Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2020/546 E. 2020/928 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/546
KARAR NO : 2020/928
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/12/2019
NUMARASI : 2019/933 Esas, 2019/1177 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
Taraflar arasındaki davada; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisinin “… ili, … İlçesi, … caddesi No: 168/A” adresinde “… Eczanesi” isimli eczaneyi işlettiğini, ancak 14/03/2001 tari- hinde … , … , … ve … A.Ş. tarafından gasp edildiğini, mahkemeye dava edince “sen bizi dava etmişsin ” diyerek kendisine ilaç verilmediğini, aile- sine ait iki ev ve bir arabayı satarak eczanedeki faaliyetlerini 2002 yılı Aralık ayına kadar sürdürmeye çalıştığını, en sonunda iflasa sürüklendiğini, bu gasp olayı ile ilgili olarak Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/71075 nolu dosyası üzerinden soruşturma yapıldığını, ayrıca Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/169 nolu dosyası üzerinden görülen derdest bir davanın bulun- duğunu, … kendisine ilaç vermemesi nedeniyle eczanenin çalışamaz hale gel- diğini, reçetelerdeki ilacın biri karşılanırkan diğerinin verilemediğini, tedavilerin yarım kaldığını, sanıklar taarfından darp edilerek şehir dışına çıkarıldığını, arabaya atarak eylemlerini gerçekleştir- dikleri için mahkemeye erişim hakkının elinden alındığını, 2012 yılında Ankara Keçiören İlçesinde yine eczane açmak için başvuruda bulunduğunu,bu eczaneye de ilaç vermeyeceklerini beyan etmeleri üzerine eczane açamadığını, bu sürelerde otellerde kaldığını ve masrafların arttığını, … Tıp Merkezi’nde psikiyatri bölümünde yatırıldığını, eşinin intihar ettiğini, evi geçindiremediği için boşan- mak zorunda kaldığını, davalının hizmet kusuru nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını beyanla 50.000,00 TL maddi ,50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince, HMK 114/2 ve 115/2 md gereğince,arabuluuya başvuruya ilişkin dava şartının noklanıdğı nedeniyle davanın usulden reddine, karar verilmiştir.Karara karşı, davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.Davacı istinaf dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesi kararının istinaf mahkemesince incelenmesini talep etmiştir.İstinaf dilekçesi başvuru ve sebeplerini içermemekle birlikte (HMK 342/2-e) ilk derece mahkemesince HMK m.114/2. ‘de düzenlenen diğer kanunlarda düzenlenen dava şartları yollamasıyla 6102 sy. TTK’nın 5/a düzenlenen arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verdiğinden, kamu düzenine ilişkin olan ve yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken arabuluculuk dava şart yönünden istinaf talebinin incelenmesi gerekmektedir.İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; dava, 6102 s.Türk Ticaret Kanunun hükümlerine göre bankacılık sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine yöneliktir.Davanın niteliği gereğince ticari dava niteliğinde olduğundan, 7155 sayılı Yasa’nın 20.maddesi gereğince TTK 5/a maddesine yapılan ekleme ile arabuluculuk yoluna başvuru ticari davalarda zorunlu olarak getirilmiş bulunduğundan, mahkemece arabuluculuğa başvurmaksızın açılan davada 6325 sayılı Yasa’nın 18/a/2 maddesi kapsamı gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine yönelik kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3. Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına,5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 02/07/2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.