Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/149 E. 2023/916 K. 18.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/149
KARAR NO: 2023/916
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/03/2018
NUMARASI: 2016/497 Esas, 2018/239 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 18/04/2023
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, borçlunun itirazında haksız olduğunu, yargılama aşamasına sunulacak delillerle ortaya çıkacağını belirterek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile yöneticilikleri arasındaki ilişkinin ticari nitelikte olmadığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının bloklarında bakım ve onarım işleri yaptığını, kestiği faturaların bedelinin tamamının kendisine ödendiğini, ödeme makbuzlarından görüleceği üzere, davacının takibe dayanak faturasından gerek önce gerekse de sonra, defalarca ödemeler yapıldığını, takip konusu edilen faturanın ise icra takibine kadar kendilerine ibraz edilmediğini, faturanın zamanında ibraz edilmesi halinde ödenmemesinin mümkün olmadığını, davacıya yaptığı işlerin karşılığı olan bedellerin tamamının ödendiğini, yöneticiliklerinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, davalı yöneticilikte 2014 yılından bu yana yönetici olarak görev yaptığını, görevde olduğu süre içerisinde davaya konu faturanın tarafına ibraz edilmediğini, 2012 yılında kesilmiş bir faturanın aradan 4 yıl geçtikten sonra talep edilmesini anlayamadıklarını, dava konusu faturanın 2012 yılına ait olduğunu, bu tarihten sonra davacıya makbuz karşılığı defalarca ödeme yapıldığını, davaya konu fatura içeriğinde yer alan işlerin bedellerinin davacıya ödendiğini, buna rağmen fatura bedelini mükerrer olarak tahsil etmek istediğini belirterek davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince;”…Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile; Davacının davasını 3471,00 TL lik asıl alacak kısmının KABULÜ ile Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali ile takibin bu asıl alacaklı üzerinden devamına, Davacının davasının 938,88 TL lik kısmının REDDİNE, Dava konusu alacak likit bilinebilir olması dikkate alınarak %20 ni oluşturan 694,20 TL icra inkar tazminatının davacıdan alarak davalıya verilmesine,..” karar verilmiştir. Karar süresinde davalı vekilince istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu fatura içeriğindeki malzeme alış faturalarının ve davalı siteye sevk edildiklerini gösteren sevk irsaliyelerinin dosyaya sunulmadığını, ispat yükünün davacıya ait olduğunu, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğunu, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; sitede yapılan keşif ve inceleme ile yapılan bilirkişi incelemesinde bakım ve onarım işlerini kapsayan fatura içeriği itibariyle yerine getirildiği belirlenmiş olduğundan istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından düzenlenen fatura alacağına ilişkin Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından yapılan takibe dair itirazın iptalidir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanunun amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin korucuyu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye dair hususları düzenlemektir. Tanım başlıklı 3. maddesinin ( I ) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, ( k ) Tüketici; Ticari-veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, ( I ) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” düzenlemeleri bulunmaktadır. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir. Açıklanan hususlar gözetildiğinde eser sözleşmesi ilişkisinin de Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan TBK kapsamında hizmet sözleşmesi ilişkisi kurulduğu iddia edilmiş ve eldeki dava açılmıştır. Bu durumda, görevli mahkeme tüketici mahkemesi olup, görevli mahkemenin belirlenmesinde sözleşmenin yapıldığı tarih değil, davanın açıldığı tarih dikkate alınmalıdır. Nitekim 6502 Sayılı Kanun’un 07 Kasım 2013 tarihinde kabul edilmiş ve 28 Kasım 2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanmış olup, Kanun’un 87. maddesi uyarınca yürürlük tarihi 28/05/2014 olup, bu tarihten itibaren açılan davaların Tüketici Mahkemesinde açılması gerekir. Bu nedenle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla; davalının istinaf talebinin kabulüne, HMK m.353/1-a-3 uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmek üzere kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davalının istinaf başvurusunun kabulüne, HMK m. 353/1-a-3 uyarınca BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 14/03/2018 tarih, 2016/497 Esas, 2018/239 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ”nin GÖREVSİZLİĞİNE, 3.Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara usulüne uygun olarak tebliğinden itibaren, taraflarca 6100 s.HMK’nın 20.maddesine göre 2 haftalık kesin süre içinde ilk derece mahkemesine DOSYANIN GÖREVLİ MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİ İÇİN müracaat edilmesi halinde, davanın esastan görülmesi için DOSYANIN görevli BAKIRKÖY TÜKETİCİ MAHKEMESİ’ne gönderilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, Dairemiz kararının ilk derece mahkemesince taraflara usulüne uygun olarak tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde taraflarca DOSYANIN GÖREVLİ MAHKEMEYE gönderilmesinin talep edilmemesi halinde, ilk derece mahkemesince dosya esasa kaydedilerek 6100 s.HMK’nın 20.maddesi gereğince işlem yapılmasına ve karar verilmesine, 4.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 5.Davalının yatırmış olduğu istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 6.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 18/04/2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.