Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2020/2172 E. 2020/1561 K. 03.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2172
KARAR NO: 2020/1561
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2020
NUMARASI: 2020/95 Esas
DAVANIN KONUSU: Hizmet Sözleşmesi Nedeni ile Alacak
KARAR TARİHİ: 03/11/2020
Taraflar arasındaki alacak davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını verilen hizmet işinin 30/09/2016 tarihinde eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlanarak davalıya teslim edildiğini ihale süreci sonunda ihalenin müvekkili uhdesinde kaldığının kesinleşmesi üzerine … Bankası A.Ş.’den aldığı 400.000,00 TL bedelli teminat mektubunu idareye verdiğini işin bitmesine rağmen teminat mektubunun süresi uzatılması talep ediliği ve 03/09/2019 tarihine kadar uzatıldığını ancak 11/09/2016 tarihinde 22.834,28 TL’nin teminattan haksız yere kesilerek kısmi olarak nakte çevrildiğini yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu davalı idarenin yüklenicinin İş Kanunundan doğan yükümülüklerinden sorumlu olduğu belirtilerek iade edilemeyeceğini ileri sürdüğünü ancak hem ihale kanununda hem sözleşmede teminat mektubu iadesinin 2 şarta bağlandığını İş Kanunu m.112’de kıdemlerin üst işverenlere ait olduğunun kabul edildiğini müvekkilinde çalışan işçilerin hali hazırda davalıda çalışmaya devam ettiklerini İş Kanunu ve işyeri devri hükümleri kapsamında hukuki sorumluluğu 2 yıl olan müvekkilin işçilere asıl işverene devrettiğini açık olduğunu ihale teklifinde işçilerin maaşlarına ilişkin bir teklif verdiğini kıdeme ilişkin herhangi bir teklifte bulunmadığını davalı idarenin kıdem tazminatını müvekkilinden istemesinin mümkün olmadığını teminat mektubunun süreli olarak verildiğini belirterek davalı idare tarafından nakte çevrilme ihtimali göz önünde bulundurularak teminat mektubu bedelinin davalı idareye ödenmemesi hususunda dava sonuna kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesini teminattan yapılan 22.834,28 TL’lik haksız kesintinin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; 08/05/2020 tarihli ara karar ile 377.165,72 TL’lik teminat mektubunun dava sonuna kadar nakte çevrilmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmiş karara itiraz edilmesi üzerine de yapılan murafaa duruşmasında itirazın reddine karar verilmiş karar süresinde davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin idare kayıtlarını incelmeden eksik inceleme ile karar verdiğini dosyaya ibraz ettikleri Yargıtay Genel Kurulu kararında teminat iadesinin davacının işçileri tarafından davalı idareye karşı açılan davaların sonucuna göre ve hizmet işinden dolayı borcu bulunamadığının tespitinden sonra belli olacağı bu aşamada idarenin teminat bedelinin iade etmemekte haklı olduğuna karar verdiğini müvekkili aleyhine açılan işçi alacaklarında kaynaklı İş Mahkemesi davaların halen sonuçlanmaması neticesinde teminat mektubunda bulunan blokelerden dolayı teminat mektubunun iade edilemediğini bu sebeple verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek tedbire itirazın reddi kararının ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, hizmet sözleşmesi nedeni ile ihale sonucu verilen teminat mektubunun iadesi ile kesinti yapılan 22.734,28 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsili talepli davada teminat mektubunun nakte çevrilmesinin önlenmesi için tedbir konulması talebine ilişkindir. Taraflar arasında özel güvenlik hizmet sözleşmesi imzalandığı ve davacı tarafından davalı idareye teminat mektubu verdiği anlaşılmıştır. HMK Madde 390- ”(1) İhtiyati tedbir, dava açılmadan önce, esas hakkında görevli ve yetkili olan mahkemeden; dava açıldıktan sonra ise ancak asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir.” amir hüküm olarak düzenlenmiş olup görevli ve yetkili mahkemeden ihtiyati tedbir kararı verileceğinden bu kapsamda ihtiyati tedbir şartları oluşmadığından mahkemesince talebin reddine karar verilmesi gerekirken ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve itiraz edilmesi üzerine de itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olmamıştır. Davalı bu sebeplerle istinaf talebinde haklıdır. Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kaldırılarak, ihtiyati tedbir kararı görevli mahkeme verileceğinden öncelikle görev yönünden değerlendirme yapılarak dosyanın ilk derece mahkemesince gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Davalının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK m. 353/1-a-4 uyarınca İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 08/05/2020 Tarih, 2020/95 Esas sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2.Yukarıda belirtilen kapsamda gerekçede belirtilen görev hususunda inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması hususunda dosyanın kararı veren İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, 3.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca davalı lehine ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek esas kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 03/11/2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.