Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/914 E. 2021/948 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/914
KARAR NO : 2021/948
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/08/2020
NUMARASI : 2020/177 D.İş, 2020/177 Karar
TALEP KONUSU: İhtiyati Haciz
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 20/05/2021
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz talebinin görevsizlik nedeniyle reddine yönelik verilen karara karşı talep eden vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz isteyen vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin Trabzon’da avukatlık mesleğini icra ettiğini, karşı taraf ile 27/02/2018 tarihinde Yomra Sanayi Sitesi Bağımsız Bölüm Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereği taşınmazın KDV’li toplam satış bedeli olan 200.000,00 TL’nin 27/02/2018 tarihinde peşin olarak ödendiğini, yine bahse konu sözleşmenin Bağımsız Bölümlerinin Teslim İşlemlerinin düzenlendiği 9. maddesinin 1. fıkrasında “bağımsız bölümün teslim tarihinin 31/12/2019 olduğunu, satıcının bu tarihi 6 ay bila tazminat ve önceden haber vermeksizin uzatılabileceğini, taraflarınca sözleşme konusu bedel ödendiği halde karşı tarafça inşaata başlanmadığını, Trabzon Tüketici Mahkemesi’nin 2020/3 D.İş, 2020/3 Karar numaralı ilamı ile taşınmazın 31/06/2020 tarihine kadar tamamlanamayacağının belirlendiğini, müvekkil tarafından 18/08/2020 tarihinde karşı taraf şirkete başvurularak edimin yerine getirilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshedildiğinin belirtildiğini ve ödenen bedelin kendisine iadesinin talep edildiğini, çekilen ihtarnameye rağmen karşı tarafça bedel iadesi sağlanmadığını belirterek; borçlunun mal kaçırma ihtimali de göz önüne alındığında borçlunun, borcu karşılamaya yeter miktardaki (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının 200.000 TL üzerinden ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince “…Davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin görevsizlik nedeniyle REDDİNE, Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştikten sonra dosyanın görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine…Yargılama giderinin görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesince dikkate alınmasına…” yönelik karar tesis edilmiştir. Karar süresinde ihtiyati haciz talep eden vekilince istinaf edilmiştir.İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep dilekçesini tekrar ederek, ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olmadığını, müvekkilinin tacir olmayıp taleplerine konu hukuki işlemin de müvekkili açısından ticari iş olmadığını, talep konusu işin tüketici mahkemesi konusuna giren bir iş olmadığını, zira müvekkilinin sanayi sitesi yapılacak bir yerden usulüne uygun olmasa da bir yer almayı ve orayı muhtemelen satmayı veya kiraya vermeyi planladığını, yani bireysel kullanımı için yapılan bir sözleşme söz konusu olmadığını, 6502 sayılı Kanun gereğince tüketicinin, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden kişi olarak tanındığını, davacının dosya kapsamı açısından tüketici olarak gözükmediğini, ticaret mahkemesinin görev alanına girmediği düşünülürse görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu belirterek; yerel mahkemenin görevsizliğe dair kararının kaldırılmasına ve taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından;Talep, taraflar arasındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin edimin ifasının imkansız olması nedeniyle feshedilmiş olduğundan, karşı tarafa ödenen bedel olan 200.000,00 TL yönünden, borçlunun mal kaçırma ihtimali de göz önüne alındığında; borçlunun, borcu karşılamaya yeter miktardaki (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) tüm taşınır taşınmaz mallarının ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının 200.000,00 TL üzerinden ihtiyaten haczine karar verilmesine ilişkindir.Mahkemece talep, ticaret mahkemelerinin görevsiz olduğu gerekçesi ile talebin reddine karar verdikten sonra ayrıca dosyanın görevli olduğu kanaatine varılan İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine de karar verdiği anlaşılmıştır.Talep eden vekili ise istinaf dilekçesi ile davacı tacir olmadığından uyuşmazlıkta ticaret mahkemelerinin görevli olmadığını ancak taraflar arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi de olmadığından genel mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu beyan ederek verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Gerçekten de, her ne kadar sözleşmeye konu taşınmaz sanayi sitesindeki bir bağımsız bölüm ise de davacı-talep edenin mesleğinin avukat olduğu, yani tacir olmadığı ve uyuşmazlığın niteliği dikkate alındığında taraflar arasındaki davanın 6102 sayılı Kanun’un 4.ve 5.maddeleri kapsamında ticari dava olmadığı ve ticaret mahkemelerinin görevli olmadığı, mahkemenin bu tespitinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.Ancak taşınmazın niteliği dikkate alındığında, talep edenin bu taşınmazı tüketici sıfatıyla almadığı, yani taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun’un 3.ve 73. maddesi gereğince tüketici işlemi olmadığı ve tüketici mahkemelerinin de görevli olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde genel yetkili mahkemeler olan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, talep eden vekilinin beyanlarının haklı olduğu açıktır.Ayrıca HMK 389 vd.maddeleri ile İİK 257 vd. maddeleri gereğince, talep edilen geçici hukuki koruma taleplerinde şayet mahkeme uyuşmazlıkta görevsiz olduğu kanaatinde ise bu gerekçe ile talebi reddedebilecek, ancak HMK’nın 20.maddesi gereğince ayrıca bir görevsizlik kararı vererek dosyayı görevli olduğu kanaatine vardığı mahkemeye gönderilmesine dair karar da kurulamayacaktır. İlk derece mahkemesi kararı bu yönden de usul ve kanuna uygun değildir. Bu itibarla; talep edenin istinaf talebinin kabulüne, HMK m.353/1-b-2 gereğince ilk derece mahkemesince verilen “ihtiyati haciz talebinin görevsizlik nedeniyle reddine” yönelik kararın kaldırılarak, “ihtiyati haczin görevsiz mahkemeden talep edilmiş olması nedeniyle reddine” karar verilmesi kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;A.İstinaf Başvurusu Yönünden;1.İhtiyati haciz talep edenin istinaf talebinin KABULÜNE, HMK m.353/1-b-2 uyarınca İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 24/08/2020 tarih, 2020/177 D.İş, 2020/177 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapıldığından AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcının peşin yatırılan 54,40 TL’den mahsubu ile bakiye 4,90 TL’nin karşı taraftan alınarak Hazineye irad kaydına,4.Talep eden tarafından istinaf aşamasında yapılan toplam 240,50 TL (148,60 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı, 54,40 TL istinaf karar harcı, 37,50 TL posta masrafı) yargılama giderinin karşı taraftan alınarak ihtiyati haciz talep edene verilmesine,B.İhtiyati Haciz Talebi Yönünden;1.İhtiyati haczin görevsiz mahkemeden talep edilmiş olması nedeniyle İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN REDDİNE, 2.Alınması gereken 97,70 TL İhtiyati Haciz Harcından peşin yatırılan 89,60 TL’nin mahsubu ile bakiye 8,10 TL’nin ihtiyati haciz talep edenden alınarak Hazineye irad kaydına, 3.İhtiyati haciz talep edenin yapmış olduğu (istinaf aşaması hariç) yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4.Bakiye gider avansının yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 20/05/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.