Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/2538 E. 2023/539 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2538
KARAR NO: 2023/539
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/03/2021
NUMARASI: 2020/95 Esas, 2021/173 Karar
DAVANIN KONUSU: Teminat Mektubunun İadesi
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
Taraflar arasındaki teminat mektubunun iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davacı ve davalı vekilleri tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı idare ile … İKN’li Özel Güvenlik Hizmeti Alım İşi Sözleşmesi yapıldığını, sözleşme uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiklerini, bu sözleşme için … Bankası A.Ş’nden alınan 06.10.2015 tarih ve 400.000,00 TL bedelli teminat mektubunun idareye verildiğini, iş bitirmiş olmasına rağmen idare tarafından sürenin uzatılması talep edilmesine istinaden teminat mektubu süresinin 03.09.2019 tarihine uzatıldığını, ayrıca 11.09.2019 tarihinde müvekkili teminatından 22.834,28 TL haksız yere kesilerek teminat mektubunun kısmi olarak nakde çevrildiğini ve bakiye kısım yönünden de teminat mektubunun nakde çevrilme riskinin bulunduğunu, itibarının sarsılacağını, oysa sözleşme gereği işin tamamlanmış olması idare tarafından kabulünün yapılmış olması ve SGK’dan ilişiksiz belgesi getirilmesi ve idareye borçlarının bulunmamasına rağmen teminat mektubunun iade edilmemesinin ve kısmi nakde çevrilmesinin haksız olduğundan bahisle haksız yere tahsil edilen 22.834,28 TL’lik kısmın avans faizi ile davalıdan tahsiline ve bakiye teminat mektubunun iadesine karar verilmesine ilişkin davada aynı zamanda teminat mektubu için nakde çevrilmemesi yönünde ihtiyati tedbir talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket vekilinin sunduğu dava dilekçesinde yazılı tüm iddia ve taleplere itiraz ettiklerini, hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca dava dilekçesinde yazılı tüm talepler bakımından zamanaşımı itirazında da bulunduklarını, davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili idarenin Mali Hizmetler Daire Başkanlığının dava konusu ile ilgili 06.03.2020 tarihli … sayılı yazısında; idarenin Hukuk Müşavirliğinin 06.09.2019 tarih ve … sayılı yazısı ile kendilerinden İstanbul 16.İş Mahkemesinin 2014/188 esasına kayden işçilik alacaklarının tahsili amacıyla açılan davada idareden haczen 45.668,57 TL tahsil edildiğini, davacının son olarak … Ltd. Şti. ile … Ltd.Şti İş Ortaklığında çalıştığını, bu nedenle idaremizden haczen tahsil edilen 45.668,57 TL’nin firma teminat mektuplarından çözdürülerek idaremiz hesaplarına aktarılmasını talep ettiğini, bu talebe istinaden 11.09.2019 tarih ve … sayılı yazı ite … Hiz.Ltd.Şti’ne ait teminat mektubunun 22.834,28 TL’lik kısmının nakde çevrilmesi için yazı yazdıklarını, firmanın ilgili tutarı 12.09.2019 tarihinde nakden ödemiş olması sebebiyle teminat mektubu ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığını, aynı şekilde yine Hukuk Müşavirliğinin talebine istinaden 11.09.2019 tarih … sayılı yazı ile … Hizmetleri A.Ş firmasına ait 400.000,00 TL’lik teminat mektubundan 22.834,28 TL’lik kısmının nakde çevrilmesi için mektubun bankasına yazı yazıldığını, ilgili bankanın 12.09.2019 tarihinde tazmin tutarını idare hesaplarına yatırdığını, 13.09.2019 tarih ve … no’lı MİF ile bu işlemin muhasebe kaydının yapıldığını, teminat mektubunun nakde dönüşen kısmı için risk düşümü yapıldığını ve mektubun güncel tutarlı haliyle idare kayıtlarında tutulduğunu, ilgili teminat mektubunun … Hizmetlerine A.