Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/2180 E. 2021/1706 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/2180
KARAR NO: 2021/1706
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/06/2021
NUMARASI: 2021/479 Esas, 2021/549 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ayıp Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 29/09/2021
Taraflar arasındaki davada; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın dava şartı yokluğundan reddine yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin İstanbul Büyükçekmece … Köyü … Evleri … kat … nolu tip … villa ve … nolu tip … villa vasfındaki taşınmazların maliki olduğunu, söz konusu taşınmazların 26/01/2012 tarihinde davalı …A.Ş’den satın alındığını, projenin yapı ruhsatının Büyükçekmece Belediyesi tarafından verildiğini, buranın heyelan bölgesi olduğu ve yer altı suları sebebi ile göçmelerin meydana geldiğini öğrendiklerini, davalı belediyenin denetleme görevini ihmal edilmek sureti ile yapıya izin verdiğini, müvekkilinin maliki olduğu ve halen oturduğu bu taşınmazı kullanmak istediğini Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/208 D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, satılan malın ayıplı olup satıcının ayıpları gidermesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; İBB tarafından 1/5000 ölçekli nazım imar planın doğrultusunda müvekkili tarafından 1/1000 ölçekli uygulama imar planı çıkarılmış iş bu plan doğrultusunda Jeolojik Zemin Etüd raporları alınmış ve yapı ruhsatının müvekkilince tanzim edilmiş olduğunu, müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu aşamada yapı ruhsatı vermenin müvekkili belediyenin yasal görevleri arasında kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davanın, HMK’nın 114/1-(b) bendi ve 115/2 maddesi gereğince yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine ve davacı lehine, davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine karar verilmiş, bu karara karşı davalı … Belediye Başkanlığı vekili tarafından aleyhlerine vekalet ücreti takdir edilmesi nedeniyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı … Belediye Başkanlığı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece idari yargı yolu nedeniyle dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine karar verildiğini, ancak hatalı şekilde müvekkili kurum aleyhinde vekalet ücretine hükmolunduğunu, bu aşamada vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, takdir edilen vekalet ücreti yönünden kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ayıplı gayrimenkul nedeniyle meydana gelen zararların tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince 2016/1493 Esas ve 2018/213 Karar sayılı ilam ile verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, Dairemizin 04/03/2021 tarihli 2018/2397 Esas-2021/389 Karar sayılı ilamı ile davaya bakmakla görevli mahkemelerin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile kararın ortadan kaldırılmasına, Bakırköy 2. Tüketici Mahkemesinin görevsizliğine, dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, bu karar uyarınca Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/459 Esas sayılı dosyasında, davalı … Belediyesi yönünden davanın tefrikine ve yargılamanın bu davalı yönünden 2021/479 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verilmiş, tefrik edilen Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/479 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamaya devam olunmuştur. Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/479 Esas ve 2021/549 Karar sayılı ilamı ile, davalı belediye aleyhine açılan davada davanın idare mahkemelerinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu sebebi ile davanın reddine, davacının kendisini vekil ile temsil ettirmiş olması sebebi ile 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından takdir edilen vekalet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. HMK’nın 114/1-b maddesinde adli yargı yolunun caiz olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Aynı Yasa’nın 115/1 maddesine göre mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmalıdır. Taraflar da dava şartı noksanlığını yargılamanın her aşamasında ileri sürme hakkına sahiptir. Davalı … Belediye Başkanlığı bir kamu tüzel kişisi olup, kural olarak işlem ve eylemleri kamusal nitelik taşıdığından 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2/1-b maddesi gereğince davaya konu talebin idari yargı yerinde tam yargı davası açılarak ileri sürülmesi gereklidir. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece her aşamada re’sen gözetilmelidir. Bu nedenlerle; mahkemece idari yargı yolunun caiz olmaması sebebi ile davanın reddine karar verilmesine usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İstinaf nedeni yapılan vekalet ücreti takdirine gelince; davalı eldeki davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş olup, yargı yolunun caiz olmaması sebebi ile dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine karar verilmiştir. O nedenle, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, hatalı şekilde davalı aleyhine ve davacı lehine vekalet ücretine hükmolunması doğru olmamıştır. Davalı vekili bu yöndeki istinaf taleplerinde haklıdır. Bu itibarla; davalının istinaf talebinin kabulüne, HMK m.353/1-b-2 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK’nın 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu sebebi ile davanın usulden reddine, davalı lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A.İstinaf Başvurusu Yönünden; 1.Davalının istinaf talebinin KABULÜNE, HMK m. 353/1-b-2 uyarınca BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 04/06/2021 Tarih, 2021/479 Esas, 2021/549 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verildiğinden yatırmış olduğu istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, B.Dava Yönünden; 1.HMK’nın 114/1-b ve 115/2 maddeleri uyarınca yargı yoluna ilişkin dava şartı yokluğu sebebi ile DAVANIN USULDEN REDDİNE, 2.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 3.Alınması gereken 59,30 TL karar harcının davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına, 4.Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 5.Bakiye gider avanslarının yatıran taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 29/09/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.