Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/71 E. 2022/1787 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/71
KARAR NO: 2022/1787
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/11/2018
NUMARASI: 2016/971 Esas, 2018/1108 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 23/06/2022
Taraflar arasındaki tazminat davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, … köyü’nde kain … ada … parsel … bağımsız nolu dükkan vasıflı taşınmazı satın aldığını, satış bedeline karşılık bugüne kadar 1.410.000,00 TL ödeme yapıldığını, 30/06/2014 tarihinde müvekkiline teslimi gereken dükkanın fiilen teslim edilmediği gibi tapusunun da verilmediğini, sözleşmenin 5/a md gereğince “taşınmazın belirtilen sürede alıcıya teslim edilmemesi halinde geçen her tam ay için davalı satıcının 5/m2 gecikme cezası ödemekle yükümlü” olduğunu beyanla yoksun kalınan kira zararına karşılık 10.000,00 TL ve gecikilen her tam ay için 5/m2 cezai şartın reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının “sözleşmeye konu dükkanın satış sözleşmesi ile eklerine, teknik şartnameye, tanıtım broşüründeki bilgilere uygun tamamlandığını 22/07/2015 tarihinde eksiksiz teslim aldığını, her hangi bir hak alacak ve tazminat talebi kalmadığı”na dair tutanağı imzaladığını, bu tutanağı dosyaya ibraz ettiklerini, 22/07/ 2015 tarihinden önceki döneme ait gecikme cezasının davacının müvekkili şirkete olan borçlarına mahsup edileceğinin kararlaştırıldığını, davacının ödeme yükümlülüğü devam eden davacının gecikme cezasına ve kira zararına ilişkin talebinin yasal dayanağının bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk Derece mahkemesince; “davacı delili olarak dayanılan ve taraflar arasında adi yazılı şekilde yapılıp imzalanan dava konusu 05/05/2013 tarihli sözleşme hukuken geçersiz olduğundan sözleşmenin fer’isi niteliğindeki cezai şart ve yoksun kalınan kira bedeline ilişkin taleplerinin dinlenemeyeceği” gerekçesi ile DAVANIN REDDİNE” dair karar verilmiş; bu karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kat mülkiyeti kanuna tabi olmak üzere yapımına başlanılan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin yapılan sölzeşmelerde, sözleşmenin geçersizliğini nileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, mahkemece sözleşmenin kanunda öngörülen şekilde yapılmadığından bahisle sözleşmesel taleplerin dinlemeyeceğine karar verilmiş ise de, karşı tarafın sözleşmeyi kabul ettiğini, yerel mahkemece davalı tarafça iddia edilenin aksine dükkanın fiilen teslim edilmediği hususunun isabetli bir şekilde tespit edildiğini belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı geç teslim olgusuna dayandırılarak açılan cezai şart bedelinin ve yoksun kalınan kira bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davalı … A.Ş. hakkında Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/917 Esas sayılı dosyasında iflas kararı verildiği, ayrıca Bakırköy … İflas Dairesi’nin … iflas dosyasına kaydedildiği ve tasfiye işlemlerine başlandığı anlaşılmaktadır. Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması, müflisin iflas masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis nasıl iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmiyorsa, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi ve taraf sıfatı, artık müflise değil, iflas idaresine aittir. Adi tasfiye de İİK 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarının, şayet basit tasfiye (İİK 218 madde) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi iflas idaresine aittir. İflastan önce açılmış olup da devam eden müflisin davacı ve davalı olarak taraf bulunduğu hukuk davaları, maddede yazılı istisnalar dışında iflasın açılması ile durur. Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (madde 237) 10 gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra duran hukuk davalarına devam edilebilir. Taraf ve dava ehliyeti İİK 114/1-D maddesi uyarınca dava şartı olduğundan re’sen gözetilmesi gerekmekte olup, yukarıda açıklanan nedenlerle, diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, HMK m. 353/1-a-6 uyarınca ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasına, İİK 194. madde uyarınca gerekçe doğrultusunda gerekli işlem yapılarak sonucuna göre karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-6 uyarınca BAKIRKÖY 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 02/11/2018 Tarih, 2016/971 Esas, 2018/1108 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen gerekçe kapsamında yargılama yapılmak üzere dosyanın kararı veren BAKIRKÖY 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NE gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davacı lehine vekalet taktirine yer olmadığına, 4.Davacı tarafın yatırmış olduğu 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 5.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 23/06/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.