Ş ye iade koşullarının oluştuğuna dair kendilerine ilgili harcama biriminden herhangi bir yazı gelmediğini, halihazırda firma teminatları üzerinde devam eden davalar ile ilgili blokeler bulunduğunu, yine müvekkili idarenin Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından dava konusu ile ilgili 11.03.2020 tarih … sayılı yazıda; İdaremiz ile … Ltd. Şti. … A.Ş İş Ortaklığı arasında imzalanan … İKN’li Özel Güvenlik Hizmeti Alım İşinin 30.09.2019 da sona erdiğini ve işin tam ve eksiksiz olarak tamamlandığını, bu iş kapsamında … Hizmetleri A.Ş’nin aleyhine tanzim edilen herhangi bir tutanak ve yazışma bulunmadığını, davacının SGK İlişiksizlik belgesi, vergi borcu yoktur belgesi ve teminat mektubunun iadesine ilişkin diğer belgeleri idareye göndermesine rağmen söz konusu teminat mektubunun idaremiz aleyhine açılan işçi alacaklarından kaynaklı iş mahkemesi davalarının halen sonuçlanmaması neticesinde davacının teminat mektubunda bulunan blokelerden dolayı teminat mektubu iade edilmediğini, davacının teminat mektubunun iade edilmesi ile alakalı idareye ihtarname gönderdiğini, bu ihtarnameye istinaden Hukuk Müşavirliğinden görüş istendiğini, müşavirlikten işçi alacaklarından kaynaklı teminat mektubunun iadesinin mümkün olmadığı yanıtını aldıklarını belirterek, dava konusu ile ilgili idarenin işlemlerinin mevzuata, sözleşme hükümlerine ve hukuka uygun olduğunu, davacı tarafın dava konusu iddia ve taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, idare aleyhine açılan davacı şirkette çalışan işçilerin işçi alacakları kaynaklı olarak iş mahkemelerinde açtığı davalar henüz sonuçlanmadığından teminat mektubunun iadesi ile ilişkin koşulların gerçekleşmediğini, bu sebeple teminat mektubu ve tahsil edilen bedellerin davacıya iadesi talebinin reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; “Davanın kısmen kabulü ile, dava konusu olan 400.000,00 TL bedelli teminat mektubundan nakde çevrilen kısım olan 22.834,28 TL’nin, bilirkişi raporunda belirlendiği üzere 12.680,70 TL sinin davalı taraftan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, Nakde çevrilen kısma ilişkin fazla talebin ve bakiye teminat mektubunun iadesine yönelik talebin reddine…” karar verilmiş olup, karar süresinde davacı ve davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin ayrılmaz parçası olarak kabul edilen hizmet ileri genel şartnamesi, hizmet alımları kabul yönetmeliğine göre açıkça teminat mektubunun hangi koşullarda iade edileceğinin maddi hukuk normları ile belirlendiğini, bu normlar dikkate alınmadan yerel mahkeme tarafından karar verildiğini, kısmen kabul edilmesinin bile teminatın zapt edilmeyeceğini, iade edilmesi gerektiğini, sözleşme kapsamında rücuyu gerektirir bir işlem olması halinde bunun ayrıca dava yolu ile alınması gerektiğinin dikkate alınmasını, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerinin sözleşmede sayıldığını, bunun da her ay yerine getirildiğine ilişkin geçici kabul işlemlerine ilişkin yapıldığı dikkate alındığında müvekkilinin sözleşme kapsamında taahhüt ettiği ve teklif mektubunda sunduğu tüm taahhütlerini ifa ettiği dikkate alınarak davanın tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile hüküm kurulduğunu, bilirkişi raporunun hükme esas alınmama gerekçesinin detaylandırılmadığı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile teminat mektubunun müvekkiline iadesine, 22.834,28 TL haksız kesintinin avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olay ile ilgili idare işlemlerinin yürürlükteki mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, davacı tarafın iddia ve taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili aleyhine açılan davacı müteahhit şirkette çalışan bir kısım işçilerin işçilik alacaklarından