Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/1296 E. 2021/1062 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1296
KARAR NO: 2021/1062
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2021
NUMARASI: 2015/282 Esas, 2021/185 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, Dairemiz Başkanı … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın borçlu, davacı şirketin kefil olarak yazıldığı 11/11/2010 tanzim 24/12/2013 vade tarihli, 10.000.000,00 TL bedelli senette davacı şirket adına imzası bulunan davalı …’ın 15/11/2010 tarihinde ortaklıktan ayrıldığı halde, davacı şirkette gerçekte yetkili olmadığı tarihte düzenleyip sahte kaşe vurarak imzaladığı ve tanzim tarihini eski bir tarih olarak yazdığı senedi karısı olan diğer davalı …’na verdiğini, davalı …’nun da sahte senedin tahsili için … ve davacı şirket aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, karı koca olan davalıların muvazaalı bir şekilde alacaklılardan mal kaçırmak için 26/11/2010 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma sonucu davalı …’ın diğer davalıya 39 adet gayrimenkulün devrini ve 500.000,00 tazminatı ödemeyi kabul ettiğini, boşanma protokolünde takibe konu senetten hiç bahsedilmediğini beyanla; davalarının kabulü ile davacı şirketin Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının dayanağı olan 11/11/2010 tanzim, 24/12/2013 vade tarihli 10.000.000,00 bedelli nakden kayıtlı sahte senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, müvekkili şirket aleyhine haksız ve kötü niyetli icra takibi yapılması nedeniyle, davalılar aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Dava konusu uyuşmazlıkla ilgili davacı ve davalı arasında yapılmış, 6098 sayılı TBK’nın 2.kısmında 207-281.maddeleri arasında düzenlenen menkul ve gayrimenkul satış sözleşmesi ile diğer satış sözleşmesinin söz konusu olmadığı, 282-284.maddeleri arasında düzenlenen mal değişim sözleşmesi bulunmadığı, 285-298.maddeleri arasında düzenlenen bağışlama sözleşmesi bulunmadığı, 379-392.maddeleri arasında düzenlenen ödünç sözleşmesi bulunmadığı, 393-447.maddeleri arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesinin bulunmadığı, 448-460.maddeleri arasında düzenlenen pazarlamacılık sözleşmesi bulunmadığı, 461-469.maddeleri arasında düzenlenen evde hizmet sözleşmesi bulunmadığı, 502-514.maddeleri arasında düzenlenen vekalet sözleşmesinin bulunmadığı, 526-531.maddeleri arasında düzenlenen vekaletsiz iş görmenin söz konusu olmadığı, 555-560.maddeleri arasında düzenlenen bir havale ilişkisinin bulunmadığı, 581-603.maddeleri arasında düzenlenen kefalet sözleşmesi bulunmadığı, 607-619.maddeleri arasında düzenlenen ömür boyu gelir desteği ve ölünceye kadar bakma sözleşmesi bulunmadığı, bu nedenlerle Dairemizin görev alanında kalmadığı açıktır. Dava, ticari satımdan kaynaklanan tacirler arası menfi tespit talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK’nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK’nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16 ve 44.Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla, HMK. m. 352 uyarınca Dairemizin görevsizliğine ve dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16 ve 44.Hukuk Dairesi’nden birisine gönderilmesine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; 1.Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2.Dosyanın görevli olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesine gönderilmesine, Dair, HMK’nın 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 03/06/2021 günü, kesin olarak, oy birliğiyle karar verildi.