Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/3494 E. 2022/256 K. 03.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/3494
KARAR NO: 2022/256
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2021
NUMARASI: 2018/1197 Esas, 2021/252 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ:03/02/2022
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı alacaklı tarafça hakkımda İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin 1 adet 20.000,00 TL bedelli senetten oluştuğunu, senet altındaki borç imzası tarafına ait olmadığından borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptalini, davanın kabulünü, borçlu olmadığının tespitini, icra takibinin iptalini ve tüm hacizleri fekkini, haksız ve kötü niyetli takibin davalıların takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep etmiştir. Davalı … vekili yasal süresinden sonra sunduğu beyan (cevap) dilekçesinde özetle; Davacı ile diğer davalı arasında 10.02.2014 tarihinde … Köyünden 20.000 TL bedelle sözleşme imzalamak suretiyle devremülk satın alındığını, iş bu 20.000 TL’nin 3.000 TL’sini elden verdiğini kalan kısım için ise 20.000 TL bedelli senet imzalamak suretiyle firmaya teslim ettiğini, sözleşmede yazılı şartlar uyarınca taksit bedellerini firmaya ait … hesabına yatırdığını ve buna ilişkin dekontlarının bir kısmının da mevcut olduğunu, ancak müvekkile ciro yoluyla gelen senedin …’a davacı tarafından teslim edilen senet ile aynı olmadığını, konu hakkında dolandırıcılık suçundan dolayı savcılık nezdinde şikayette bulunulduğunu, huzurdaki davada müvekkillin iyiniyetli 3. Kişi konumunda olduğu da dikkate alınmasını işbu davanın müvekkil yönünden reddini, yargılama sonucunda davacının huzurdaki davayı kötüniyetli olarak ikame ettiğinin anlaşılması halinde alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davanın kabulüne, davacının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibi ve takip konusu bono nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine , şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş olup, karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı … Ltd. Şti. arasında doğmuş bir borcun tasfiyesi amacıyla dava konusu senedin davalı firma tarafından ciro edilmek suretiyle verildigini, senedin hangi hukuki ilişkiye istinaden, hangi şartlarda verildiği hususunun müvekkiline ilgilendirmediğini, bu tür defilerin ancak lehtara karşı ileri sürülebileceğini ve üçüncü kişilerin kötü niyetli oldukları ispatlanmadığı sürece senedin sebepten soyut niteliği gereğince üçüncü kişilere karşı ileri sürülenmeyeceğini, davacı tarafından ileri sürülen hususlar da herhangi bir bilgisi bulunmadığını, senet metninde de tüketici sözleşmesi nedeniyle verildiğine dair bir ibarenin olmadığını, müvekkilinin iyiniyetle hamil konumunda olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava; davalılardan … ile diğer davalı … Yapı arasında 10.02.2014 tarihli Hisse satış sözleşmesi imzalandığı, sözleşme gereğince düzenlenen senedin … Yapı Limited Şirketi’nin senedin lehtarı olup, davacıya ciro edildiği, davacı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından lehtar ve keşideci davacı aleyhine takip başlatıldığı, davacının menfi tespit talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi 6502 sayılı Kanun’un 3/k maddesi uyarınca tüketicidir. Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari ve mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan ya da mal sunan adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişileri de 6502 sayılı Yasa 3/1 maddesi uyarınca satıcı sayılır. Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya bunun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem 6502 sayılı yasa 3/1 maddesine göre tüketici işlemi niteliğindedir. Dava konusu senet Devremülk konut satışına ilişkindir. Davacının dayandığı hukuki gerekçe ve davacı ile davalı arasındaki işlemin … Limited Şirketi arasındaki işlem tüketici işlemi olup, Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak görevsizlik kararı verilmesi, dosyanın İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. O nedenle davalı istinaf talebinde haklıdır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5913 Esas, 2021/9324 karar) Bu itibarla; davalı …’in istinaf talebinin usulen kabulü ile HMK m.353/1-a-3 uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, mahkemenin görevsizliğine, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, dosyanın görevli İstanbul Anadolu (Nöbetçi) Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davalı …’in istinaf talebinin usulen KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 06/04/2021 tarih, 2018/1197 Esas, 2021/252 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin GÖREVSİZLİĞİNE, 3.Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara usulüne uygun olarak tebliğinden itibaren, taraflarca 6100 s.HMK’nın 20.maddesine göre 2 haftalık kesin süre içinde ilk derece mahkemesine DOSYANIN GÖREVLİ MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİ İÇİN müracaat edilmesi halinde, davanın esastan görülmesi için DOSYANIN görevli İSTANBUL ANADOLU (NÖBETÇİ) TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, Dairemiz kararının ilk derece Mahkemesince taraflara usulüne uygun olarak tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflarca DOSYANIN GÖREVLİ MAHKEMEYE gönderilmesinin talep edilmemesi halinde, ilk derece mahkemesince dosya esasa kaydedilerek 6100 s.HMK’nın 20.maddesi gereğince işlem yapılmasına ve karar verilmesine, 4.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 5.Davalı …’in yatırmış olduğu 402,44TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 6.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 03/02/2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.