kaynaklı İş Mahkemelerine açılan davaların halen sonuçlanmadığını ve sözleşme hükümleri ile sözleşmenin eki olan yapım işleri genel şartnamesinde yazılı teminat mektuplarının iadesinin gerektiğine ilişkin koşullar gerçekleşmediğinden teminat mektupları ya da bedellerinin davacılara iadesine dair talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın tüm taleplerinin ve avans faizi talebi ile birlikte reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama sırasında bilirkişi incelemesinde dava konusu cevap ve itirazlar bakımından yeterli değerlendirme yapılmadığını, dava konusu teminat mektubundan nakde çevrilen kısım olan 22.834,28 TL’nin bilirkişi raporunda belirlenen 12.680,70 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline dair kararın hukuka aykırı olduğunu, yapılan itirazların dikkate alınmadığını, bilirkişi raporunda yapılan tespitlerin 6552 Sayılı Kanun m.8 ile 4857 Sayılı Yasanın m.112’ye eklenen son fıkraya aykırı olduğunu, dava konusuna emsal YHGK kararında (YHGK 2012/13-1931 E. 2013/1514 K.) idarenin teminat bedelini iade etmemekte haklı olduğunun belirtildiğini, teminat mektubunun iade edilmesi ile alakalı müvekkiline ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye istinaden hukuki görüşüne başvurulan hukuk müşavirliği tarafından teminat mektubunun iadesinin mümkün olmadığının belirtildiğini, bu nedenle İdare, Mali Hizmetler Dairesi ve Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığının bir kısım yazısının dosyaya ibraz edildiğini, bu kayıtlar üzerinde de bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini belirterek eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava,davacı ile davalı idare arasında … İKN’li Özel Güvenlik Hizmeti Alım İşi Sözleşmesi yapıldığı, sözleşme uyarınca üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirildiği, bu sözleşme için … Bankası A.Ş’nden alınan 06.10.2015 tarih ve 400.000,00 TL bedelli davalı idareye verildiği bildirilen teminat mektubunun iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında özel güvenlik hizmeti alım sözleşmesi kapsamında davalıya verilen … Bankası A.Ş.’den alınan 400.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesi talebine ilişkin olarak eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince; taraf delilleri toplanmış, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.Bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda; 400.000,00 TL bedelli teminat mektubunun davalı İdare tarafından davacıya iadesi için gerekli koşulların oluştuğu, davalının henüz sonuçlanmamış işçi alacağı davalarından çıkacak sonuçlara göre kendisinden tanzim edilen tutarların ne kadarını alt işverene rücu edeceğinin yargılama sonucu belirlenmesinin hakkaniyete uygun olacağını, davalı idare aleyhine sonuçlanan İstanbul 16. İş Mahkemesi’nin 2014/188 Esas sayılı dosyasına istinaden kendisinden haczen tahsil edilen 45.668,57 TL’lik tutarın %50’sine tekabül eden 22.823,28 TL’nin davalı … Güvenlik A.Ş.’ye ait teminat mektubundan nakde çevirmek sureti ile tahsil ettiği, oysaki davalı idarenin bu dosyadan dolayı davacıdan tahsil etmesi gereken tutarın işçiye ödenen kıdem tazminatı hariç (21.603,37 TL) davacı şirket hissesine düşen %47 (10.153,37 TL) olduğu, dolayısı ile davalının davacıdan tahsil ettiği 22.834,28 TL’nin 12.680,70 TL’sini davacıya iade etmesi gerektiği yönünde görüş belirtilmiştir. İlk Derece Mahkemesince; ”…her ne kadar bilirkişi raporunda teminat mektubunun davalı İdare tarafından davacıya iadesi için gerekli koşulların oluştuğu belirtilmiş ise de; raporda yer verilen gerçekleştiği belirtilen koşullardan birisi olan yüklenicinin bu işten