Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2020/2593 E. 2021/74 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2593
KARAR NO: 2021/74
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2019/693 Esas, 2020/153 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/01/2021
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili aracı kurum arasında Sermaye Piyasası Araçları Alım Satıma Aracılık Çerçeve Sözleşmesi (Alım Satıma Aracılık Sözleşmesi) ve Türev Araç Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi (Türev Sözleşme) akdolunduğunu, davalının gerçekleştirebileceği işlemlere dair riskler davalıya bildirildiğini ve Yatırım Hizmet ve Faaliyetleri Genel Risk Bildirim Formu ve Türev Araçlar Risk Bildirim Formları ve diğer risk bildirim formları davalı tarafından okunup el yazısı ile imzalandığını, risk formlarının müvekkilinin internet sitesinde de sürekli olarak yayımlandığını, davalının risk getiri ve yatırım tercihleri konusunda bilgi edinmek amacıyla Tanıma Formu Davalıya sunulduğunu; ancak, davalının mali durumu hakkında tüm sorumluluğu üzerine aldığına dair beyanda bulunduğunu, müvekkili aracı kurum ile davalı arasında akdedilen sözleşmeler çerçevesinde davalının, … A.Ş. Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsası (VİOP) nezdinde alım satım faaliyetlerinde bulunmak üzere faydalandığını, VİOP’ ta işlem gören vadeli işlem sözleşmelerinde işlem gerçekleştirdiğini, davalının USDTRY kodu ile alım işlemi gerçekleştirmesi, davalının söz konusu kontrat kapsamında “alıcı” olarak Amerikan Doları alma yükümlülüğü altına girmesini ifade ettiğini, VİOP ta işlemler işlemin iki tarafında bulunan “alıcı” ve “satıcı” konumundaki yatırımcılar arasında gerçekleştiğini, davalının alıcı olarak taraf olduğu USDTRY kontratının “satıcı” tarafı aynı kontratta kısa pozisyon sahibi diğer yatırımcı veya yatırımcılar olduğunu, müvekkili aracı kurumun bahse konu işlemlerin tarafı olmadığını, tüm vadeli işlem sözleşmeleri gibi USD-TRY kontrantında da , kontratın vadeli niteliği gereği, davalının pozisyon açarken pozisyonlarının büyüklüğü üzerinden hesaplanan başlangıç teminatını ödemesi gerektiğini, teminatların VİOP’ a iletimi de müvekkili aracı kurumun aracılığıyla gerçekleştiğini, VİOP ta gerçekleştirilen vadeli işlem sözleşmesi işlemlerinde, davalının pozisyonlarının açık kaldığı sürece teminatını yeterli seviyede tutmak ve pozisyon zararına bağlı teminat kaybı nedeniyle teminatının yetersiz hale gelmesi halinde teminat tamamlamak veya pozisyon kapamak ile yükümlü olduğunu, davalının USDTRY kontratındaki pozisyonu açık kaldığı sürece, davalının söz konusu pozisyon nedeniyle kar/ zarar etmeye devam etmekte olup, davalının kar veya zarar etmesi, spot piyasada Amerikan Doları’ nın Türk Lirası karşısındaki değerinin artması veya azalmasına göre belirlendiğini, 14 Ağustos 2018 ve 15 Ağustos 2018 tarihlerinde piyasada meydana gelen fiyat hareketlerine bağlı olarak, davalının USDTRY kontratındaki pozisyonlarında zarara uğradığını ve teminatını kaybettiğini, teminat kaybı üzerine, davalının pozisyonları 15 Ağustos 2018 tarihinde sona ermiş olup, pozisyon kapama sonrasında davalının hesabında kalan borç miktarının 103.175,68-TL olduğunu, davalının borcunu ödememesi üzerine davalının VİOP ta işlemin karşı tarafına olan borcunu, 16 Ağustos 2018 tarihinde müvekkilinin …’ a ödediğini ve ödenen tutarının davalının hesabına borç olarak kaydedildiğini, davalının borcunu ödememesi üzerine davalıya Beşiktaş … Noterliği’ nden 28 Ağustos 2018 tarihli ve … sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini, davalının borcunu ödeme yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine 17 ila 23 Ekim 2018 tarihlerinde (valör tarihleri 19 ila 25 Ekim 2018 tarihleri olmak üzere) borsada 47.712 adet MMCAS kodlu payın satışının gerçekleştirildiğini ve davalının eksi bakiye borcundan düşüldüğünü, bunun üzerine davalının 64.122,22-TL bakiye borcu kaldığını, davalının bakiye borcunu ödememesi üzerine 16 Kasım 2018 tarihinde müvekkili tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı ilamsız icra takibi dosyası ile davalıya karşı 65.630,32-TL tutarında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin takip konusu alacağının likit nitelikte olduğunu, davalının takibe itirazının haksız olduğunu beyan ederek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davaya konu meblağın asgari % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davada taraflar arasındaki sözleşmenin, amacının ticari yatırım amacıyla, … AŞ’ye vadeli işlem ve opsiyon borsası nezdinde alım satım faaliyetlerinde bulunmak üzere yapıldığı, sözleşmenin … AŞ’ye vadeli işlem ve opsiyon borsası nezdinde asım satım faaliyetlerinde bulunmak üzere yapıldığı göz önüne alındığında, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK’nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK’nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12, 13, 14 ve 43. Hukuk Dairelerine aittir. Ancak dosya 13. Hukuk Dairesi’nin aidiyet kararı ile 44. Hukuk Dairesine oradan da Dairemize gönderilmiş olup, uyuşmazlığın çözümü için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir. Bu itibarla; uyuşmazlığın çözüm yerinin BAM 13. Hukuk Dairesi olduğu, ancak İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi’nce Dairemize aidiyet kararı verilmiş bulunduğundan, Dairemiz ile İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi arasındaki uyuşmazlığın çözümü hususunda dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerektiği kanaatine oybirliğiyle varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2.Daireler arasındaki görev uyuşmazlığının çözümlenmesi ve görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, Dair, HMK’nın 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 27/01/2021 günü, kesin olarak, oy birliği ile karar verildi.