Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2021/1034 E. 2021/987 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1034
KARAR NO : 2021/987
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2021
NUMARASI: 2021/93 Esas, 2021/149 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 31/05/2021
Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … A.Ş.’nin kuruluş aşamasında …Bankası aracılığıyla Yeşilköy’de 4-5 müstakil ev parası edecek kadar yüksek bedel ödeyerek hisse senedi satın aldığını, bilahare dönem dönem şirketin genel kurul toplantılarına davet geldiğini, şirketten bedelsiz hisse senetleri verildiğini karşılığında makbuz düzenlendiğini, davalının müvekkili ve oğlu ile yaptığı görüşmelerden senetlerin akın beti ile ilgili çeşitli ifadeler kullanarak kuşkuya neden olduğunu, ve davalının ısrarla hisse senetlerini bulamayorum kaybetmiş ya da çaldırmış olabilirim ifadeleri ile Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/185 Esas sayılı dosyası ile zayi belgesi için dava açıldığını dosyanın bilirkişiye verildiğini bilirkişinin müvekkilinin elinde 4.877.150 adet hisse senedi bulunduğunu raporunda belirttiğini … tarafından yapılan işlemler nedeni ile senetlerin kayıp olmayabileceği kanaatine varılarak davanın reddedildiğini, yani müvekkiline ait hisse senetlerinin ya … tarafından satıldığını ya da … olduğunu, …bank’tan verilen cevapta müvekkiline ait herhangi bir pay senedi hareketine rastlanmadığının bildirildiğini, müvekkilinin 1970 yıllarının başında almış olduğu … A.Ş. hisse senedi tespitinin yapılarak aynı adet ve değerdeki … A.Ş. hisse senedi olarak davalıdan alınması için iş bu davanın açıldığını, arabuluculuk kurumunun arabuluculuğu uygun olmadığına dair tutanak düzenlediğini belirterek müvekkilinin sahip olduğu … (…) hisse senetlerinin ne kadar olduğunun tespiti ile o miktar hisse senedinin davalıdan alınmasına mümkün değil ise dava tarihindeki borsa işlem rakamı üzerinden Türk Lirasına çevrilerek şimdilik 85.000,00 TL’nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince; davanın … hisse senetlerini vekaleti kötüye kullanmak sebebi ile satan üzerine geçiren ve başka yollarla tüketildiği iddiası ile uğranılan zararın tazmini talebine ilişkin olduğu, tarafların tacir olmadığı ve her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklı bir dava olmadığı gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … A.Ş. hisse senetlerini vekaleti kötüye kullanmak sureti ile satan, üzerine geçiren ve bu yolla uğranılan zararın tazmini için açtıkları davanın usulden reddedildiğini, TTK m. 4 ve 5 gereği görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu davanın konusunun kıymetli evrak niteliğinde olan hisse senedine dayandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.İstinaf talebine karşı davalı vekili yazılı beyanında; davacının iddialarını gerçek dışı olduğunu hiçbir somut delil ve belge ileri sürmeden müvekkili hakkında iddialarda bulunduğunu müvekkilinin davacı adına vekaleten işlemler yapmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, vekalet görevinin kötüye kullanmak sureti ile uğranılan zararın tahsili talebine ilişkindir. Davacı dava dışı … A.Ş. hisse senetlerini satın aldığını ve senetler ile ilgili işlemlerin davalı tarafından yapıldığı iddia edilmiş olup, dosyada tarafların tacir olduğuna ilişkin herhangi bir delil ve belge bulunmadığı gibi tarafların beyanları göre her ikisinin de ticari işletme sahibi olduğuna dair delil bulunmadığı anlaşılmıştır. Hal böye olunca; taraflar arasındaki işlem ticari bir işlem olmadığından ihtilafa bakmakla görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Mahkemesince görevsizlik kararı verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken harçlar peşin olarak yatırıldığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 31/05/2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.