dolayı İdareye herhangi bir borcunun bulunmaması koşulunun gerçekleştiği görüşüne iştirak edilmediği, bilirkişi raporunun 4.sayfasında; davalı kurum nezdinde tutulan davacıya ait cari hesabın incelenmesine değindiği hizmet faturası bedellerinin davalı idare tarafından davacıya eksiksiz ödendiği ve bu bedellerden herhangi bir kesinti yapılmadığı, 28.04.2017 tarihi itibari ile davalı İSKİ’nin davacının kendisine borcu olmadığını kabul ettiğini gösterdiğinin bilirkişiler tarafından belirtildiği ancak dosyaya temin edilen İstanbul 2. İş Mahkemesi’nin ve İstanbul 14. İş Mahkemesi’nin dosyalarında taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı işçilerin açtığı işçilik alacağı davalarının bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacı yüklenicinin bu alacaklardan sorumlu olduğu kısımların bulunduğu, açılan bu davaların sonucuna göre davacı yüklenicinin İSKİ’ye borcunun bulunup bulunmayacağının belirleneceği kanaatine varılmış olmakla taraflar arasındaki sözleşmenin 11.4.1.maddesi koşullarından olan “yüklenicinin bu işten dolayı İdareye hiçbir borcunun bulunmaması” koşulunun dava tarihi itibari ile devam eden İş Mahkemeleri dosyaları çerçevesinde gerçekleşmemiş olduğundan teminat mektubunun nakde çevrilmeyen kısmının iadesine yönelik talebin reddine dair karar verildiği, teminat mektubunun nakde çevrilen ve İş Mahkemesi kararına istinaden haczen tahsil edilen 45.668,57 TL’lik tutarın %50’sine tekabül eden 22.834,28 TL’nin ise davacı şirket hissesine isabet eden %47 tutarındaki 10.153,37 TL olduğu, dolayısı ile davalının davacıdan tahsil ettiği 12.680,70 TL’sini davacıya iade etmesi gerektiği…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne dair hüküm kurulmuştur. Karar davacı ve davalı tarafça istinaf edilmiştir. Davacı vekili, teminat mektubu iadesi şartlarının gerçekleştiğini, müvekkilinin sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiğini, İdareye hiçbir borcunun bulunmadığını, kesin kabulü yapılan ihaleler ile ilgili İdarenin rücu adı altında alacaklardan kesinti yapmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, hizmet sözleşmesinin 11.4.maddesindeki düzenleme ile de; teminatın iade edilmesi gerektiğinin ortada olduğunu, müvekkilini sorumluluğunu kabul anlamına gelmemek ile birlikte açılan iş davaları ile ilgili sorumluluğun sadece müvekkiline yüklenemeyeceği, ayrıca İş Kanunu m.112 ve geçici m.9’a 2019 yılında yapılan değişiklik ile ödenen kıdem tazminatları yönünden rücu edilemeyeceği maddesinin eklendiği, davalının hapis hakkı olduğunun değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, İdarenin rücu hakkı bulunduğu var sayılsa dahi ödenen tazminatlara ilişkin rücu davasının açılması gerektiğini, böyle bir dava bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek şartı ile müvekkilinin sorumluluğuna hükmedilecek olsa bile ancak kendi dönemi ile ve en fazla yarı oranında sorumlu olması gerektiğinin mahkeme tarafından göz ardı edildiğini belirterek usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince davacı tarafın teminat mektubunun iadesi, şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti açısından bilirkişi raporu alındığı, bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporda; taraflar arasındaki sözleşmenin incelendiği, sözleşmeye göre teminat mektubunun davacıya iade edilmesinin üç şarta bağlandığı, birincisinin taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiğinin tespit edilmesi, ikinci şartın yüklenicinin bu işten dolayı İdareye herhangi bir borcunun olmadığının tespit edilmesi, üçüncü şartın ise SGK’dan alınan ilişiksiz belgesinin İdareye verilmesi olduğunun