Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/1618 E. 2021/1490 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1618
KARAR NO: 2021/1490
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2020
NUMARASI: 2020/635 Esas, 2020/978 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 09/09/2021
Taraflar arasındaki tazminat davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin çeltik ekimi işi ile uğraştıklarını, ürünlerinin verimli olması ve otsuz olarak hasat yapılabilmesi için Çankırı’da bulunan iş yerinden Seri:… Sıra:… 25/07/2019 tarihli fatura ve Sınırlı Sorumlu Çorum Pancar Ekicileri Kooperatifinden Seri:… Sıra:… 25/07/2019 tarihli faturayla değişik zamanlarda … marka … isimli ürünü satın aldıklarını, ancak müvekkillerinin bu ürünleri kullanmasına rağmen beklenilen verimi alamadığı gibi ilaç kılavuzunda çıkmasını engellediği iddia edilen otların ilaçlama yaptıktan sonra da büyümeye devam ettiğini, müvekkillerin satın aldığı ilaçlardan fayda alamamaları nedeniyle yeniden … Tarım’dan Seri:… Sıra:… 09/09/2019 tarihli fatura ile Tetris isimli ilacı almak zorunda kaldığı ve ekstra masraf yapmak zorunda kaldıklarını, … marka … isimli ürünün neden olduğu tahribatın müvekkilleri tarafından alınan ikinci ilaçların da fayda etmemesine ve çıkacak ürünün kalitesini müvekkilin tarım ürünlerinden aldığı verimi düşürecek seviyeye getirmesine neden olduğunu, müvekkillerin tarlasında yetişen otları engelleyemeyen hem de bunun için tekrar ilaç almak zorunda kalan müvekkillerin zarara uğradığını, tarım ürünlerinden beklenen verimi de alamadıklarını, geçimini tarımla uğraşarak sağlayan müvekkillerinin ekim yaptığı topraklarında tahribat meydana gelmesinin ekonomik olarak mağduriyetine yol açtığını, zararın tespiti için Sulakyurt Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2019/19 D.İş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını ve düzenlenen raporda, arazilerdeki çeltik ekili ürünlerle beraber darıcan cinsinde yabancı otların da geliştiğinin görüldüğünü, komşu parsellerde hiç yabancı otun olmayıp dava konusu parsellerde yoğun miktarda söz konusu yabancı otların olduğunu, buna göre dava konusu yabancı ot ilacının doğru miktarda, doğru zamanda ve doğru teknikle atıldığının farz edilmesi durumunda ilaçların etkisiz olduğu kanaatinin oluştuğunu belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan incelemede “…mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK. m. 114/1-c ve 115/2 uyarınca davanın usulden reddine…” yönelik karar tesis edilmiştir. Karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince davacıların mesleki faaliyetlerinden dolayı elde ettikleri gelirlerinin Bakanlar Kurulu Kararı ile çıkartılan Kararnamede gösterilen sınırı geçip geçmediği konusunda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan, tarafların tacir olmadıklarına karar verilerek görevsizlik kararı verilmesinin yerinde olmadığını, ticaret mahkemesinin görevli olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava; mahiyeti itibariyle, davacıların davalı tarafından üretildiğini iddia ettikleri … marka … isimli ürünü satın aldıkları, ancak bu üründen beklendikleri verimi alamadıkları iddiası ve uğradıklarını iddia ettikleri zararların tazmini talebiyle açmış oldukları tazminat davasıdır. Davacılar çeltik ekimi ile uğraştıklarını, otsuz olarak hasat yapılabilmesi için davalı taraftan değişik zamanlarda satın aldıkları ürünün yabancı otlarla mücadelede faydalı olmadığını, aksine ürün kaybı ve ürün kalitesinin düşmesine sebebiyet verdiğini belirterek eldeki davayı açmışlardır. İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda, dosya içerisinde bulunan belgelerden davacıların çiftçilikle uğraştıkları, tacir olmadıkları kabul edilerek asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair karar verilmiştir. Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen 6102 Sayılı TTK’nın 4 ve 5 maddeleri şu şekildedir: “MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” 6100 Sayılı HMK’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde; ” Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir. Dosya içerisinde bulunan davacıların bitkisel üretim yapan kişiler olduklarına dair belgeler, davacıların beyanı, dosya içerisindeki bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacıların tacir sıfatı bulunmamasından dolayı davaya bakmaya genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2015/42623 E. 2018/4454 K. sayılı içtihatıda bu yöndedir. Görev itirazı yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınarak yargılamanın her aşamasında görevsizlik kararı verilebilir. Bu sebeplerle ilk derece mahkemesi yerinde olup, davalı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davalının istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davalının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davacı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken harçlar peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 09/09/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.