Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/302 E. 2021/552 K. 18.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/302
KARAR NO : 2021/552
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2020
NUMARASI: 2019/453 Esas, 2020/55 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 18/03/2021
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … A.Ş. tarafından dava dışı … San. Ve Tic. Ltd. Şti.ye … sayılı SKK kredisi kullandırıldığı, bu kredi borcuna yine dava dışı … kefil olduğu, 28/12/1998 itibariyle kredi ilişkisinin kat edildiği kredi alacağının … TMSFye ordanda … AŞ’ye devir temlik edildiğini, … tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya ile icra takibine geçildiğini, takibe dayanak kredi sözleşmesinde müvekkilinin borçlu kefil garantör gibi hiçbir sıfatla isminin dahi geçmediğini, dosyada borçlu olmadıklarının tespiti ile haksız ve hukuka aykırı takip nedeniyle %20’den az olmamak koşulu ile takdir edilecek kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; Dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar süresinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … A.Ş. tarafından dava dışı … Limited Şirketi’den SKK kredisi kullandırıldığını, bu kredi borcuna yine dava dışı … ve … kefil olduğunu, 28.12.1998 itibari ile kredi ilişkisinin kat edildiği, kredi alacağının … A.Ş. tarafından sırasıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna, fon tarafından da… A.Ş.’ye devir temlik edildiğini, … tarafından 08.05.2013 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla takibe geçildiğini, müvekkilinin takipten 29.12.2015 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkilinin anılan kredi sözleşmesinde ve bankacılık ilişkisinde imza ve isminin olmadığını, bu nedenle menfi tespit davası açıldığını,mahkemece arabuluculuğa başvurulmadığından bahisle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildigini, Yasa koyucu sadece davanın konusu olarak bir miktar paranın ödenmesine atıf yapmadığını, aynı zamanda neticeyi talebinde de alacak veya tazminat içermesinin yasa metninde belirttiğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin menfi tespit davasında arabuluculuk şartı gerekmediğine ilişkin karar verdiğini, bu nedenlerle İlk derece mahkeme kararının kaldırılarak, dosyanın yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; istinaf incelemesi sonucunda verilen kararın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine ilişkin olduğunu, davada müvekkilinin şirketin vekille temsil edilmiş olmasına rağmen vekalet ücreti hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle İlk derece mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına yeniden hüküm kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, dava dışı … Sanayi Limited Şirketi’nin SKK kredi borcunun tahsiline ilişkin açılan icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin menfi tespit davasıdır.Menfi tespit davası; “bir hukuki ilişkinin ya da ondan doğan bir hak veya yetkinin mevcut olmadığının, bir belgenin sahteliğinin ya da herhangi bir nedenle hükümsüzlüğünün tespiti için, hukuki yarar bulunması koşuluna bağlı olarak açılan ve sonucunda herhangi bir mahkumiyet istemi içermeyip, konusunu teşkil eden hususun bir kararla tespitini amaçlayan bir dava”dır.Menfi tespit davası ile, davalı (alacaklı) tarafından ileri sürülen bir hukuki ilişkinin mevcut olmadığının tespiti istenir. Bu davanın konusu, alacağın doğum koşullarından herhangi birinin eksikliği veya sona erme sebeplerinden birinin varlığı sonucunda alacağın yokluğunun tespitidir.Görüldüğü üzere bu tanımlamalar ışığında menfi tespit davalarında, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanun’un 5. Maddesine eklenen 5/A –(1) maddesinde aranan “……….. konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri………..” şartı bulunmamaktadır. Bu nedenle de ticari uyuşmazlığa konu menfi tespit davalarında dava şartı nedeniyle arabuluculuğa başvurulması zorunlu değildir. O nedenle davacı istinaf talebinde haklıdır. (Yüksek Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2020/237 E.-805 K sayılı kararı)Bu itibarla, HMK m. 353/1-a-4 gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen kapsamda yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m. 353/1-a-4 uyarınca İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 04/02/2020 tarih, 2019/453 Esas, 2020/55 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,2.Yukarıda belirtilen kapsamda deliller toplanarak esas yönden yargılama yapılması hususunda dosyanın kararı veren İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İlk Derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiğinden peşin yatırılan istinaf karar harçlarının talep halinde yatıran taraflarına iadesine,4.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına,5.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 18/03/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.