anlaşıldığını, birinci şart olan taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiğinin tespit edilmesi şartının yerine getirilmiş olduğu, davalı İdare tarafından düzenlenen iş bitirme belgesinin bunun açık delili olduğunu, ikinci koşullun yüklenicinin bu işten dolayı İdareye herhangi bir borcunun olup olmadığının tespit edilmesi için bilirkişi heyeti tarafından davacı vekilinin de hazır bulunduğu davalı İdareye ait defter ve kayıtların bilirkişi heyeti tarafından mahallinde incelendiği ve 28.04.2017 tarihi itibari ile davacının davalı İdareye herhangi bir borcunun olmadığının tespit edildiğini, üçüncü şart olan ilişiksiz belgesinin İdareye verilmesi şartı ile ilgili yapılan incelemede ise ilişiksiz belgesinin davacı tarafça SGK’ya sunulan yazı ile yerine getirildiğinin anlaşıldığını belirtmiştir. Bilirkişi heyet raporunda; bu davanın tarafları arasında akdedilen özel güvenlik hizmeti hizmet alımına ait sözleşmenin 11.4.maddesi, bu sözleşme ekinde yer alan hizmet işleri genel sözleşmesinin 51.maddesi ve 4735 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun m.13 ve m.14 birlikte değerlendirildiğinde; teminat mektubunun iadesinin taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirildiğinin tespit edilmesi, yüklenicinin bu işten dolayı İdareye herhangi bir borcunun olup olmadığının tespit edilmesi ve SGK’dan ilişiksiz belgesinin İdareye verilmesi şartlarına bağlandığını, davalı İdare aleyhine açılan ve halen devam eden işçi alacağı davaları gerekçesi ile dava konusu teminat mektubunun iade edilme koşullarının oluşmamış olduğu iddiası ile ilgili yapılan değerlendirmede; teminat mektubunun davalı İdare tarafından davacıya iadesi için gerekli koşulların oluştuğu, henüz sonuçlanmamış işçi alacağı davalarında çıkacak sonuçlara göre kendisinden tazmin edilen tutarın ne kadarının alt işverene rücu edeceğinin yargılama sonucunda belirlenmesinin hakkaniyete uygun olacağı, davalı İdare aleyhine sonuçlanan İstanbul 16. İş Mahkemesi’nin 2014/188 Esas sayılı dosyaya istinaden haczen tahsil edilen 45.668,57 TL’lik tutarın %50’sine tekabül eden 22.834,28 TL’nin davalı …’ye ait teminat mektubundan nakde çevrilmek sureti ile tahsil ettiği, oysaki davalı İdarenin bu dosyadan dolayı davacıdan tahsil etmesi gereken tutarın işçiye ödenen kıdem tazminatı hariç tutardan (21.603,37 TL) davacı şirket hissesine düşen %47 (10.153,37 TL) olduğu, dolayısı ile davalının davacıdan tahsil ettiği 22.834,28 TL’nin 12.680,70 TL’sini davacıya iade etmesi gerektiği şeklinde görüş beyan ettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesince bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan rapor kısmen hükme esas alınarak taraflar arasındaki sözleşmeye göre yüklenicinin İdareye herhangi bir borcunun bulunmaması koşulunun gerçekleşmediği görüşüne iştirak edilmeyerek İş Mahkemesindeki dosyalar sebebi ile yüklenicinin İdareye herhangi bir borcunun bulunmaması koşulunun dava tarihi ve devam eden İş Mahkemeleri dosyaları çerçevesinde gerçekleşmemiş olduğundan teminat mektubunun nakde çevrilmeyen kısmının iadesine yönelik talebin reddine, teminat mektubunun nakde çevrilen İstanbul 16. İş Mahkemesi’nin 2014/188 Esas sayılı dosyasına istinaden haczedilen 45.668,57 TL’lik tutarın %50’sine tekabül eden 22.834,28 TL’nin ise davacı şirket hissesine düşen %47 karşılığı 10.153,37 TL olduğu, dolayısı ile davalının davacıdan tahsil ettiği 12.680,70 TL’yi iade etmesi gerektiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya yargılama aşamasında davalı tarafça itiraz edildiği, söz konusu davalı tarafın itirazı konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği gibi bu hususun