Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/218 E. 2021/320 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/218
KARAR NO : 2021/320
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2020
NUMARASI: 2019/760 Esas, 2020/426 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 25/02/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, kamu, özel ve tüzel kişilere insan kaynakları ve personele ilişkin her türlü eğitim verilmesi, sempozyum ve konferans gibi etkinliklerin düzenlenmesi, projeler geliştirilmesi, etüt ve araştırma yapılması, danışmanlık hizmetleri, bu alanda ihalelere katılım, müşavirlik hizmetleri, iş yönetim ve işletmecilik sistemlerinin kurulması insan kaynakları konusunda her türlü gerekli organizasyonun sağlanması, yönetim danışmanlığı vb. alanlarda faaliyet göstermekte olan bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı Vakıf arasında 26.09.2016 tarihli bir Danışmanlık Hizmet Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin konusunun İstanbul İli … İlçesi sınırları içinde yaşayan yurttaşlara yönelik sosyal güvenlik, istihdam, bilgi ve destek çalışması yapılması için sosyal güvenlik yapısının incelenmesi, istihdam durumunun araştırılması vb.Bağlamında sosyal dokunun çıkarılması, istenilen kişi ve/veya ailelerin sosyal doku verilerinin toplanması, memnuniyet anketi yapılıp, muhtaçlık indeksinin çıkarılarak, bu tespitler ışığında yapılacak analiz, eğitim ve değerlendirme çalışmasının yapılması olduğunu, davalının Maltepe Belediyesi ile bağlantılı olan ve bu tip projeleri Maltepe Belediyesi adına organize eden bir vakıf olup, müvekkili ile arasındaki sözleşmeyi de bu çerçevede akdettiğini, Sözleşme kapsamında müvekkilinin Maltepe sınırları içerisinde davalı tarafından istenen ailelerin sosyal doku verilerini çıkarıp rapora bağladığını, sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirdiğini, ancak karşı yanın fatura bedelini ödemediğini, herhangi bir sonuç alınamadığını, davalı aleyhine İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı icra takibi başlattıklarını, davalının haksız şekilde takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın itirazın iptali davası olduğunu, davacı vekili tarafından müvekkili Vakıf aleyhine haksız şekilde İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü eliyle … esas sayılı dosya ile 1.917.471,12.- TL alacak bedeli ilamsız takip başlatıldığını, takibe süresi içinde borçlu vekili olarak itiraz ettiklerini, davacının sürekli borç ilişkisine aykırı hareket ederek süresinden önce biten işe fatura kesmek yolu ile zararlandırıcı iş ve eylem içerisine girdiğini, alacak şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesince; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından davanın usulden reddi ile mahkememizin görevsizliğine, Görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesine, HMK’nun 20.Maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş olup, karara karşı süresinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının tacir sıfatının bulunduğunu, müvekkilinin de tacir olduğunu, uyuşmazlığın ticari iş niteliğinde olduğunu, bu nednele davaya bakmakla görevli mahkemelerin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istinaf isteminin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Dava, hizmet sözleşmesi sebebiyle açılan itirazın iptali davasıdır.6102 sayılı TTK’nın 4/1.maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesinden doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. TTK’nun 5.maddesinde de, ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği hükme bağlanmıştır. Davacı şirket tüzel kişiliğine sahip tacir olup, davalı ise …. Davaya konu olayda, davalı tacir olmadığından, TTK’nun 4 ve 5.maddeleri uyarınca davanın ticari dava olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetilmelidir. Dava konusu olayda hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı uyuşmazlık söz konusu olmadığı, davalının tacir olmadığı, davanın TTK’da düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda, davaya bakmakla görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleridir. Bu itibarla ilk derece mahkemesi tarafından göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine ilişkin olarak verilen karar usul ve yasaya uygundur. Davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken 59,30TL istinaf karar ve ilam harcından peşin yatırılan 54,40TL’nin mahsubu ile bakiye 4,90TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına,5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 25/02/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.