Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/1867 E. 2021/1565 K. 16.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1867
KARAR NO: 2021/1565
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/04/2021
NUMARASI: 2021/207 Esas, 2021/297 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 16/09/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket aleyhine, tüketici …’ün müvekkil şirketten 17.05.2014 tarihinde aldığı telefonun ayıplı olmasından dolayı Kocaeli İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı tarafından … karar nolu 22.09.2014 tarihli bedel iadesi kararı alındığını, Kocaeli İl Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı’nın verdiği karar doğrultusunda tüketici …’ün müvekkil şirket aleyhine icra takibi başlatmış, söz konusu icra dosyası müvekkil şirketin borç bedeli olan 3.420,00 TL’nin ödemesiyle birlikte kapatıldığını, tüketici …’ün müvekkil şirketten aldığı cihazın arızalanmasıyla birlikte müvekkil şirkete başvurduğunu, müvekkil şirketin cihazı en kısa sürede satın aldığı garantör şirket olan … A.Ş.’nin yetkili servisine gönderdiğini, yetkili servisin telefonu tamir etmesi için azami süre olan 20 günde telefonu tamir edip teslim etmemiş, dolayısıyla müvekkil şirket telefonu tüketiciye süresinde teslim edemediğini, müvekkil şirketin garantör şirket … A.Ş.’den temin ettiği telefonun tamirinin yetkili servis tarafından zamanında yapılamamasından dolayı tüketiciye karşı sorumlu tutulmuş, tüketicinin zararı müvekkil şirket tarafından karşılandığını, müvekkil şirketin telefonu tüketiciye satmasından başlayan, aleyhine Kocaeli İl Tüketici Hakem Heyeti tarafından alınan karara kadar olan süreçte üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, Kocaeli İl Tüketici Hakem Heyeti’nin müvekkil şirket aleyhine verdiği kararla birlikte ayıplı çıkan cihazdan dolayı uğranılan zararların karşılanması adına garantör şirket … A.Ş.’ye karşı ilk olarak Sakarya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, dosyanın yetkisizlik nedeniyle İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’ne gönderildiğini, davalı şirkete İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile 3.419,86 TL değerli icra ödeme emri gönderildiğini, başlatılan icra/ takibine … A.Ş. tarafından itiraz edilmiş, icra takibinin durdurulduğunu, müvekkil şirketin davalı şirketle arabuluculuğa başvurduğunu fakat anlaşamadıklarını, müvekkil şirketin satıcı konumunda olduğunu ve söz konusu satılan telefonu … A.Ş.’den temin ederek tüketiciye sattıklarını, bu durumda … A.Ş. ithalatçı firma olarak garantör konumunda olduklarını, dolayısıyla ilgili telefonun ayıplı olmasından dolayı … A.Ş.’nin sorumlu olduğunu, ithalatçı firma olan … A.Ş. yetkili servis hizmetini kendisi sağlamakta, 13.06.2014 tarihli Satış Sonrası Hizmetler Yönetmeliği’nin 14. maddesi uyarınca “Üretici veya ithalatçılar, yetkili servis istasyonlarının ayrı bir tüzel kişiliği olsa dahi, satış sonrası hizmetlerin sağlanmasından ve yürütülmesinden yetkili servis istasyonları ile birlikte müteselsilen sorumludur.” şeklinde de belirtildiği üzere ayıplı olan maldan uğranılan zararlardan yetkili servis ile ithalatçı konumunda olan firma müteselsilen sorumlu olduğunu, tüketicinin uğradığı zarardan dolayı sorumlu tutulan müvekkil şirketin, tüketicinin ayıplı maldan dolayı uğradığı zararı karşıladığını, Borçlar Kanunu’na göre müvekkil şirketin, … A.Ş.’den temin ettiği malın ayıplı çıkmasından dolayı ödemek zorunda kaldığı bedelleri Borçlar Kanunu’na göre ithalatçı firma olan garantör şirket … A.Ş.’ye rücu edebileceğini beyan etmiş, bu nedenlerle davanın kabulüne, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, icra bedelinin yüzde 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dosyada tensip zaptı hazırlanmadan ve dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmeden dosya karara çıkmıştır. İlk derece mahkemesince; Davacı ile dava dışı … arasında yapılan cep telefonu satışı işleminin tüketici işlemi olduğu, davalı şirketin ithalatçı firma olduğundan tüketiciye karşı garantör konumunda olduğu, 13/06/2014 tarihli satış sonrası hizmetler yönetmeliği’nin 14. Maddesine göre ithalatçı firma olan davalının zarardan müteselsilen sorumlu olduğu, davacı tarafın dava dışı …’e ayıplı ürün satışı sonrası ödediği bedelin iadesini talep ettiği, tarafların ticari olmalarının dayanak işlem olan cep telefonu satışına konu tüketici işlemini ticari dava mahiyetine dönüştürmeyeceği anlaşıldığından; Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ve davalı arasında yapılan telefon alım satım işlemini iki şirket arasında yapılması nedeniyle ticari iş olduğunu, davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerekirken mahkemece görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin tüketicilere telefon satmak amacıyla davalı ithalatçı şirketten telefon satın aldığını, işlemin ticari iş kapsamında kaldığını, ithalatçı şirketten satın alınan telefonun ayıplı çıkmasından dolayı müvekkili şirketin tüketici hakeme heyeti tarafından sorumlu tutulduğunu, ödemek zorunda kaldığı ücretlerin Rücuen tahsiline ilişkin dava açıldığını, görevsizlik kararının ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, davacı ve davalı arasında yapılan telefon satışı nedeniyle telefonların ayıplı olması nedeniyle oluşan zararın tazminine ilişkin tazminat talebidir. Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi ve 5/2. maddesiyle özel yasalarda hangi davaların ticari dava olduğu açıkça yazılmıştır. Mutlak ticari davalarda tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ticari nitelikte olduğu kabul edilen davalardır. Nispi ticari davalar ise her iki taraf için ticari sayılan konulardan doğan davalardır. Nispi ticari davadan söz edebilmek için iki koşulun bir arada olması gerekir. Birinci koşul her iki tarafın da tacir olması, ikinci koşul ise davaya konu uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir. Somut olayda tarafların tacir oldukları, uyuşmazlığın ticari işletme ile ilgili olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. O nedenle davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda; davacının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK m.353/1-a-3 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan yargılamaya devamla, tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra hüküm kurulmak üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesi sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 08/04/2021 tarih, 2021/207 Esas, 2021/297 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen kapsamda yargılama yapılmak üzere dosyanın kararı veren İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine vekalet taktirine yer olmadığına, 4.Davacı istinaf talebinin kabulüne karar verildiğinden peşin olarak yatırılan harcın talep halinde davacıya iadesine, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, 5.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 16/09/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.