değerlendirilmediği, davalı tarafın bilirkişi raporuna itiraz ile ilgili hususları istinaf sebebi de yaptığı, Kamu İhale Kanunu kapsamında; alt işverene bırakılan işlerde çalışan işçilerin kıdem tazminatına esas hizmet sürelerinin birleştirileceği ve son kamu kurum ya da kuruluşu tarafından kıdem tazminatının ödeneceğine dair düzenleme yapıldığını, teminat iadesinin davacının işçileri tarafından davalı İdareye karşı açılan davaların sonucuna göre hizmet işinden dolayı borcu bulunup bulunmadığının tespitinden sonra belli olacağından, Mali Hizmetler Daire Başkanlığının ve bir kısım idare kayıtlarının dosyaya sunulmasına rağmen bu kayıtlar üzerinde bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılması hususunun mahkemece değerlendirilmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin eki olan yapım işleri genel şartnamesinde yazılı teminat mektubunun iadesi gerektiğine dair şartlar gerçekleşmediğinden verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtmiş olup, İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporuna itirazlar değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur. Belirtilen sebepler ile taraflar arasındaki sözleşme ve eklerine göre teminat mektubunun paraya çevrilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda davalı tarafın bilirkişi raporuna itirazları da değerlendirilmek sureti ile bilirkişi heyetinden rapor alınarak ayrıca işçilik alacakları ile ilgili herhangi bir rücu davasının açılıp açılmadığı tespit edilerek açılmış bir rücu davası var ise buna göre teminat mektubunun paraya çevrilen kısmı yönünden son Yargıtay kararları doğrultusunda yeniden hesap yapılması, herhangi bir rücuen alacak davası yok ise teminat mektubunun paraya çevrilmesi hususunun taraflar arasındaki sözleşme kapsamına göre değerlendirilerek hüküm kurulmak üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi gereklidir.Bu değerlendirmeler ve yasal düzenlemeler doğrultusunda; davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK m.353/1-a-6 gereği ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına,konusunda uzman üç emekli Sayıştay uzmanından oluşturulacak biilrkişi heyetinden rapor alınarak taraflar arasındaki sözleşme ve ihale şartları değerlendirilerek teminat mektubunun iade şartlarının oluşup oluşmadığı, taraflar arasında ihale konusu dönemde çalışan işçiler yönünden asıl- alt işveren sıfatı ile dava dışı işçiler tarafından taraflar aleyhine açılan davalar ve miktarları belirlenerek,davaların sonuçlarının ve kesinleşip kesinleşmediğinin tespiti ile dava tarihi itibariyle iş mahkemesinde açılıp kesinleşen davalar dolayısıyla davalı aleyhine açılan rücuen alacak davası bulunup bulunmadığının tespitinden sonra dava konusu talep yönünden tüm taraf delilleri toplandıktan sonra hüküm kurulmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Tarafların istinaf başvurularının KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-6 uyarınca İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 01/03/2021 tarih, 2020/95 Esas, 2021/173 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen gerekçe kapsamında gereği yapılmak üzere dosyanın kararı veren İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca taraflar lehine vekalet taktirine yer olmadığına, 4.İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verildiğinden, tarafların yatırmış olduğu istinaf karar harcının talep halinde yatıran taraflara iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 5.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, 6.Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 08/03/2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.