karar tesis edilmiştir. Karar süresinde davacı tarafından istinaf edilmiştir.İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından;İlk derece mahkemesince tensip tutanağı ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, ancak gerekçeli karar şeklinde kararın yazılmadığı ve tensip tutanağı ara kararı ile bırakıldığı anlaşılmıştır. UYAP ortamından yapılan incelemede de “gerekçeli karar” şeklinde kararın yazılmadığı anlaşılmıştır. Bir mahkeme kararında bulunması gereken hususlar ise HMK’nın 297.maddesinde sayılmıştır. Hukuk Muhahekemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesinde, hükmün, iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri de kapsaması gerektiği öngörülmüştür. Anayasa’nın m. 141/3 ve HMK m. 391/2 ve 297/2 gereğince tedbir taleplerinin reddi ya da kabulüne yönelik kararlarının gerekçeli karar şeklinde yazılması zorunludur. Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere, tedbir kararının kanun yolu incelemesinin yapılabilmesi için anılan hükümlere uygun gerekçeli kararın yazılmış olması gerekmektedir (Yargıtay 11. HD’nin 09/09/2013 gün ve 10946/15264; 19/09/2013 gün ve 10913/16214; 01/11/2013 gün 2116/19379 sayılı kararları). HMK m.341 “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.”Diğer bir ifade ile kısa karar üzerinden istinaf incelemesinin yapılabilmesi mümkün değildir. Bu durumda kısa karara uygun gerekçeli kararın yazılmasının gerekliliği ve taraflara tebliği istinaf başvuru şartlarından olup, HMK’nın 352.maddesinde düzenlenen ön inceleme aşamasında araştırılması zorunludur. İhtiyati tedbir kararının HMK’nın 391/2. maddesi uyarınca gerekçeli karar şeklinde yazılması gerekmekte olup, esasen istinaf denetiminin de ancak gerekçeli karar üzerinden yapılması mümkündür. (Aynı nitelikteki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 20.12.2013 tarih 2013/21-1791 Esas, 2013/1676 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 23.Hukuk Dairesi’nin 2013/889 Esas 2013/962 Karar sayılı ilamı ve Yargıtay 11.H.D 2013/7414 Esas 2013/11546 Karar sayılı ilamı) Dosya kapsamında tensip ara kararı ile verilen ihtiyati haciz re kararının mahkemece gerekçesinin yazılmamış olması nedeniyle istinaf talebinin incelemesi mümkün değildir. Bu durumda, ilk derece mahkemesince HMK’nın 391/2, 297/1. maddeleri ve 1982 Anayasası’nın 141. maddesine uygun olarak yazılmamış olan “ihtiyati haciz talebinin reddine dair tensip ara kararının” HMK’nın 391/2, 297/1. maddeleri ve 1982 Anayasası’nın 141. maddesine uygun olarak gerekçeli karar yazılması gerekmektedir.Bu nedenle, HMK m. 389 ve devamı gereğince verilen ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın, HMK m. 391’deki usul ve esaslara uygun gerekçeli olarak yazılıp (adil yargılanma ilkesi gereğince kanun yollarına başvuru hakkı kısıtlanmadan) taraflara usulüne uygun olarak tebliği ile yasal süreleri geçtikten sonra istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;6100 sayılı HMK m.391/2’deki usul ve esaslara uygun GEREKÇELİ ARA KARARI YAZILARAK, taraflara usulüne uygun olarak tebliğinden sonra, yasal süreleri geçtikten sonra İSTİNAF İNCELEMESİ için DAİREMİZE GÖNDERİLMEK üzere HMK m. 341, 352 ve 391 uyarınca dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dair, HMK’nın m. 352 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 20/05/2021 günü, kesin olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.