Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi 2020/1973 E. 2020/1368 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
18. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1973
KARAR NO: 2020/1368
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/03/2020
NUMARASI: 2015/845 Esas, 2020/167 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Sebepsiz Zenginleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/10/2020
Taraflar arasındaki tazminat davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Başkanı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 05/12/2011 başlangıç tarihli Sunuculuk Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin … adlı televizyon kanalında “…” isimli program ile canlı veya banttan hafta içi her gün 40 dakika, 1 yeni bölüm 1 tekrar olarak yayınlanması planlanan programı sunup, programı yayına uygun hale getirecek, konukları temin ve koordine ederek sponsor sağlayacak ve karşılığında da belirlenen bedeli şirkete ödeyecek olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin akdedildiği tarihten, davalı şirketçe salt sözlü bildirim ile hiçbir haklı ve geçerli neden veya özür bildirilmeksizin sona erdirildiği 2014 yılının Şubat ayına kadar, sözleşmede kendisine düşen edimlerini eksiksiz ve gereği gibi ifa ettiğini, kendisine düşen tüm hak ve yükümlülüklere riayet ettiğini ve bunun karşılığında ödenmesi gereken tüm meblağları eksiksiz olarak davalı şirket hesabına resmi olarak yatırdığını, hiçbir şekilde protokol şartları, cari hesap ve müvekkilin borçlandırıldığı tasarrufları ve meblağları kabul etmek anlamına gelmemek kaydı ile; hal böyle iken, müvekkili ile sunuculuk sözleşmesinden doğan bakiye alacakların ödenmesine ilişkin 01/11/2013 tarihli “Borç Tasfiye Protokol”ünü karşılıklı imza altına aldıklarını ve protokol içeriğinde müvekkiline atfedilen borç kalemlerinin vadelendirilerek rakamsal karşılıklarının da belirlendiğini, iş bu protokol gereğince müvekkilinin kendisine borç olarak yansıtılan rakamsal değerleri vadesinde ödediğini ancak davalı şirketin haksız ve hukuka aykırı olarak çalışma ortamını sonlandırmasından dolayı iş gücü kaybına uğradığını ve son taksitleri ödeyemediğini, müvekkilinin davalı şirketin borç bildiriminden haricen haberdar olduğunu, müvekkili hakkında başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası ile 42.482,17 TL cari hesap alacağı, 3.906,78 TL takip öncesi faiz olmak üzere toplam 46.388,95 TL olarak hesaplanan takip çıkışı bedelinin, asıl alacağa işleyecek yıllık %30,24 oranında temerrüt faizi ile birlikte tahsilinin talep edildiğini, müvekkilinin gönderilen ödeme emrinden sonra davalı şirket vekili ile 20/10/2014 tarihli borç ödeme protokolü akdettiğini ve tarafların toplam borcun 47.270,00 TL olduğunu, bu bedelin ödenmesi halinde başkaca resmi faiz, masraf, vekalet ücreti v.s adı altında hiçbir ödeme talep edilmeyeceğini kabul ettiklerini, akabinde müvekkili belirlenen dönemlerde gerekli ödemeleri yapmasına rağmen sonrasında borcunun 22/05/2015 tarihi itibarı ile 62.485,97 TL olduğunun kendisine bildirildiğini ve müvekkilinin 28.05.2015 tarihinde de bakiye 27.500,00 TL ödeyerek toplamda 60.000,00 TL ödediğini, takipte gerek asıl alacak, gerek asıl alacağa işletilen takip öncesi ve sonrası faiz fahiş olup müvekkilince davalı tarafa toplamda iş bu icra dosyası dolayısı ile 16.100,36 TL fazladan ödemede bulunulduğunun tespit edildiğini, sözleşmede müvekkili yönünden herhangi bir faiz kararlaştırılmadığı gibi müvekkilinin temerrüde de düşürülmediğini, bu nedenle tahsil edilen fahiş miktardaki faizin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde iadesinin gerektiğini, sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin aylık ortalama 15.000,00 TL kazancından mahrum bırakıldığını, bu nedenle şimdilik 125.000,00 TL tazminatın da tahsilini talep ettiklerini, davalı şirkete fazla ödenen bedelin iadesi ve haksız fesihten kaynaklanan tazminatın tahsili için Bakırköy …Noterliği’nin 29/06/2015 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile bildirimde bulunulduğunu ancak ihtarnameye müspet ya da menfi hiçbir cevap verilmediğini beyanla davalı tarafa fazla ödenen 16.100,36 TL tutarındaki bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine bağlı olarak bu durumun davalı yana ihtar edildiği 29/06/2015 tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte müvekkile iadesine, sözleşmenin haksız feshinden dolayı 125.000,00 TL tutarındaki kar kaybının, davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizli ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine, tüm yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında tazminat talebine ilişkin olup, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili kararı ile 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s. Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile 6098 s.TBK’nın 2.Kısmında düzenlenen ve diğer dairelerin görev alanında kalmayan dava ve işlere bakmakla görevli olması nedeniyle, dava konusu uyuşmazlıkta HSK’nın İş Bölümü Kararı hükümleri uyarınca, istinaf inceleme görevi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine aittir. Bu itibarla, HMK. m. 352 uyarınca Dairemizin görevsizliğine ve dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine karar vermek gerektiği kanaatine oybirliğiyle varılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1.Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, 2.Dosyanın görevli olan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, Dair, HMK’nın 352 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 08/10/2020 günü, kesin olarak, oy birliğiyle karar verildi.