Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2020/2116 E. 2020/1588 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2116
KARAR NO: 2020/1588
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2020
NUMARASI: 2020/314 Esas, 2020/342 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı verilen karara karşı davalılar vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına taraflarınca 03/02/2020 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuk olarak … atandığı, 19/02/2020 tarihinde davalı site yönetimi avukatı ve davalı yönetici ile görüşme yapıldığını anlaşma sağlanamadığını davalı site yönetimi ve yöneticisi … icra takibi başlatıldığına takibe itiraz edildiğini itirazın haksız olduğunu zira müvekkilinin verdiği hizmetin ticari iş statüsünde olduğunu müvekkili ile site arasında 28/01/2018 tarihinde site yöneticiliği imzalandığı sözleşmeye göre hizmet verip fatura kestiğini ayrıca sitenin sıcak su ve ısınma gibi sayaç okuma hizmetini sağladığını faturaya itiraz edilmediğini bu zamana kadar da ödeme yapılmadığını belirterek itirazın iptali ile takibin devamını davalıların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; taraflar arasındaki uyuşmazlığın hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı, TTK m.4 gereği mutlak ticari dava olmadığı gibi davacının ticari işletmesini ilgilendirdiğine dair şüphe varsa da davalının tacir olduğunu kabulüne imkan olmadığını TTK m.5/4 gereğince Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş karar süresinde davalılar tarafından istinaf edilmiştir. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının şirket olup yöneticilik hizmeti sunduğunu dava dilekçesi tebliğ edilmemiş olsa da müvekkili apartman yöneticiliği ile sözleşme yaptığı ve yöneticilik hizmeti sunduğu fatura keserek icra takibi başlattığını taraflar arasındaki ilişkinin 634 sayılı yasadan kaynaklı olup yasanın 38.maddesi gereğince yöneticinin vekil sıfatı ile hareket ettiğini ve bu yasadan doğan uyuşmazlıkların Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İstinaf talebine karşı davacı vekili yazılı beyanında; müvekkilinin şirket olup verdiği hizmetin ticari iş statüsünde olduğunu görevli mahkemenin Yargıtay kararları gereğince Tüketici Mahkemesi olduğunu belirterek istinaf talebinin reddini dosyanın İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. Dava, hizmet sözleşmesi nedeni ile alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davacı ve davalı site yönetimi arasında imzalanan sözleşme ile 634 sayılı KMK m.34’e göre yönetici olarak atanması ve kat malikleri kurulunun karar verildiği işlerin iş bu sözleşmenin hükümlerine göre yerine getirilmesi olduğu anlaşılmıştır. Davalı site yönetimi … Apartmanı’na yöneticililik yapmakta olup 634 sayılı Kanun m.34 gereğince kat malikleri adına vekil sıfatı ile iş bu sözleşmeyi imzaladığından taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi 6502 sayılı yasa 3/1-L bendi gereğince tüketici işlemi olduğundan ihtilafa bakmakla görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Mahkemesince Tüketici Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Davalılar istinaf talebinde haklı değildir. Bu değerlendirmeler ile dava konusu uyuşmazlığa ilişkin yasal düzenlemeler doğrultusunda, tüm dosya kapsamında toplanan delillere göre; davalıların istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b-1 uyarınca oybirliğiyle esastan reddine karar verilmesi sonuç ve kanaatine varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.HMK m.353/1-b-1 gereğince davalıların istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2.İstinaf incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davalı harçtan muaf olduğundan yatırmış olduğu istinaf harçlarının talep halinde iadesine, 4.İstinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin HMK’nın 360 ıncı maddesi yollamasıyla, madde 323 uyarınca istinafı talep edenler üzerinde bırakılmasına, 5.Dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 05/11/2020 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.