Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2020/2191 E. 2023/310 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2191
KARAR NO: 2023/310
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2020
NUMARASI: 2018/1045 Esas, 2020/194 Karar
DAVANIN KONUSU: Kıymetli Evrak İptali (Bono İptali)
KARAR TARİHİ: 15/02/2023
Taraflar arasındaki bono iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/03/015 tarihli protokol gereği müvekkiline … ada … parsel de bulunan daire no:… satışı gerçekleştiğini, müvekkili ile alacaklı muhatap arasında 33.000 TL’lik senet düzenlendiğini, 21.000 TL sinin 15/09/2015 tarihinde ödendiğini, projenin sığınak olarak geçen bölüm sebebi ile borçlu müvekkilinin bankadan kredi çekerken sorun yaşadığını ve beklenilen kredi yerine 60.000 TL’lik yeni bir senet düzenlendiğini, ilgili protokol gereği projede sığınak olarak geçen bölümün … Yapı tarafından daire olarak düzeltilecek ibaresi bulunduğunu, kalan 12.000TL’lik ödemede gerekli düzeltmeler işlemler yapıldıktan sonra ödeneceğini, tüm bu işlemlerin senet vade tarihine kadar yerine getirilmediğini ve davalının ilgili protokolde verdiği taahhüde uymadığını, davanın kabulüne, davalı ile yapılan 12/03/2015 tarihli protokol dolayısıyla belirlenen yükümlülüklerin davalı ve şirketi tarafından kasten ve hiç bir surette yerine getirilmemiş olması sebebi ile davacı müvekkilinin davalı lehine keşide ettiği senet karşılığında davalıya herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu senedin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın almış olduğu dairenin kendilerine eksiksiz ve tam olarak teslim edildiğini, 12/03/2015 tarihli protokolde senedin satın alınan ev için verildiği ancak ödenmesi için bir şart olmadığının görüldüğü, davacı yanın bu senede istinaden müvekkiline 21.000,00TL ödeme yaptığını, sırf daha sonra daire tesliminden sonra 27/02/2017 tarihinde verdiğini ve 15/06/2017 vade tarihi olan senetteki borcu olan 12.000,00TL’sini ödememek adına sudan gerekçeler ileri sürmekte olup bunların hukuken bir geçerliliği bulunmadığını, hiçbir hukuki dayanağı olmayan mesnetsiz ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince; “Davanın REDDİNE, Kötüniyet tazminatına yer olmadığına…” karar verilmiş olup, karar süresinde davacı vekilince istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı firma sahibi ve diğer davalı … ile daire satışının görüşmeleri esnasında müvekkilinin kandırılmak sureti ile dairenin satılı olduğunun belirtildi ve bir kiracı oturduğu söylenerek hileli olarak satış gerçekleştiğini, dairenin imar ve iskanının bulunmadığını, bir kısmının da sığınaktan bozma daire olduğunun sonradan anlaşıldığını, 12.03.2015 tarihli protokol gereği … nolu ada, … parselde bulunan … numaralı dairenin satışının müvekkiline yapıldığını, müvekkilinin kredi başvurusunda bulunduğunu, bu aşamada öncelikle 35.000,00 TL …’e elden ödeme yaptığını, fakat kredilendirme esnasında dairenin bir kısmının sığınaktan bozma daire olduğu ve imar ve iskanının olmadığının tespit edilmesi sebebi ile 130.000,00 TL yerine 60.000,00 TL kredi çekebildiğini, eksik kredi sebebi ile akrabalarına altın borçlandığını, bu süreçte tapu devir işlemlerinin tamamlandığını, kalan 33.000,00 TL’lik eksik bedel için de borç senedi düzenlendiğini, bunun 21.000,00 TL’sinin 15.09.2015 tarihinde ödendiğini, 21.000,00 TL’sinin 7.000,00 TL bakiyesinin imar masrafları için yapı denetim firmasına müvekkili tarafından ödendiğini, 14.000,00 TL’sinin de evde bulunan kiracının kira ödemeleri … karşılayacağından dolayı 20 aya kadar aylık 700 TL toplamda 20 ay şeklinde borca karşılık mahsup edilmesine karar verildiğini, 33.000,00 TL’lik senedin 21.000,00 TL’si ödendikten sonra kalan 12.000,00 TL için yeni bir teminat senedi ve yeni bir protokol düzenlendiğini, 33.000,00 TL ile takas yapıldığını, bu protokol gereği projede sığınak olarak geçen bölümün … tarafından daire olarak düzeltileceğini, bu şekilde anlaşmaya vardıklarını ve 12.000,00 TL’lik senedin bu belirtilen hususlar yerine getirildikten sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığını, fakat davalı …’in hiçbir vaadini yerine getirmeden senedi kötüniyetli olarak takibe koyduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesine cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkiline verilen 12.000,00 TL bedelli dava konusu bono kaydında dosyaya sunulan delillerde bu bononun şarta bağlı olarak verildiğine dair herhangi bir kayıt bulunmadığını, davaya konu bononun sebepten mücerret kambiyo