Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/116 E. 2021/156 K. 04.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/116
KARAR NO: 2021/156
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/06/2020
NUMARASI: 2020/355 Esas, 2020/257 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 04/02/2021
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu davalı … A.Ş.’den bedelini tamamen ödeyerek müvekkili tarafından satın alınan ve adına tescilli İstanbul İli Esenyurt İlçesi … Mah. … Konutları … pafta … ada … parselde yer alan … Blok … Kat, … nolu bağımsız bölüm (tapuda … blok … Kat … numaralı daire) üzerinde yer alan diğer ihbar edilenler tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek ipoteklerin kaydının terkin edildiğini ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini ve dava konusu olan taşınmazların ihbar olunanlar tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK 114/1-c ve 115 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, HMK 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Karar süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhbar olunan … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile diğer davalı firma arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi gereğince davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, ipotek lehtarı olan müvekkili banka ile diğer davalı firma arasında akdedilen sözleşmenin ticari nitelikte olduğunu, davacının taşınmazın kayden maliki olmasının durumu değiştirmeyeceğini, ayrıca taraflar arasındaki ticari kredi sözleşmesindeki yetki hükmü gereğince İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmasının usule aykırı olduğunu, müvekkili bankanın ipoteklerin fekki yükümlülüğünün bulunup bulunmadığının anlaşılabilmesi için müvekkili banka ile dava dışı … arasında hukuki ilişki ve ihtilafın açıklığa kavuşturulmasına ihtiyaç bulunduğunu, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğünde olmadığını, kullanılan kredinin bağlı kredi niteliğinin olmadığını, davacının dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan takyidatları kabul ederek devraldığını, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı …’ya karşı ileri sürebileceğini, müvekkili bankanın tapu sicilindeki kayda güvenen iyiniyetli üçüncü şahıs olduğunu, davanın açılmasına müvekkili bankanın sebebiyet vermediğinden masraf ve vekalet ücretinden sorumlu olmayacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; mahkemece …yenin üçüncü kişi olması sebebiyle ihtiyati tedbir talebini reddedildiğini, diğer alacaklılar tarafından ipotek konulduğunudan müvekkilin telafisi imkansız zararlar doğamasını önlemek için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, dosya için ilk olarak Bakırköy 6. Tüketici Mahkemesinde dava açıldığını, bu mahkemece Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine karar verildigini, arabuluculuk şartı tamamlanarak aynı davanın Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığını, bunun üzerine Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesice tüketici mahkemesinin görevli olduğunu bildirerek görevsizlik kararı verildiğine, müvekkilinin tacir olmadığı gibi ticari bir saikle de hareket etmediğini ve yapılan işin ticari niteliğinin bulunmadığını, tüketici ilişkisi kapsamında değerlendirilmesi ve tüketici mahkemesinin görevli olması nedeniyle istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, davacı ile davalılardan … A.Ş. arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden sonra taşınmazın davacıya devredildiği tarihe kadar taşınmaz üzerine ihbar olunan … ve … Anonim Şirketi tarafından konulan ipoteklerin kaydının terkin edilmesi taleplidir. İstinaf eden … davada ihbar olunan sıfatını taşımaktadır. Dava kendisine ihbar olunan gerçek ve tüzel kişi, davada taraf sıfatını kazanamaz. Bir davada hüküm, davanın tarafları arasında kurulur. Bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı sadece davada taraf olan kişilere aittir. Kural olarak kendisine dava ihbar olunan davaya katılmadıkça (müdahil olmadıkça) mahkemece verilen kararı temyiz etme hakkı yoktur. Ancak, mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak taraf sıfatını almayan davada ihbar olunan kişi hakkında hüküm kurulmuşsa, ihbar olunan hükmün ancak kendisiyle ilgili bölümünü istinaf edebilir. Davacı istinaf aşamasında tedbir talebinde bulunmuş ise de, tedbir talebinin HMK gereğince ilk derece mahkemesince değerlendirilmesi gerektiğinden, bu aşamada tedbir talebine ilişkin hüküm kurulmamıştır. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 22/02/2011 tarih ve 2010/13006 Esas, 2011/2580 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, ihbar olunan davada taraf olmadığından hakkında hüküm kurulamayacağından, ihbar edilenin kararı istinaf etme hakkı bulunmamaktadır. O nedenle ihbar olunan istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler doğrultusunda; ihbar olunan …vekilinin istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m. 352 hükümü uyarınca İhbar Olunan …nin istinaf dilekçesinin reddine, 2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 4.Alınması gereken harçlar peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 04/02/2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.