Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/591 E. 2021/625 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/591
KARAR NO : 2021/625
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/01/2021
NUMARASI : 2021/11 D.İş, 2021/17 Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/03/2021
Taraflar arasındaki davada, ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen karara karşı talep eden vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından dava dilekçe ile davalı ile 19/08/2020 tarihli hizmet alım sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden … ve … Müdürlüğünün 18/08/2020 tarihli 1960 sayılı yazısı ile müvekkilinin muaccel alacağı olan 1.340.401,03 TL alacağın ödenmeyeceğinin açıkça taraflarına bildirildiği, aradan geçen süre içerisinde de belediye yönetimi tarafından borcun ödenmesine ilişkin olumlu bir yaklaşımda da bulunulmadığı İİK ‘nın 257. Maddesi gereğince 1.340.401,03 TL alacak için ihtiyati haciz talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davacının ibraz ettiği 19/08/2020 tarihli …nca düzenlenen belge tek başına alacağın varlığını ispatlamaya yeterli olmadığından ve alacağın yargılamayı gerektirmesi sebebiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ve bu krara karşı ihtiyati haciz isteyen davacı şirket vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz şartlarının İİK m. 257 ve devamı uyarınca oluştuğunu, karşı tarafça ikrar edilen faturalar ile alacağın yaklaşık olarak ispat edildiğini belirterek, istinaf istemlerinin kabulü ile kararın ortadan kaldırılmasına ve ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Karşı taraf vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talebinin reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, yanlar arasında hizmet alımına ilişkin sözleşme bulunduğunu ve hizmet alım sözleşmesi kapsamında çalışan personelden 107 işçinin Belediyeye ait … A.Ş bünyesinde işçi statüsünde istihdam edildiğini, 01/10/2019 tarihinden bu yana 5 çalışanın emeklilik ve benzeri sebeplerle işten ayrıldığını, bu çalışanlara kıdem tazminat ödemelerinde aksaklıklar yaşandığını, bu aksaklıkları gidermek adına davacı şirketin payından kesinti yapıldığını, ayrıca 102 çalışanın kıdem tazminatı alacağı olan 2.680.802,06 TL’nin yarısının davacı şirketin payından kesilerek belediyenin kıdem tazminatı hesabına depo edildiğini, yapılan işlemin sözleşme ve mevzuata uygun olduğunu, ihtiyati haciz talebi şartlarının oluşmadığını belirterek, istinaf istemlerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Talep, yanlar arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca, asıl işveren ve alt işveren ilişkisine dayalı olarak, davalı belediyenin davacı şirketin hakedişinden yaptığı kesintiye istinaden davalı belediyenin mal varlığı kayıtlarına İİK m. 257 uyarınca uyuşmazlık konusu 1.340.401,03 TL alacak için ihtiyati haciz konulması istemine ilişkindir.Mahkemece, alacağın yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat kuralının oluşmadığı, İİK m. 257 ve devamında düzenlenen ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş ve bu karara karşı talep eden vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Uyuşmazlık, asıl işveren ve alt işveren ilişkisi nedeniyle yanlar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, karşı taraf …dır. Bu kapsamda davalının tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu ihtilaf da TTK da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. Görev, HMK’nın 1.maddesi hükmü gereği kamu düzeni ile ilişkin olduğundan, mahkemece yargılamanın her sahfasında kendiliğinden gözetirmelidir. Bu durumda mahkemece davalının tacir olmaması sebebiyle, görevsizlik nedeniyle ihtiyati haczi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Ancak sonuç itibariyle karar doğru olduğundan, kararın gerekçesinin göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle ihtiyati haciz talebinin reddine şeklinde düzeltilmesi suretiyle istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.Bu değerlendirmeler doğrultusunda, sonucu itibariyle doğru olan karar nedeniyle davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davacıdan alınması gereken harçlar peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına,4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 25/03/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.