senedi vasfında olduğunu, 6102 Sayılı TTK’nın m.776 uyarınca; bonolar kayıtsız ve şartsız belli bir bedeli ödeme vaadini içermekte olup, bunun aksine bononun teminat konusu olduğu hususu davacı tarafça ispat edilmediğinden yerel mahkemece davanın reddine dair verilen kararın yerinde olduğunu, bu kararın onanmasına ve davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.Dava,12/03/015 tarihli protokol gereğince … ada … parsel de bulunan daire no:… satışına ilişkin protokol uyarınca düzenlenen bononun iptali talebine ilişkindir. Davacı tarafça Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davada; 12.03.2015 tarihli protokol gereği müvekkiline daire satışı gerçekleştiğini, müvekkili ile davalı arasında 33.000,00 TL’lik senet düzenlendiğini, bu senedin 21.000,00 TL’sinin 15.09.2015 tarihinde ödendiğini, projede sığınak olarak geçen bölüm sebebi ile müvekkilinin bankada kredi çekmekte sorun yaşadığını, 60.000,00 TL’lik kredi çekebildiğini, kalan borcu için de 15.06.2017 vadeli yeni bir senet düzenlendiğini, protokol gereği projede sığınak olarak geçen bölümün davalı tarafından daire olarak düzeltilecek ibaresi bulunduğunu, kalan 12.000,00 TL’nin ancak dairedeki düzenlemeler yapıldıktan sonra ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeden 12.000,00 TL’lik senedi işleme koyduğunu belirterek davacının davalıya hiçbir borcunun bulunmadığının tespiti ve senedin iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; TTK m.776 vd. Gereğince bononun şekil şartlarının incelenmesi ve tartışılmasının zorunlu olması sebebi ile Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna dair verilen karar üzerine İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından yargılamaya devam olunmuştur.İlk Derece Mahkemesince; taraf delilleri toplanmış ve 12.03.2015 tarihli protokol, 12.03.2015 düzenleme ve 15.09.2015 vade tarihli bono, 27.02.2017 düzenleme tarihli 15.06.2017 vade tarihli bono fotokopisi dosya içerisine alınmış, tapu müdürlüğünden ilgili kayıtlar istenmiştir.Dosya içerisinde bulunan 12.03.2015 tarihli protokol başlıklı fotokopi belgenin incelenmesinden; … ada, … parselde bulunan … nolu dairenin 12.03.2015 tarihinde …’ye satışının gerçekleştirildiği, kalan 33.000,00 TL için senet düzenlendiği, senedin 15.09.2015 tarihli olduğu, projede sığınak olarak geçen bölümün … Yapı tarafından daire olarak düzeltilip tapu ile ilgili bütün işlemlerin düzeltileceğinin kararlaştırıldığı, protokol altında …, … ve …’nin imzasının bulunduğu görülmüştür. 12.03.2015 düzenleme tarihli 15.09.2015 vade tarihli fotokopi senet altında 21.000,00 TL’nin ödendiğine dair yazı bulunduğu görülmüştür.HMK m.355 gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; dava konusu edilen 12.000,00 TL’lik senedin düzenleme tarihinin 27.02.2017 olup, 15.06.2017 vade tarihli olduğu görülmüştür. Eldeki senet ile ilgili İlk Derece Mahkemesince yapılan incelemede, protokoldeki eksiklerin giderilip giderilmemesi hususunun dava konusu bono ile ilişkilendirilmediğinin tespit edildiği, davaya konu bononun sebepten mücerret kambiyo senedi vasfında bir belge olduğu, 6102 Sayılı TTK m.776 uyarınca, bonoların kayıtsız şartsız belli bir bedeli ödeme vaadi içerdiğini, bunun aksinin yazılı belge ile ispatlanması gerektiği, bu senedin şarta bağlı olarak düzenlendiği ve davalının bu şartı yerine getirmediğinin ispat yükünün davacı üzerinde olup davacının dava konusu bononun 12/03/015 tarihli protokol gereğince 317 ada 7 parsel de bulunan daire no:2 satışına ilişkin protokol uyarınca düzenlenen bono olduğuna ilişkin iddiasını ve davasını 6100 s.HMK.nun 200.m.si kapsamında yazılı belge ile ispat edilmediği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu,yemin deliline dayanılmadığı anlaşıldığından davacı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gereklidir.Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda; davacının istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davacının istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız yapılması nedeni ile AAÜT m. 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 3.Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin olarak yatırılan ‭54,40‬ TL’nin mahsubu ile bakiye‭‭ 125,50‬ TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına, gereğinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,‬‬‬‬‬‬‬‬‬4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep eden üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 15/02/2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.