Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/736 E. 2021/707 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/736
KARAR NO: 2021/707
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/02/2021
NUMARASI: 2020/946 Esas, 2021/170 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 31/03/2021
Taraflar arasındaki ihtiyati tedbir davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davacı arasında imzalanan 200.000,00 TL + KDV bedel üzerinden sözleşme ile müvekkilinin 45 günlük teslimat süresi içinde tamamen davalı üniversitenin kampüsünde faaliyet gösteren restoran, cafe, kantin, kırtasiye gibi yerlerde ödeme aracı olarak kullanılmak üzere gerekli sistemlerin satın alınması, kurulması, yazılım yapılması, eğitim yapılması işlerinin yüklendiğini, müvekkili tarafından davalıya 12.000,00 TL tutarlı 21/08/2018 tarihli kesin teminat mektubu verildiğini, malların kabulünden itibaren 30 gün içinde iade edilmek sureti ile verilmiş olmasına ve malların teslim edilmiş olmasına rağmen halen iade edilmediğini, yüklenici kendisine verilen 45 günlük süre içinde malları teslim etmezse 20 gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikme cezası uygulanacağı, teknik şartnameye göre yazılımın üniversitenin insan kaynakları, öğrenci işleri ile entegrasyonun sağlanması gerektiği, müvekkilinin üzerine düşen sorumluluğunun tamamını kusursuz yerine getirdiğini, davalının teslim aldığı cihazların ve yazılı bedelini ve müvekkilinin fazladan yaptırdığı işlerin bedelini ödemediğini, müvekkilinin sözleşme gereği öncelikle teslime dair tespiti yapılmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 200.000,00 TL + KDV alacağın şimdilik 7.500,00 TL’sinin vade tarihinden itibaren, iş bindirmesi sureti ile yaptırılan yemekhane kart yazılım için de 60.000,00 TL + KDV alacağın şimdilik 2.500,00 TL’sinin ticari faizi ile birlikte olmak üzere toplam 260.000,00 TL alacağından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL alacağın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kesin teminatın paraya çevrilerek irad kaydedilmesinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilerek davacıya iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince;16/01/2021 tarihli ara karar ile talep edenin iddialarını destekleyecek delilleri sunması gerektiği ancak dosyadaki delillerden davacının üzerine düşen hükümlülükleri yerine getirdiği ve bedelin ödenmediği iddiasının yaklaşık olarak ispat edemediği HMK m.389 gereğince ihtiyati tedbir şartları oluşmadığı gerekçesi ile tedbir talebinin reddine karar verilmiş karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kesin teminat bedelinin irad kaydedilmesinin engellenmesi için ihtiyati tedbir talep ettiklerini müvekkilinin yakın-ağır ve ticari anlamda zarara uğramasının söz konusu olacağının açıkça vurgulandığını, hem dava hem de delil dilekçesinde ibraz ettikleri bilgi ve belgelerle davanın esası yönünden haklılıklarını yaklaşık olarak ispat ettiklerini buna rağmen eksik inceleme ile taleplerinin reddedildiğini, ara karar tarihi 16/01/2021 yazılmış ise de kararın 2. sayfasında 29/12/2020 tarihi belirtildiğini, buradan anlaşıldığı üzere ihtiyati tedbir talebi ve 12/01/2021 tarihinde sunulan yaklaşık ispat delillerinin mahkemece incelenmeden evrak üzerinden verildiğini gösterdiğini, dava dilekçesinde olayın oluşumu, sözleşmesel yükümlülüklerin açık ve net olarak belirlendiğini, 12/01/2021 tarihli delil dilekçesi ve ekleri bir adet flashbellek içinde mahkemeye sunulduğunu ayrıca teslimi yapılan işlerin fotoğrafları araç takip kayıtları, taraflar arasında gerçekleşen e-posta ve whatsaap yazışmaları müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini ifa maksadı ile tüm masraf kalemlerine yer verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına ihtiyati tedbir talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, hizmet sözleşmesi nedeni ile alacağın tahsili talepli davada kesin teminat bedelinin paraya çevrilerek irad kaydedilmesinin önlenmesi/durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebine ilişkindir. HMK Madde 390-” (1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.” hükmüne yer verilmiştir. İhtiyati tedbir talebi adı geçen HMK m. 390/1 gereği; esas hakkında görevli ve yetkili mahkemeden talep edilmesi gerekmektedir. Hal böyle olunca; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklı iş bu davada tacir olan davacı, davasını davalı …’ne yöneltmiş olup, davalı tacir değildir. Bu durumda dava konusu uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemeden ihtiyati tedbir kararı verileceğinden bu gerekçe ile ihtiyati tedbir talebinin reddi gerekecekken mahkemenin görev hususuna değinilmeden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekçesi yanlış olsa da sonuç itibariyle usul ve yasaya uygun olduğundan davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken harçlar peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 31/03/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.